| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 12.10.2022 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 340 sıra sayılı Basın Kanunu Teklifi'nin 17'nci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubumuzun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17'nci maddede 5187 sayılı Kanun'a "yönetmelik" ek 8'inci madde eklenerek "İletişim Başkanlığınca düzenlenecek olan basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Komisyonun çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler Başkanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." denilmektedir.
Değerli milletvekilleri, günümüz dünyasında Türkiye'nin, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 149'uncu sırada olmasından herkes rahatsız ama AK PARTİ bundan hiç rahatsız olmamakta. Bugün Türkiye'deki birçok sorunun altında yatan en önemli gerçek, hukuka, demokrasiye, insan haklarına ve bireysel özgürlüklere AK PARTİ iktidarı tarafından değer verilmemesidir.
Değerli arkadaşlar, 16 Nisan 2017'de Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildi. Bu sistemin yürürlüğe girmesiyle aradan geçen beş yılı aşkın sürede yürütmenin, yargı ve yasama üzerinde mutlak bir tahakküm kurduğu popülist ve otoriter bir rejim inşa edilmiş, bürokraside partizan kadrolar istihdam edilmiş ve edilmeye de devam edilmektedir.
RTÜK ve İletişim Başkanı olarak görev yapan kişilerin uygulamalarına bakıyoruz; uzun zamandır RTÜK'ün basına ve televizyonlara verdiği cezaların hemen hemen tamamına yakını muhalif olanlara verilmektedir çünkü bunlar siyasi saiklerle hareket ediyorlar. Bakın, bir başka örnek vereyim. AK PARTİ kontenjanından RTÜK üyesi seçilen Taha Yücel istifa ettiği için otomatikman bu üyelik İYİ Partiye geçti. Üyelik İYİ Partiye geçmesine rağmen bildirim yazısını RTÜK Başkanı aylardır Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına göndermedi yani görevini yapmadı. Şimdi boş olan RTÜK üyeliği Mehmet Ali Çelebi'nin AK PARTİ'ye katılımıyla İYİ Partiden AK PARTİ'ye geçti. RTÜK Başkanı da üç aydır boş olan üyelik yazısını, bekleme talimatının sonuçlanması neticesinde artık gönül rahatlığı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderir; ne yazık ki anlayış bu.
Değerli milletvekilleri, bugün itibarıyla sadece medyayı kontrol ederek siyasi iktidarını sürdüremeyeceğini anlayan iktidar, an itibarıyla sosyal medyayı da tam kontrol etmek istemektedir. 24 Temmuz 2018 tarih ve 30488 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 14 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle kurulan ve hizmet vermeye başlayan İletişim Başkanlığının başında bulunan ve bu düzenlemeleri yapacak kişi kamu görevlisi midir yoksa sarayın siyasi elemanı mıdır? Bir kamu görevlisinin yüce Meclisimizin seçilmiş üyelerine ayar vermesi için görevlendirilmiş olması şüphesiz hepimizin sorgulaması gereken ayıplı bir durumdur. Bu kişi sürekli iç siyaseti ilgilendiren politik meselelerde AK PARTİ'nin siyasi çıkarlarını öncelemekte ve öyle davranmaktadır. Eğer bu kişinin imtiyazlı konumu sürdürülecekse Anayasa'da, kanunda, İç Tüzük'te ve ilgili mevzuatlarda düzenleme yapılarak durumunun ortaya çıkartılması ve hukuki, siyasi hesap verebilirliğinin yolunun açılması gerekmektedir.
AK PARTİ iktidarı kendisini devlet gibi gördüğü için, insan kayıran, kutuplaştıran ve engeller ören yönetim anlayışıyla milletimizin kadim devlet anlayışını da zedeliyor. Bu ayıplı zihniyet her şeyden önce devlet-millet bağına zarar veriyor; milletle beraber değil, millete rağmen yol yürüyerek milletimizin çaresiz, kimsesiz ve yalnız hissetmesine sebep oluyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "AK PARTİ'nin propaganda başkanlığı" olarak adlandırabileceğimiz Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı zaten basın kartının kime, hangi koşullarda verileceği ya da hangi durumda iptal edileceği konusundaki yetkiyi elinde tutarken yasada internet mecralarına basın kartı verilmesinin ne anlamı var? Çünkü uygulamada yandaşlara basın kartı verilmesinin yasal altyapısının yapıldığı inancı hâkim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Uzun zamandır gazeteciliğin bütünüyle iktidarın tekeline sokulmaya çalışıldığına ve ifade hürriyetinin yok edilmeye çalışıldığına şahit olmaktayız. Bu iktidar döneminde canlı yayında gazeteciye nasıl talimat verildiğini de gördük. Bu uygulamanın yandaş basın dışında kalan basın mensuplarına bir fayda sağlamayacağı düşüncesiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)