| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 04.10.2022 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 340 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesinde değişiklik içeren önergemiz için söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, AKP'nin "dezenformasyonla mücadele" başlığıyla duyurduğu, bize göre ise ancak istibdat yasası olma nitelikleri taşıyan bir teklifi görüşüyoruz ve bu tekliften anlıyoruz ki devlet mekanizmalarının felce uğratıldığı, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, hayat pahalılığı ve geçim zorluğunun önlenemediği, enflasyonun yüzde 200'lere yaklaştığı, esnafın siftah yapmadan dükkân kapattığı, çiftçinin mahsulünü tarlada bıraktığı, işçinin alın terinin tuzla buz olduğu, gençlerin umudunu başka ülkelerde aradığı, sığınmacıların nüfus yapımızı alt üst ettiği, etrafımızın ateş çemberiyle sardırıldığı ve daha sayabileceğim birçok problemi içeren total bir kriz ortamında AKP kendi siyasi hesaplarının ve ikbalinin derdine düşmüş durumdadır. Öyle anlaşılıyor ki milyonlarca lira servet akıtılan troller, her türlü televizyon ve gazete desteği, talimatla iş yapan eğik kalemler bile kaybedilen itibarı, çözülemeyen krizleri gizlemeye yetmemektedir. Seçim zamanı hızla yaklaşırken sosyal medya platformlarına savaş açan, dijital basını tahakküm altına almayı amaçlayan AKP bir kez daha zulümle abat olma gafleti içindedir. Kanunun 1 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesi için verdiğimiz önergenin reddedilmesi bile bu konudaki şüphelerimizi kuvvetlendirmektedir.
Değerli milletvekilleri, 40 maddeden oluşan, 20'den fazla kanunda değişiklik öngören teklife gelince: Başta dijital medyanın sindirilmek istenmesi fazlasıyla muğlak ifadelerin bulunması, yükümlülük kapsamının fazlasıyla geniş tutulması, keyfiyete alan açarak insan hakları ve temel hak ve özgürlüklerin zayıflatılması, mevcut sorunları çözmek bir yana kronikleştirmesi, sağlıklı bir zeminde daha fazla zamana ve istişareye imkân tanınmaması temel eleştirilerimiz arasındadır. Bununla birlikte bildiğini okumaktan vazgeçmeyen, diyalog ve fikir teatisine kapılarını kapatan AKP, Anayasa'nın 22'nci maddesindeki haberleşme özgürlüğünü, 26'daki düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini ve 28'inci maddesindeki basın hürriyetini de ihlale açık hâle getirmektedir. Ayrıca gerekçede iddia edildiği gibi birçok ülkede benzer regülasyonların olduğu da gerçek dışı bir argümandır. Modern ve gelişmiş ülkelerde yapılan düzenlemelerin görüştüğümüz teklife nazaran daha özgürlükçü olduğunu ve şeffaflık içerdiğini biliyoruz.
Değerli arkadaşlar, mevcut durumda ülkemizdeki sansür, zorlama, yasaklama, baskı zaten had safhaya ulaşmıştı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün hazırladığı 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre 180 ülke arasında maalesef 149'uncu sıradayız. Mesela, Engelli Web raporuna göre sadece 2020 yılı içinde 58.809, 2020 yılı sonu itibarıyla da 647.011 "web" sitesine erişim engeli getirilmiştir. Elbette suç teşkil eden, suça teşvik eden, dezenformasyon niteliği taşıyan içerikler engellenebilir, yasaklanabilir; buna bir itirazımız yoktur ancak iktidar medyası yaratma girişimi asla kabul edilemez.
1'inci maddeye gelince...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - ...5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1'inci maddesine internet haberciliği de eklenerek sansür ve baskıya zemin hazırlanmaktadır. 1'inci maddede AKP düzeninin basın anlayışının tanımları getirilmektedir. Başka ne var baktığımızda? Basın kartına ilişkin uygulamalar var; internet, haber sitesi çalışanlarıyla ilgili bir hüküm söz konusu fakat maddelerde dikkat ederseniz netlik yoktur, istismara açıktır, ceberut icraatlara cevaz verdiği tartışmasızdır.
Sözün özü, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in de ifade ettiği gibi, istedikleri yasağı getirsinler, istedikleri kadar gerçeklerden kaçsınlar, "Biz kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" demeye devam edeceğiz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum.