| Konu: | İstanbul'un sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 12.10.2022 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli vekiller; İstanbul şu üçlü özelliği ışığında ele alınmalı:
1) Tarih, kültür ve doğa.
2) Deniz, kent ve kır.
3) Hukuk kuralları açısından uluslararası, ulusal ve yerel.
Dünyanın hiçbir kenti bu üçlüyü bir araya getiremez; bu nedenle, İstanbul'un sorunları ancak bu bütüncül üçlü bakış açısıyla kavranabilir.
İstanbul'da 2019 seçimleri sonrasında yeni bir aşamaya geçildi. 16 milyon İstanbullu, yirmi beş yılın sonunda bu büyük metropolün yönetimine ilişkin tercihini, her türlü siyasi ve hukuk dışı baskıya karşın 2 kez güçlü bir biçimde ortaya koydu.
İstanbul'da halktan yana, merkezî yönetimin yapamadıklarını yaparak sosyal devlet gereklerini yerine getirmeye çalışan bir büyük kent yönetimi var. Örneğin, öğrencilere yurt ve burs gibi destekler sunmaya çalışırken ulaşım sorunlarını aşmak için yoğun çalışmalar yürütüyor; tarihî ve kültürel alanlar kamuya kazandırılırken çocuklara süt dağıtılıyor, kreşler yapılıyor; çiftçiler destekleniyor. Ne var ki kimi atanmış kadro ve bakanlar anayasal yetkilerini aşarak bir tür paralel devlet adacıkları oluşturmakta; bu, kimi zaman büyük kent belediyesinin projelerini engellemek, kimi zaman tüzel kişiliğindeki tarihsel ve kültürel varlıklara hukuksuzca el koymak, bazen yetki alanlarına tecavüz etmek, bazen de mesnetsiz davalarla yargısal tacizde bulunmak şeklinde karşımıza çıkabiliyor. Daha somut olarak söylersek, kaynakları sağlanmış metro projelerinin kredi onayları keyfî şekilde bekletilebiliyor. Taksi eksikliğine ve kartellere karşı getirilen öneriler UKOME'nin yapısı değiştirilerek engelleniyor. İBB kaynaklarının da kullanıldığı ve önceki dönem yönetiminin protokolleriyle yapımı Bakanlığa bırakılmış metro, "U" logosuyla ayrıştırılarak paralel metro uygulamasına gidilebiliyor. Mülkiyeti İBB'de olan Gezi Parkı, Galata Kulesi, yalılar gibi kentsel alanlar ve yapılar hukuk dışı kararlarla vakıflara, AKP'li ilçe belediyelerine ve bakanlıklara geçirilebilmektedir. Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının ihalelerine İBB'nin katılımına engel olunmuştur. İstanbul kadar büyük metropollerin imar ve şehircilik uygulamaları tek elden yerel yönetimce yapılmaktadır fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AKP'li belediyeler eliyle İBB yönetimine rağmen Kirazlıtepe, Tokatköy, Fetihtepe Mahallelerinde yaşandığı gibi yurttaşları da mağdur ederek farklı imar uygulamalarıyla büyük kent yönetiminin yetkilerini hiçe sayabilmektedir. Müsilaja neden olan kirlilikle mücadele yerine "Marmara Denizi Koruma Alanı" adı altında büyük kentin kıyı alanlarındaki yönetim yetkisi âdeta gasbedilmiştir. Yeşil alanlar ve şehirde az kalan tarım alanları Kanal İstanbul veya konut projeleriyle yok edilmektedir. Özetle, İstanbul'a yirmi beş yıl süreyle ihaneti itiraf edenler, bugün İstanbul için çalışan yöneticileri engelleyerek bu baskıyı sürdürebilmektedirler oysa İstanbul'u özgün özellikleri ve ekosistemiyle korumak yalnızca İstanbullunun değil, her yurtseverin görevidir.
CHP İstanbul il örgütü, ilçe örgütleri, milletvekilleri, belediye başkanları ve örgütün tüm kademesiyle öbek örgütlenmesi kapsamında "80 Günde Devri Alem" çalışmasıyla ev ziyaretlerini sürdürmekte ve sorunları yerinde saptamaktadır, bugüne kadar 2 milyon 600 bini aşkın hane ziyaretiyle elinde ciddi verilere sahiptir. CHP İstanbul vekilleri olarak kentimizde ve Anadolu'nun dört bir yanında yaptığımız çalışmalarda görmekteyiz ki sorunlar İstanbul'da daha yakıcı bir boyut kazanmış durumda. Bu kapsamdaki veriler 7 Ekim Cuma günü Sayın Kaftancıoğlu, Engin Altay ve Sibel Özdemir tarafından bir basın toplantısıyla grubumuz adına açıklanmış bulunuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - İstanbul'da enflasyon rakamları da Türkiye genelinin çok üstündedir, İPA'nın verilerine göre bir yılda yüzde 100'ün üstünde bir artış söz konusu olmuştur.
Deprem İstanbul için büyük tehdit iken bu konularda da İBB'nin girişimleri engellenmektedir. Merkezî yönetimin rant odaklı konut politikası betonlaştırmayla sonuçlanmış olan İstanbul'da kira ve satış ücretleri orta gelirli toplumsal katmanlar için üstesinden gelinemez hâle gelmiştir.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Rantçılara rağmen 180 bin...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hocam, üzerine düşenin hiçbirini yapmamış Belediye yalnız İstanbul'da kentsel dönüşüm konusunda.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - İstanbul'un ve Türkiye'nin sorunlarını aşabilmesi için sosyal devlet gereklerine uygun, hukuka saygılı ve demokratik bir yönetim ihtiyacı açıktır. (CHP sıralarından alkışlar) İstanbul'da Sayın İmamoğlu ve ekibi bunu yapmaya çalışırken ülke yönetimindeki savrukluk sorunların kalıcı çözümünü engellemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Bu itibarla, İstanbul'un sorunları için de demokratik hukuk devleti inşası yaşamsaldır. İstanbul için bizleri çare olarak gören İstanbullular "Türkiye için de çare CHP'dir." diyor.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)