GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:111
Tarih:01.07.2022

ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu, mavi vatanımız olan Türk kara sularındaki menfaatlerimiz ve egemenlik haklarımız açısından hayati bir öneme sahip. Türk denizciliğinin geliştirilmesi ve millîleştirilmesi için çıkarılan bu kanunun 96'ncı yıldönümünde tüm denizcilerimizin ve milletimizin Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nı kutluyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de işaret ettiği gibi, denizciliği Türk'ün büyük ulusal ülküsü olarak düşünmeli ve başarmalıyız. Denizlerde de tedarik zincirlerinin istikamet değiştirdiği bir süreçten geçiyoruz. Üretim ağı için yeni adreslerin arandığı günümüzde, küresel krizi fırsata çevirebiliriz. Ülkemizin jeostratejik konumunu ve ticaret yollarının güzergâhını gözümüzün önüne getirdiğimizde, deniz ticaretinde liderler ligine çıkmamız işten bile değil. Ancak bunu ilkel yöntemlerle değil, sürdürülebilir ve çevre dostu bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Bugün dünya "mavi ekonomi" ve "mavi büyüme" kavramlarını tartışıyor; mavi ekonomiyle denizlerde sürdürülebilir büyümenin sağlanması amaçlanıyor. Yani bir yandan ekosistem ve biyoçeşitlilik korunacak ve su kalitesi iyileştirilecek, diğer yandan da ülkelerin ekonomik refahını artıracak bir modeli konuşuyoruz. Yeşil ekonomiye yönelişte yıllarca ayak sürdünüz, nihayet zorla da olsa vagona binebildiniz. Ülkemiz aynı duyarsızlığı mavi ekonomide de yaşamayı hiç ama hiç hak etmiyor. Mavi ekonominin lokomotifi olacak potansiyele sahibiz. İktidara çağrılarımızdan biri de: Bari bu potansiyeli heba etmeyin, ivedilikle stratejik planlar oluşturun, gerekli bilim ve eğitim merkezlerini kurup veri üretmeye başlayın; göreceksiniz ki arkası gelecek. Bunun en büyük kanıtı Türk denizcilik sektörümüzün yüzyıllardır sahip olduğu bilgi birikimi ve de tecrübedir.

Kıymetli milletvekilleri, Beşinci Yasama Yılının son gününde, yıllar önce verdiğiniz seçim vaadinizi yarım yamalak da olsa nihayet yerine getirebildiğiniz için bir teşekkürü hak ettiniz. Keşke aynı teşekkürü, üçte 2 artırdığınız bütçede yok saydığınız emeklilerimiz, gençlerimiz, işçilerimiz, çiftçilerimiz ve EYT'liler için de edebilseydik; edemiyoruz. Yirmi yıllık iktidarınızda bırakın vadettiğiniz refaha ulaşmayı, vatandaş elindekini avucundakini bile kaybetmiş durumda. Gerçi hâlâ 2023 hedefleriniz baki, yirmi yılda yapamadığınızı beş ayda yapacağınızı iddia ediyorsunuz.

Gelin, hatırlayalım neydi bu 2023 hedefleriniz: Enflasyon tek haneye düşecekti, şimdi 3 haneye koşuyor. İşsizlik yüzde 5'e gerileyecekti, şimdi yüzde 10'ların çok üstünde. Gayrisafi yurt içi hasıla 2 trilyon dolara çıkacak, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girilecekti, şimdi ilk 20'de bile değiliz. Kişi başına düşen millî gelir 25 bin dolar olacaktı, bugün üçte 1'ine bile razısınız ama ne yazık ki onu bile elde edemiyorsunuz. Yoksulluk sınırı altındaki nüfus azalacaktı, şimdi yoksulluk sınırına ulaşmayı bırakın, ülkenin yarısı açlık sınırının altında yaşıyor, tabii ona da yaşamak denilirse.

Hedeflerinizi ilk açıkladığınız yıldan itibaren bakanlar geldi, bakanlar gitti; çoğu paket açılmadan bitti. Şimdi yeni bir paket, yeni bir fetret dönemi yaşıyoruz; adı da "yeni ekonomi modeli." Ülkemize maliyeti daha şimdiden 230 milyar lirayı buldu. Ülke ekonomisini yatırım uzmanı edasıyla yönetmeye çalışan, parası olana hangi yatırımla daha fazla kazanacağını salık veren, adı "faiz" olmayan ama faizimsi kazanç kapılarını kamu kaynaklarını tüketmek için kullanan, geleceğimizi yok etme pahasına sistemleştiren bir idare yoksunluğuyla karşı karşıyayız.

Haziran ayında 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 20.818 lira...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum efendim.

BAŞKAN - Süre vermiyoruz.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Öyle mi?

BAŞKAN - Öyle bir karar alındı, evet.

ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Peki. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)