GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:6
Tarih:12.10.2022

ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili madde üzerinde İYİ Parti adına söz almış bulunuyor, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 15 ve 16'ncı maddeleri basın kartının iptal edileceği hâlleri ve basın kartının iptalini düzenleyen, birbirini tamamlayan iki madde.

Öncelikle, basın kartı nedir, nasıl tanımlanmış, ona bir bakalım. Basın kartı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından belirlenen şartları ve yasal bekleme süresini tamamlamış gazetecilere Basın Komisyonu tarafından verilen bir kart. Bu kart, bütün şartlar yerine getirilmiş olsa bile her gazetecinin alması mümkün olmayan bir meslek tanımlama kartı çünkü gazetecinin kuruluş için başvurduğu kurum olan İletişim Başkanlığı, çizgisinden memnun olmadığı gazetecilerin basın kartını iptal eden, basın kartını iptal edemediği gazetecileri akredite etmeyen, gazetelerin resmî ilanlardan pay almasını engelleyen, medya üzerinde denetim kuran bir ağır baskı mekanizmasıdır. Kanun teklifiyle "basın kartının düzenleneceği hâller" deniliyor, elbette Türk Ceza Kanunu'na göre suç işleyenlerin, teröristlerin, teröre destek verenlerin basın kartlarının iptaline karşı çıkacak değiliz ama gazetecilere basın kartı vermekle görevlendirdiğiniz komisyon üyelerinin hâli, tavrı, yaklaşımları da ortada.

Değerli milletvekilleri, basın ahlak ilkelerine aykırı davranışlarda bulunulması nedeniyle basın kartının iptali hâlinde, iptal tarihinden itibaren beş yıl geçmedikçe yeniden basın kartı verilmeyecek; belirtilen süreler iptal edilen basın kartının iade edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacak. Adli sicil kaydında basın kartı verilmesine engel bir suçtan mahkûmiyeti bulunan kişilere bu mahkûmiyetler adli sicil kaydından silinmedikçe veya yasaklanmış hakların geri iadesi kararı verilmedikçe basın kartı düzenlenmeyecektir. Basın ahlak esasları Basın İlan Kurumu Genel Kurulunca belirlenmektedir. Dolayısıyla düzenlemenin kanuni bir dayanağı da yoktur. Gazetecilerin basın kartı iptal koşulları Basın İlan Kurumunun keyfîliğine terk edilmektedir. Bu kanun teklifinin 29'uncu maddesi ise "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu diye içeriği belirsiz, muğlak ve yoruma son derece açık bir suç tanımı getirmektedir. Bu düzenlemeyle -tırnak içinde- "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işleyen gazeteci dahi hangi suçu işlediğini bile anlamadan Komisyon keyfiyetiyle basın kartını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmaktadır. Bu düzenlemeyle, zaten içi boşaltılmış olan basın ve ifade özgürlüğü tamamen yok edilmektedir.

Değerli milletvekilleri, peki, bu düzenlemeye göre haberin gerçeğe aykırılığına kim karar verecek, haberin gerçeğe aykırılığı hangi ilkelere ve değerlere göre belirlenecek? Elbette, neyin gerçek olduğuna karar veren, iktidarın atadığı bir kurul. Böylece, seçim sürecine girildiğinde, iktidarın hoşuna gitmeyen her haber, her bilgi halkı yanıltıcı bilgi kapsamına girecek ve haberi yapan gazeteci, basın kartının iptaliyle hatta hapis cezasıyla karşı karşıya bırakılacak. Haberi yapan gazeteciler için hazırladığınız cezalar sizi kesmemiş olmalı ki haberi paylaşmayı, hatta beğenmeyi bile suç hâline dönüştürmüşsünüz ve siz bu düzenlemenin yapıldığı bir ülkede basın ve ifade özgürlüğünden bahsedeceksiniz, öyle mi?

Değerli milletvekilleri, iktidar önümüze getirdiği bu düzenlemeyle sadece gazetecileri değil, bütün toplumu baskı altına alıyor, bu düzenlemeyle halkın haber alma özgürlüğü, basın ve ifade özgürlüğü yok edilmek isteniyor. Yapılan değişiklik tek sesli bir toplum arzusunu ortaya koyuyor. Korku iklimini canlı tutan, medya üstündeki baskıyı daha da ağırlaştıracak olan bu değişikliktir. Toplumsal muhalefeti susturmayı amaçladığınız bu düzenleme Anayasa'ya aykırıdır, Anayasa'ya aykırı kanun olmaz. Bu değişiklik Anayasa'yı askıya almaktır, Anayasa askıya alınamaz diyorum.

Son olarak, değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul'da yaptığı konuşmada "Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı Türkiye'yi biz halledeceğiz, şu an bunun hazırlığı içindeyiz." ifadelerini kullandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ÜMİT BEYAZ (Devamla) - Tamam.

Öncelikle buradan Sayın Cumhurbaşkanını yirmi yıllık iktidarı sonunda bu samimi ikrarından dolayı tebrik ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kıymetli AK PARTİ'li üyelerini de bu samimi ikrara kulak vermeye davet ediyorum.

Liderimiz Meral Akşener, İYİ Partili milletvekilleri olarak bu hafta itibarıyla bizlere bir sorumluluk yükledi. Sayın Genel Başkanımız bize yoksullukla ilgili kanun teklifleri vererek Cumhurbaşkanının bu isteğine yardımcı olma görevini tevdi etti. Gelin, Sayın Cumhurbaşkanımızın yirmi yıldır çözemediği fakat giderayak el atmak istediği bu derin yaraya birlikte merhem olalım. Muhalefetin getirdiği her kanun teklifine içeriğine bakmadan "hayır" deme alışkanlığını bir süre kenara bırakın.

Cumhurbaşkanımızın sözünü havada bırakmayalım diyorum Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)