| Konu: | Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 01.07.2022 |
HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında arkadaşlarımız dile getirdiler, alelacele bir torba yasa teklifi Meclisin tatile gireceği son gün getiriliyor ve herkes merakla bekliyor. Bir bayram... Bayram öncesinde de birçok yerde, basında değişik şekilde, çeşitli çalışmalarla şu duyuruluyordu: "Kamuya büyük bir müjde gelecek, kamuda çalışanlarla ilgili çok iyi düzenlemeler yapılacak." Ve kamu örgütlü kesimi uzun süredir gerek eylemlerle gerek basın açıklamalarıyla gerek Meclisi ziyaretleriyle bir düzenleme bekliyor ve bu düzenlemenin olması için de yaşamlarını idame ettirmek için seslerini yüksek çıkartmalarına rağmen itiliyor kakılıyor, gözaltına alınıyor, dikkate alınmıyor. Ve ne oldu? Şimdi bir torba yasa teklifi geldi. Torba yasa teklifinin içinde sadece kamu yok, bir çok konuda madde var. Partimiz adına, daha çok, ben birinci bölümde, özellikle göstergelerle ilgili, kamu emekçileriyle ilgili, kamu çalışanlarıyla ilgili süreci ele almış olacağım.
Çalışma Bakanı, Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe döneminde, ilk seçildiğinde -değişmişti Bakanlık çünkü ikiye bölünmüştü- oturduğunda bir tanımlama yaptı ve tanımlamasında bütün çalışmalarını sendikalarla sürdüreceğini, bütün yapacağı çalışmalarda kamu çalışanlarını dikkate alacağını, işçileri dikkate alacağını söyledi ve dedi ki: "Devrim yapacağız." Şu andaki süreç devrim değil, reform değil; bir kandırmaca, bir algı. Niçin kandırmaca, algı; bunu anlatmaya çalışayım. Bir reform, bir devrim, bir yasa düzenlemesi; başta muhalefet partilerini ve özellikle demokratik kitle örgütlerini, sivil toplum örgütlerini dinlemek lazım; onlarla beraber yola çıkmak lazım ki -eşit, adil- yasa ikide bir değişikliğe uğramasın. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber yasalar ikide bir değişikliğe uğruyor çünkü üstünde iyi çalışılmıyor.
Nedir? Türkiye'de şimdi 3 tane konfederasyon var. Bu konfederasyonların normalde yasaya göre toplanması lazım. Bir diğeri de "Kamu Personeli Danışma Kurulu" diye bir kurul var. Çalışma Bakanlığının bunlarla ilgili, özellikle kamuda çalışanlarla ilgili -mali ve sosyal haklarla ilgili- oturması lazım. Şimdi diyorlar ki: "Kamuyla ilgili düzenleme yaptık." Yasal 3 tane konfedarasyon var, hiçbiriyle görüşmemişler. Kimle görüşmüşler? MEMUR-SEN'le. Siz böyle mi yasa çıkaracaksınız? Gerek yasayı hazırlayan vekiller gerek Bakanlık bunları dikkate almadığınızda kamuda eşitlik, adalet ve çalışma barışından mı söz edeceksiniz? Hiçbiri olmaz. Ve bu kadar çalışma yapılıyor 3600, 3600; 3600 ne aslında? Unvan, sınıf, hizmet ve dereceyle ilgili, kamuda çalışanların aldığı ücretlerle ilgili bir düzenleme.
Peki, bu 3600'le ilgili yapılan düzenleme gerçekten herkese yansıyor mu? Şimdi basına baktığınızda, televizyonlara baktığınızda herkese yansıyormuş gibi ama kamu çalışanlarına, konfederasyonlara sorduğunuzda yok. Niçin yok? Çünkü arkadaşlar, şu anda 5,5 milyon civarında kamu çalışanı var, daha doğrusu kamu çalışanı ve emeklisi var; 3,5 milyon çalışan var. Bu 3,5 milyon çalışandan 1 milyon 750 bini yararlanabiliyor, 1 milyon 750 bini yararlanamıyor. Niçin? Bunlar 2008'den sonra başlamış.
Adalet ve Kalkınma Partisinin en büyük hedefi, sosyal güvencesiz, yarı zamanlı ve tümüyle insanları köle gibi çalıştıracak bir düzenleme getirmek, sermayeyi korumak, giderek asgari ücretli sayısını artırmak ve kamudaki vereceği her şeyi almak, vermemek üzerine kurulu bir çalışma tarzı yürütülüyor. Bunun için de bu 1 milyon 750 binin dışında sözleşmeliler var mı? Yok. 595-600 bine yakın sözleşmeli var; yok. Özel statüde çalışanlar var, onlar var mı? Yok. Bir kere, zaten kamuyu bitirdiniz, eşitliği bitirdiniz, "4/A, 4/B, 4/C, 4/D" diye bitirdiniz ve bunlarla ilgili düzenleme yaptığınızda giderek eşitliği sağlayamıyorsunuz, her seferinde farklı düzenlemeler getiriyorsunuz.
