GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:3
Tarih:05.10.2022

CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; bugün itibarıyla ülkemizde 399 cezaevi, 288 bin de kapasite mevcut. Cezaevlerinde yaşanan sorunlar ve hak ihlalleri 10 temel başlıkta toplanabilir ama bunların başlıcası sağlığa erişim hakkı yani temel insan hakkı olan sağlığa erişim hakkı en çok yaşanan sorunlardan biri. Aslında defalarca bu kürsüden söyledik, seslendik, Komisyonumuzda dile getirdik, hatta bu durumu raporladık, Adalet Bakanlığına da sunduk ama buna rağmen herhangi bir sonuç alamadık. O kadar basit bir husus var ki... Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan bir protokol var. Bu protokol gereği 1.000 mahkûma -bakın, bin mahkûma- sadece 1 aile hekimi düşüyor. Bu protokolü yenileyin dedik, üç yıldır bu kürsülerde söylüyoruz ama bugüne kadar Adalet Bakanlığından tık yok, hiçbir cevap yok.

Şimdi, günlük iaşe bedeli bugün itibarıyla 22 lira. Bakın, yeni artmış bir rakam bu, 22 lira. Ya, bugün ekmek 5 lira olmuş. Bir mahkûm 22 lirayla nasıl beslenebilir? Geçtik beslenmeyi, 22 lirayla doyulabilir mi? Şimdi, sabah kahvaltıda ne veriyorlar biliyor musunuz? Şu küçük reçellerden, sadece küçük bir reçel ya da ertesi gün küçük bir parça peynir. Şunu söylüyor mahkûmlar, diyorlar ki: "Nadiren öğle yemeklerinde eser miktarda -bakın, kendi deyimleri eser miktarda- et görüyoruz." Değerli arkadaşlar, suçun nevine bakılmaksızın, mahkûm, cezasını çekmek üzere, devlete ailesinin emanetidir. Emanete böyle mi bakılır? Siz, emanete böyle mi bakacaksınız?

Mahkûm beslenmiyor, cezaevi kalabalık, hijyen yok. Mahkûm hastalanıyor; doktor yok, aile hekimi yok, diş hekimi yok. E, durumu ağırlaşan mahkûm Adli Tıbba gidiyor, Adli Tıp da maalesef suçun nevine göre rapor veriyor. Adli Tıpta çok ciddi haksızlık ve hakkaniyetsizlik var arkadaşlar, suçun nevine göre rapor veriliyor.

Son dokuz ayda mahkûmlardan 62'si hayatını kaybetti. İzmir'de rehabilite cezaevini birlikte gezdik, infaz koruma memurları mahkûmun altından alıyordu, hep beraber gördük. Bu konuya ilişkin bir yasal düzenleme de mutlaka ama mutlaka yapılmalıdır.

Yine, Komisyonla beraber Kandıra Cezaevine birlikte gittik, Aysel Tuğluk'u gözlerimizle gördük, koğuş arkadaşlarını tanımıyordu. Adli Tıp bu konuda aleyhte rapor verdi, gerçekten hakkaniyetsiz bir rapor verdi ve Adli Tıpta neler döndüğünü aslında hepimiz biliyoruz. Sorunları yıllardır söylüyoruz ama maalesef dinleyen yok. Ya, sevkler yapılmıyor arkadaşlar, en basitinden sevkler yapılmıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Mahkûmun kendisi Edirne'de, yaşlı annesi Van'da. Yazık değil mi, mahkûma da aileye de bu durum eziyet değil mi? Şimdi, görüş süreleri de yarım saat uygulanıyor. Şimdi, geçen yıl burada "Yarım saat ile bir buçuk saat arası olsun." dediniz; ben, özellikle bizim grubumuz "Alt limit en azından bir saat olsun." dedik, hâlâ birçok cezaevinde yarım saat uygulanıyor. Ya, mahkûmun yakını bir günlük yoldan geliyor, bir günlük yolla dönüyor, sadece yarım saat görüyor; gerçekten bu da ciddi bir eziyet.

Son olarak şunu söyleyeyim: Mahkûmlar elektrik faturalarını ticarethane tarifesi üzerinden ödüyorlar, ticarethane.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Düzeltiyoruz onu.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Düzeltin Başkanım, üç yıldır söylüyoruz, biz de düzeltin diyoruz, iki kalem yazıya bakar.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sen de vardın, Genel Müdür söyledi, onu söylesene.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Sözünü verdiyse tamam, düzelteceklermiş, memnun oluruz.

Yani gerçekten cezaevleri ticarethane değildir arkadaşlar. Adalet Bakanı her gün gidip AKP ilçe teşkilatlarında fotoğraf çekineceğine gelsin de mahkûmların sorunlarıyla ilgilensin diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)