GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:5
Tarih:11.10.2022

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Cumhur İttifakı'nın kamuoyuna "dezenformasyon yasası" olarak açıkladığı ama gerçekte cumhuriyet tarihinin en ağır sansür yasalarından biri olan kanun teklifi üzerinde görüşmelerimiz devam ediyor.

Değerli milletvekilleri, yasalar ihtiyaçtan doğmaktadır. Tabii, bu anlamda basınla ilgili bir ihtiyaç varsa düzenleme yapılamaz mı? Elbette yapılabilir. Sosyal medyayla ilgili bir düzenleme ihtiyacı varsa yapılamaz mı? Elbette yapılabilir. Ama yapılacak olan bu düzenlemeler Anayasa'mızın öngördüğü temel hak ve hürriyetlerin özünü zedeleyecek ve onları ortadan kaldıracak düzenlemeler olmamalıdır. Oysa bu teklifle getirdiğiniz düzenlemeler Anayasa'mızın öngördüğü temel hak ve hürriyetlerin özünü zedeleyecek ve hatta bir nevi ortadan kaldıracak düzenlemelerdir. Özellikle teklifin 29'uncu maddesiyle, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak gibi somut olmayan, muğlak ve ucu açık ifadelerle yeni bir suç ihdas edilmek istenmektedir. Sosyal medyada eleştirel paylaşımları dezenformasyon olarak suçlamakla, yalan haberi yapanın yanı sıra "yayan" ifadesi de getirilerek düşünce ve ifade özgürlüğü ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Bu teklifte Anayasa'nın birçok maddesine aykırı düzenlemeler vardır ama her şeyden önce bu düzenlemeler Anayasa'nın 26'ncı maddesinde belirtilen düşünce ve ifade hürriyetine ve Anayasa'nın 28'inci maddesinde belirtilen basın hürriyetine aykırı düzenlemeler içermektedir. Bu sebeple bu kanun teklifinin tekrar gözden geçirilerek Anayasa'ya ve demokrasiye aykırı hükümlerinin geri çekilmesinin milletimizin yararına olacağına düşünmekteyim.

Değerli milletvekilleri, peki, 2023 genel seçimleri öncesi Cumhur İttifakı'nın getirdiği bu teklifin gerçek amacı nedir? Bize göre bu yasa teklifiyle Cumhur İttifakı iktidara muhalif basın kuruluşlarını, muhalif gazetecileri ve muhalif vatandaşlarımızı daha fazla baskı altına almak, korkutmak, sindirmek, susturmak ve güçlükle ayakta kalmaya çalışan yerel basını tamamen bitirmek, Basın İlan Kurumunu basın infaz kurumuna dönüştürmek ve bu şekliyle aslında gazetecilik faaliyetini cezalandırmak ve sonuç olarak da halkın gerçekleri öğrenmesini engellemek yani Cumhur İttifakı'nın yolsuzluklarının, 5'li çetelerin, ekonomik krizin, hayat pahalılığının konuşulmasını engellemek amaçlanmaktadır. Bu sebeplerle, bu yasa teklifi yasakçı AK PARTİ zihniyetinin çıkardığı yasalar zincirinin son halkasıdır.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ dönemlerinde ve özellikle son yıllarda maalesef, Türkiye'de bütün alanlarda yasaklar giderek artmaktadır. Buna bağlı olarak da temel hak ve hürriyetler de giderek gerilemektedir. Ülkemiz giderek daha da nefes alınamaz ve yaşanamaz hâle gelmektedir. Uluslararası kuruluşlar da bunu tespit etmişler değerli arkadaşlar. Bakın, en son yapılan araştırmaya göre Türkiye, AK PARTİ'nin çıkarmış olduğu bu yasakçı kanunlar ve uygulamalar nedeniyle, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün hazırladığı 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 149'uncu sıraya gerilemiştir. Türkiye'nin bu durumunu dünyadaki diğer ülkelerle kıyasladığımızda şunu ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar: Bakın, bu listede komşularımız Yunanistan 108'inci sırada, Bulgaristan 91'inci sırada, Afrika ülkelerinden Kenya 69'uncu sırada, Gambiya ise 50'nci sırada. Biz neredeyiz? 149'uncu sıradayız. Gambiya'nın ve Kenya'nın bile fersah fersah gerisine düşmüşüz. Peki, bu yasa çıktıktan sonra önümüzdeki yıl bu endekste 149'uncu sırada kalabilir miyiz? Bence kalamayız, maalesef, daha da gerilere gideceğimizi düşünüyorum. Bu tablo bize rahatsızlık veriyor değerli arkadaşlar. AK PARTİ'li arkadaşlarımıza soruyorum: Bu tablo size rahatsızlık vermiyor mu? Bu tablo bize ne kadar çok rahatsızlık veriyorsa aslında size de o kadar çok rahatsızlık vermelidir değerli arkadaşlar, çünkü bu tablo utanılması gereken bir tablodur, çünkü güzel ülkemiz bu tabloyu hak etmemektedir.

Değerli milletvekilleri, teklifin 16'ncı maddesiyle, aralarında -bu teklifle de getirilmek istenen- halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu ile gazetecilerin en çok mahkûm edildiği "örgüt üyeliği" gibi suçların da yer aldığı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - ...suç kataloğundaki suçlardan birinden ceza alan gazeteci, cezasının infazı sona erse bile, üç ila otuz yıl gibi uzun yıllar süresince basın kartı hakkından mahrum bırakılmaktadır.

Tarafsız ve bağımsız yargının olmadığı ülkemizde gazetecilere verilen haksız ve hukuksuz cezalar büyük mağduriyetlere yol açarken bir de bu gazeteciler uzun yıllar basın kartı hakkından mahrum bırakılarak ikinci kez mağdur edileceklerdir. Bu durum da son derece yanlıştır. Bu sebeple de bu düzenlemelerin teklif metninden çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

Değerli Cumhur İttifakı mensupları, bakın, bu yasayla amacınıza ulaşamayacaksınız. Bu yasa bumerang gibi gelip sizi vuracak. Bu yasayla birlikte kendi kazdığınız kuyuya düşeceksiniz çünkü vatandaşlarımız size 2023 yılındaki sandıkta gereken cevabı verecek ve sizi sandığa gömecek ve Millet İttifakı olarak biz iktidara geleceğiz ve demokrasiyi ve hürriyeti de Millet İttifakı olarak biz getireceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Cumhuriyet Halk Partisi sıralarından alkışlar)