Ve 3600'le ilgili yapılan düzenleme de bir kısım insanları etkilediği gibi... Ama arkadaşlar, 3600 dışında, 8000'in altında olanlara ve 3600'le ilgili düzenleme yapılmayanların tümüne dediler ki: "600 puan ekliyoruz." Şimdi "600 puan ekliyoruz." dediğinizde insan diyor ki: "Ne kadar iyi, artıyor." 600 puan eklemek ne demek biliyor musunuz? Brüt 140 küsur lira, net 117 Türk lirası ve bu 117 Türk lirasını da Ocak 2023'te vereceksiniz. Sizin "adalet" dediğiniz, sizin "düzenleme" dediğiniz bu mudur? Bir kısmını zaten dışarıda bırakıyorsunuz ve yaptığınız düzenlemeyi de herkese eşit gibi dağıtılacağını söylüyorsunuz; hiçbiri yansımıyor ve tümüyle bir keyfîyet ve talepler üzerine...
Şimdi, "Çalışma Bakanlığı" diyorlar. Çalışma Bakanlığı dışında aslında... Çalışma Bakanlığı güvenlik kelimesine, güvenliğe çalışmış gibi yaptı; özellikle kolluk kısmında olanlarla, yargı kısmında olanlarla ilgili talepleri düzenlemede olabildiğince dikkate aldı, onun dışında birçok çalışanın dile getirdiği talepler dikkate alınmadı.
Öğretmenler... Ya, öğretmenlerin yarısı 2008'den sonra başlamış; bir düzenleme yok, hiçbir düzenleme yok öğretmenlerle ilgili. Kamuda çalışanların birçoğu, yüzde 50'ye yakını 2008'den sonra başlamış; hiçbir düzenleme yok. Şu anda sizin yaptığınız düzenlemelerin bir tane örneğini vereyim: Hekimlerle ilgili. Hekimleri aralık ayında burada konuştuk. Hekimler dediler ki: "Döner sermaye veriyorsunuz, performans veriyorsunuz; normalde bu bizim emekliğimize yansımıyor." Şimdi, bir şirket maaş dışında bir fazla para verip bunu yansıtmıyorsa ceza nedenidir ama kamu bunu böyle yapmıyor. Ne oldu? Şimdi yine hekimler yok, yine hekimler yok, bir düzenleme yok. Sonra siz diyorsunuz ki: "Niye sağlık çalışanları gidiyor?" Hekimler ısrarla dediler ki: "Sizin verdiğiniz para bizim emekliliğimize yansımıyor, çalışmamıza yansımıyor. Performansla değil, temel bir ücretle maaşlarımızı, aylık ücretlerimizi düzenleyin." Bununla ilgili bir düzenleme yok ve temel aylık katsayısını düzeltmediğimiz sürece, kamuda bir reform yapmadığımız sürece kamu personeli hep sıkıntı yaşayacak.
Halkların Demokratik Partisi olarak biz ilk günden beri şunu söylüyoruz: Performans değil, döner sermaye değil, normalde insanların hizmet süresine göre, çalıştığı bölgeye göre kamuda gerçek bir reform yapmak lazım ve temel alacakları aylık maaşlarda düzenlenme yapmak lazım. Emeklilik demek, verdiğiniz emek sonrası yaşamınızın, konforunuzun sağlıklı bir şekilde devam edeceği bir ortamı yaratmaktır; açlığa mahkûm etmek, tekrar çalışmaya zorlamak değildir. Ama bakıyoruz, Türkiye'de emeklilerin çoğunluğu ikinci iş arıyor ve çalışma konusunda birçok sıkıntı yaşıyor.
Bir diğer düzenleme, arkadaşlar, birinci bölüme belediyelerle ilgili düzenleme yerleştirilmiş; belediyelerin makamlarıyla ilgili ve özel tazminatlarıyla ilgili bir düzenleme. Ya, bu ülkede 96 tane belediyede kayyum var, makamları işgal edilmiş ve hâlen belediye başkanılar. Siz bunlarla ilgili birçok konuyu gündeme getirmiyorsunuz, gündeme getirdiğimizde duymazlıktan geliyorsunuz. Bir taraftan da yerel yönetimlerde yöneticilere diyorsunuz ki: "Biz düzenleme yapıyoruz, kendilerine makam tazminatı vereceğiz." Makam tazminatı değil, içeride olan ve şu anda belediye başkanı olup yeri işgal edilmiş olan, makamları işgal edilmiş olan seçilmiş insanların iradesine konulan kayyumları iki ayda bir uzatan irade gasbediyordur; iki ayda bir uzatan iradeye karşı çıkmak gerekir; bununla ilgili bir düzenleme yapmak lazım, bununla ilgili bir düzenleme de yok.
Bir diğeri, biz yasa çıkaranlar, yasamayla beraber birçok çalışmayı yürüten, bilgi notu hazırlayan, araştırma önergesi, soru önergesi hazırlayan danışman arkadaşlarımızla ilgili bir çalışma yürütüyor muyuz? Bizlerle beraber çalışan danışman arkadaşlarımızın hiçbirinin kıdem tazminatıyla ilgili bir düzenleme yok. Meclis onları bir ay çıkartıyor, tekrar başlatıyor; bu mudur yasa, bu mu örnek olmak? Bu konuda da adil değiliz. Beraber çalıştığımız, beraber bu yasaların oylanması için çaba harcayan bütün danışman arkadaşlarımızı göz ardı ediyoruz. Bir taraftan yemek verenler, bir taraftan bize çay verenler... Mecliste çalışanlar arasında bile -aynı eğitimi almışlar, aynı gruptalar- maaş farkı var. Gerçek çözüm, iyi bir kamu reformu yasasının çıkmasıdır. Bu olmadığı sürece başarısız olunur, bu olmadığı sürece eşitsizlik artar ve sıkıntılar daha da büyür.
Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)