GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:6
Tarih:12.10.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; İYİ Parti olarak gençlerimizin yaşamış olduğu sorunların belirlenmesi ve bu sorunların çözümü amacıyla vermiş olduğumuz önergemiz üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gençler, geleceğimizin mimarları, ülkemizin en büyük serveti, gücü, ümidi ve umududur. Bir milletin gençliğinin hayalleri, umutları, düşleri o milletin geleceğidir çünkü gençlik geleceğimizdir, gençliği olmayan bir milletin geleceği de olmaz.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde 30 yaş altı 21 milyon vatandaşımız vardır. Bu gençlerin yüzde 25'i istihdamda, yüzde 42'si öğrenci, yüzde 33'ü evde oturuyor yani 7 milyona yakın gencimiz ne bir işte çalışıyor ne de okula gidiyor, düşünebiliyor musunuz? Gençler bugünkü ortamda dinamizmi, hayal kurma kabiliyetini, heyecanı, risk alma eğilimini ve girişimcilik özelliklerini kaybettiklerini; karşılaştıkları sorunlarla baş etmekten yorulduklarını; yarıştırılmaktan, yalnızlaştırılmaktan, uzaklaştırılmaktan, baskılanmaktan, sarsılmaktan, çocukluktan yetişkinliğe yol alırken hırpalanmaktan ve bir o kadar da aşağılanmaktan bıktıklarını ve itirazları olduğunu söylemektedirler.

Gençlik raporları, çalıştay, TÜİK verileri, anket sonuçları ve bizzat gençlerden edindiğimiz sorunları şunlar: Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmaması, niteliksiz eğitim, istihdam ve işsizlik, meslek edinememe, barınma, beslenme, ekonomik kaygılar, hak ve özgürlüklerin kullandırılmaması, madde bağımlılığı, lokal dezavantajlar, siyasi katılımdan yoksunluk, depresyon, psikolojik şiddet. Bu sorunları detaylandırdığımızda da o sorunun kaynağında başka bir sorunun yattığını görmekteyiz. En temel gençlik problemi olan işsizliğin sebeplerinden bir tanesi üniversite ve diploma enflasyonu olduğunu, kalitesiz eğitim ve eğitimde fırsat eşitliğinin ihlal edildiğini, yine barınma sorununun üniversite sayısındaki artışın doğal sonucu olduğunu görmekteyiz.

Yurt, kütüphane, yemekhane, sosyal tesis gibi eklentilerin planlaması yapılmadan sadece piyasa taleplerine karşılık vermek maksadıyla fiziki ve sosyal altyapıdan yoksun binalara üniversite tabelası asılarak üniversitelerden işsiz öğrenci yetiştirmek bu iktidarın en büyük özelliklerinden bir tanesi.

Orta, az gelir grubuna mensup öğrenci gençlerin barınma, beslenme, ulaşım, eğitim giderlerini karşılayamadığı; spor ve kültürel sanat faaliyetlerine katılamadığı da günümüzün gerçeklerinden.

Türkiye'de iş arayan gençlerin en büyük kaygısının kayırma, referans, iltimas, torpil olarak bilinmesi devlete ve topluma olan güvenin ortadan kaldırıldığını ortaya koymaktadır. Devlet eliyle yapılan merkezî sınavlar ve atamalarda dahi hukuka aykırı işlemler, soruların sızdırılması, sonuçların güvenilirlik ve hukuka uygunluktan uzak olması gençlerde kaygı, güvensizlik ve umutsuzluk yaratmaktadır. Öte yandan bu kaygılı ve güvensiz ruh hâlinin neticesi olarak depresyon, bunalım, alkol ve madde bağımlılığı gibi toplum sağlığını ve huzurunu bozan sorunlar görülmektedir.

Yine, Türkiye'de güven vermeyen istikrarsız ekonomi, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, yaşam tarzına müdahale edilmesi, şiddetin artması ve iktidarın otoriter tavrının etkisiyle Türk gençlerinin birçoğunun yurt dışında eğitim almak, yurt dışında çalışmak istemesi de günümüzün gerçeklerinden. Kentsel ile kırsal arasındaki dezavantajların ortadan kaldırılamaması da günümüzün sorunlarından.

Bugün Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener grup toplantısında gençlere şöyle hitap etti: "Ey, Türk istikbalinin evladı! Sakın yılma; yılma ki zehirli sözlerini üzerimize kusanlar değil, hürriyet gibi ışıl ışıl parlayan gözler çoğalsın. Sakın susma; susma ki yalanlarını koca bir ülkenin üzerine kara toprak gibi örtmeye çalışanlar değil, yalnız kendi milletine inanan, yalnız kendi milletine güvenen, yalnız kendi milletine çalışanlar kazansın. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Sakın yıkılma; yıkılma ki üzerinde doğmanın gurur verdiği bu cennet topraklarda kahredici istibdada karşı millet iradesini hâkim kılmak isteyen bu kutlu mücadele yaşasın."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AYHAN EREL (Devamla) - "Sakın korkma; korkma ki gölgeler altında yaşayanlar değil, aklın ve vicdanın güneşini taşıyanlar kalsın. Sakın gitme; gitme ki ülkeyi babasının çiftliği zannedenler değil, milletine hayırlı evlat olmak isteyenler kalsın. Sakın vazgeçme; vazgeçme ki haklı öfkenden doğru umutlar, yüreğindeki sıkışmadan bambaşka kıvılcımlar saçılabilsin. Ve sevgili genç kardeşim, sahip olduğun o kutlu mirası sakın unutma."

Bu duygu ve düşüncelerle geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz için verdiğimiz önergeye siyasi partilerin de politikaüstü görerek kabul oyu vermelerini yüce heyetinizden talep ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)