GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:6
Tarih:12.10.2022

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli halkımız, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ben bu konuşmamın sonunda söyleyeceğim şeyi ta baştan söylemek istiyorum: Bu bir dezenformasyon yasası, bu bir yasaklama yasası ve bu bir sansür yasasıdır. Neden bu bir sansür yasası? Çünkü bu mevcut olan iktidar, AKP ve MHP iktidarı, seçime giderken bir yol temizliği yapmak durumunda hissediyor kendisini. Yani halkın mevcut olan haber alma kanallarının tamamını tıkamaya ve bu yönde tedbir almaya yönelik olan çalışmasıdır bu, şu andaki iktidarın. Biz hem Dijital Mecralar Komisyonunda hem Adalet Komisyonunda saatlerce bunun mücadelesini verdik ama bir arpa boyu kadar bile yol alamadık.

Bu mevcut olan kanun teklifi, aynı zamanda Terörle Mücadele Yasası'yla da doğrudan doğruya bağlantılı olan bir kanun teklifi. Neden bu şekilde doğrudan doğruya bağlantılı olan bir kanun teklifi? Çünkü bu mevcut olan kanunla, aynı zamanda 29'uncu madde ve ondan sonraki gelecek olan maddelerle birlikte Terörle Mücadele Yasası'nın bütün maddeleriyle beraber ve bütün unsurlarıyla beraber yürürlüğe konuluyor ve bu şekildeki etkisiyle halkın karşısına çıkarılıyor. Burada basın susturulmak isteniyor, burada sosyal medya susturulmak isteniyor. Özellikle 29'uncu madde ve devamı olan maddelerle birlikte halkın haber alma olanağı maalesef ortadan kaldırılıyor.

Bakın, ben şunu hemen söyleyeyim: Venedik Komisyonunun bu konudaki raporu gerçeği yansıtan bir rapor çünkü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesine çok net bir şekilde aykırılık söz konusu şu andaki kanun teklifinde. Niye aykırılık söz konusu? Çünkü düşünceyi yasaklayan ve düşünceye kısıtlama getirilen bir kanun teklifi. Hiçbir şekilde sosyal medyayı düzenleyen ve aynı zamanda sosyal medyaya özgürlük getiren bir kanun teklifi değildir; bunu net bir şekilde, bu şekilde belirtmek isteriz.

Bakın, ben birkaç tane örnekle, neleri getireceğini sizlerle paylaşmak istiyorum. 13 Ağustos 2015 tarihinde Ağrı'nın Diyadin ilçesinde bir fırının önünde 2 çocuk katledildi; bunlar 16 yaşındaki Orhan Arslan ile 15 yaşındaki Muhammed Aydemir'di. O gün yapılan haberde bu 2 çocuk "terörist"ti ve bu haberleri yapan, bu haberleri halkla paylaşan gazetecilere karşı ne yazık ki operasyonlar yapıldı. Ve yine, 6 Aralık 2019 tarihinde Ağrı'nın Tutak ilçesi Muşyan köyünde Murat Kaya, bir işçiydi; evinin önüne çıktı ve katledildi, soruşturması hâlâ devam ediyor, bu soruşturmayla ilgili hâlâ da bir sonuç alınmış değil. Bunu haber yapan ve bunu halka duyuran gazeteciler hakkında soruşturma yapıldı ve gazeteciler cezaevine gönderildi. Dolayısıyla şu anda mevcut olan iktidarın yaklaşımıyla, iktidarın bölgeye olan yaklaşımıyla haber alma hakkını engelleyebilecek bir yasa teklifidir bu. İnsanlar helikopterlerden atıldı, günlerce bu inkâr edildi; bu, sistem tarafından; bu, devlet tarafından inkâr edildi. Eninde sonunda bu haberi yapan gazeteciler operasyona uğradı ve "Halkı yanıltıyorsunuz." dediler, bu gazeteciler cezaevine gönderildi. Dolayısıyla bu iktidarın mevcut olan tutumu halkın haber alma olanağını ortadan kaldırmaya yöneliktir.

Peki, mevcut olan bu kanun teklifinde "endişe ve korku yaratmak amacıyla yapılan haber" deniliyor ve bu belli bir cezalandırmaya tabi tutuluyor. Hangi mahkemeler tarafından bu yapılacak? Bakın, Milliyetçi Hareket Partisinin adliyede ve adalette kadrolaştığı gerçeğiyle biz karşı karşıyayız. Yine, Süleyman Soylu'nun bütün Silahlı Kuvvetlerde, poliste, Emniyette kadrolaştığından ve bütün bu soruşturmaları yapacak olan makamdan, İçişleri Bakanından bahsediyoruz. Bunların hangisi adaleti getirecek? Bunların hangisi adaleti sağlayacak? Tabii ki bu, Terörle Mücadele Kanunu'nda mevcut olan 7'nci maddeyle birlikte ele alındığı zaman 29'uncu maddenin (2)'nci fıkrası HDP için getirilen bir fıkradır, Kürtler için getirilen bir fıkradır çünkü orada, halkı paniğe sevk etmenin cezası yarı oranda artırılıyor. Bu, kime getirilecek olan bir yasa? Bu, Kürtlere getirilecek olan bir yasa. Dolayısıyla, (2)'nci fıkra Kürtler için getirilen...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Dolayısıyla, bu kanun teklifi bu yönüyle de Kürt halkına yönelik, Kürt halkının mücadelesine yönelik getirilen çok önemli kısıtlamalar içeren bir kanun teklifidir. İnsanlar ağızlarını açamayacak, insanlar evlerine ekmek götüremedikleri için sosyal medyada röportaj veremeyecek, haberler yapılamayacak. İnsanlar helikopterlerden atılacak ve bunun haberini gazeteci yapamayacak çünkü bu kanun teklifinin mevcut şekliyle geçmesiyle bütün Türkiye toplumu, Türkiye'nin bütün katmanları susturulacak ve istibdat dönemi yaşayacak bu halk. O nedenle karşı çıkmamız gerekiyor, o nedenle demokrasi adına, insan hakları adına bizim mutlak surette karşı durmamız ve karşı koymamız gereken bir kanun teklifidir. O nedenle, biz şiddetle karşı çıkıyoruz ve bu topluma, Türkiye halklarına reva görmüyoruz bunu.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.(HDP sıralarından alkışlar)