| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 06.10.2022 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerine İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve bu kanun teklifinin muhatapları basın mensuplarını saygıyla selamlıyorum.
İnternet haber siteleri geleneksel medyanın tahtını sallayan bir gerçek. Bugüne kadar internet haber sitelerine yönelik bir düzenleme yapılmaması ve bu mecrada çalışan gazetecilerin diğer basın-yayın organlarına tanınan haklardan yararlanamaması kabul edilebilir bir durum değil ancak AK PARTİ'sinin alışkanlığıdır ki zehri sihirle gizlemek, çirkinliği makyajla süslemek, kurbağayı ürkütmeden ılık ılık kaynatmak. İnternet habercilerini uyarmak bir borç ise buradan uyarıyorum: Çok da sevinmeyin, başınıza gelecek felaketten habersiz olanlarınız var. İktidar güdümündeki komisyonca verilen basın kartı ve iktidarın öncelikli seçilmişlerinin beslendiği resmî ilan ve reklamlardan pay alma öz denetime, otosansüre ve yağlamaya tabi. Bu kanun teklifinin görülmemiş ağırlıktaki cezaları bir tehdit gibi tepenizdeki sopa hâline gelecek. Bir örnek verelim: Kişilik haklarıyla ilgili ihlallerde kişiler internet sitelerini dava edebilecek; buna bir itirazımız yok. Bir tıkla kimsenin hayatının karartılmasına izin verilmemeli ancak ne abestir ki basılı medyada bu tür bir dava açmak için tanınan yayın tarihinden itibaren dört aylık süre, internet basınında yayın tarihinden itibaren değil, şikâyet tarihinden itibaren başlatılacak yani her gün yüzlerce haber yayınlayan bir haber sitesi, geçmiş yıllar boyunca yayınladığı ve çoktan unutulan binlerce haberiyle ilgili bile dava edilebilecek.
İnternet haber siteleri, yaptığınız haberlerde, Bilgi Teknolojileri Kurumu, İletişim Başkanlığı, Basın İlan Kurumu ve kendinden menkul, resen soruşturma açmayı görev kabul eden yanlı yargı mensuplarının yakın takibi altındasınız; bunlar da internet haberciliğinin "bonus"u olarak tanınma kriterleri.
Bizi basın locasından izleyen değerli Parlamento muhabirleri, bugün yapacağım konuşma sizlerin nezdinde bütün basın mensuplarını ilgilendiriyor. Haberci baskı altındaysa vatandaşın haberi olmaz, aleyhimizde olmadığı sürece bizim de haberimiz çıkmaz. Birçoğunuzu tanıyoruz; sektörün acımasızlığı içinde varlığınızı sürdürebilmek, hayatınızı idame ettirebilmek, maddi olarak gelirinizin devamını sağlayabilmek hür iradeyle hareket etmenizi mümkün kılmıyor. Yazabileceklerinizin sınırlarını biliyoruz; bu sınırı kimi zaman gazeteci kendi koyuyor, kimi zaman editöryal sınıra takılıyor. Talebin kimden geldiğini de suçun kimde olduğunu da biliyoruz. AK PARTİ'si, bu yasayla sizin üzerinizdeki baskıyı artırmaya, vatandaşı habersiz bırakmaya çalışıyor; haberi suç, haberciyi suçlu hâle getirmek istiyor çünkü saray ve şürekâsı lüks, şatafat içinde yaşarken sokağın yoksulluğu artık dayanılmaz boyutta çünkü yoksulluk artık örtülemez boyutta çünkü adaletsizlik isyan ettirecek boyutta çünkü liyakatsizlik, ehliyetsizlik, iş bilmezlik ayyuka çıkmış boyutta, artan şiddet, toplumsal cinnet had safhayı aşmış boyutta. İktidar eşik bekçileriyle bu dayanılmaz gerçekleri perdelemeye çalışırken Pavlov'un köpekleri gibi şartlı refleksle hareket eden, adına "yandaş" adı verilen bir güruh ise kirlenmişliği saklama, saklayamadığında ise aklama görevini üstlenmektedir. Bugün, Babıali Yokuşu'nda gazetecilik yapan patron kalmamıştır; plazalara taşınan gazetecilik ise pahalı bir sektör hâline gelmiş, plazaları ayakta tutmak için gereken sermaye ise yere 90 derece paralel kullanılan vücut diliyle "Emredersiniz" ve "Lütfedersiniz." gibi yavşamış, sihirli sözcükler sayesinde bulunmaya başlamıştır.
AYŞE KEŞİR (Düzce) - Bu nasıl bir dil ya?
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, lütfen, temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. Yani Pavlov'un köpeği ve diğer ifadeler...
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sermayenin belli sınıfların elinde toplandığı bir kısım medya bugün kendi çıkarları için Hükûmetin devamını istemektedir. İktidarın emir eri hâline gelmiş bir kısım medya siyasal ilişkileri manipüle etmeye çalışmaktadır. İktidarın lütfuna mazhar bir kısım medya devlet üzerinden zenginleşme politikası uğruna asli işi olan halkın sesi olma görevini geri plana itmiştir.
Bugünün medya imparatorları sözüm size: Biliniz ki basın tarihinin çöplüğü, verdikleri tavizlere rağmen vadesi dolan, kullanımından vazgeçilen basın imparatorlarını dişlileri arasında öğütmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Genetiğinizin bozulması, omurganızın dağılması sayesinde iktidar sahipleri sorumsuz davranışlar sergilemekte, ülke kaynakları kötü niyetli bir şekilde erimektedir. Bugün, karşılıklı bir çıkar bağına sahip olabilirsiniz fakat bu çıkar bağı sonunda iktidara kolluk etmeye güvenerek devlet üzerinden zenginleşme politikası izleyen birçok medya grubu ya batmış ya da zora girmiştir ve hızla yok olmuştur, sonunuzu kendiniz hazırlıyorsunuz.
Bir sözüm de tetikçi kalemlere, abone uçak müdavimlerine, parasını peşin alan kalemşorlara, yalı gazetecilerine: Asıl işi medya olmayan patronlarınız devlet bankalarının verdiği ucuz kredilerden yararlansın, kamu ihalelerine davet edilsin...
SALİH CORA (Trabzon) - Kendi etrafınızda olanlara söyleyin. İstanbul Belediyesinden hizmet ücreti alan gazetecilere söyleyin bunları.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - ...kamu ilan ve reklamları gazetenize yağsın ve bu nimetlerin birazı da size doğru aksın derdindeyseniz bir süre daha devam edin; sizin de suyunuz ısındı, az kaldı. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)