GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:6
Tarih:12.10.2022

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, otoriter rejimler bir süre saltanatlarını sürerler sonra çöküş başlar, dünya tarihi bunların pek çok örneğiyle doludur.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Mesela?

GARO PAYLAN (Devamla) - Neden çöküş başlar arkadaşlar? İnsanlık tarihini okuyun, neden çöküş başlar? Çünkü otoriter rejimler hata yapmaya başlarlar, hatalarıyla yüzleşmek yerine hata yaptıklarını söyleyenleri susturmaya başlarlar. Çünkü otokratlar hatalarıyla yüzleşemezler. Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Putin'le ilgili? "Liderler hatalarını kabul etmezler." dedi. "Putin de hatasını kabul etmeyecek." dedi. "Güçlü liderler hatalarıyla yüzleşmezler." dedi. Bu ne demektir? Ben de hatalarımla yüzleşmiyorum demektir.

Değerli arkadaşlar, bakın, bunu AKP'li bir milletvekili arkadaşım söyledi; şimdi beni dinliyorsa belki kızıyordur, "Geçtiğimiz yıllarda bizim istişare mekanizmalarımız vardı AKP içinde." diyordu. "Yani bir konu gelirdi biz masaya yatırırdık, doğruya doğru, yanlışa yanlış derdik, cesaretle Erdoğan'ın önünde bunu yapardık. Ama son zamanlarda bu istişare mekanizmaları yok oldu, artık istişare edilmiyor, bir kişinin iki dudağı arasında." dedi. Bakın, size ısrarla söylüyorum, aynen şunu da söyledi... Şu "Faiz sebep, enflasyon sonuç." meselesi çıktı ya, dedim ki bu işten anlayan bir milletvekili arkadaşınıza: "Bak, bu memleket meselesi, siyasi partileri bir kenara koyalım, bu konunun yanlış olduğunu sen biliyorsun, lütfen git Sayın Erdoğan'a bunu anlat çünkü bu yolun sonunda Türkiye duvara çarpacak, 85 milyon kaybedecek; siz kaybetseniz umurumda olmaz ama hep beraber kaybedeceğiz." Bana ne cevap verdi biliyor musunuz? "Sıkıysa sen söylesene." dedi. Aynen böyle, "Sıkıysa sen söylesene." dedi. Niye? Çünkü Sayın Erdoğan şu anda hatalarını söyleyeni fırçalıyor. Kimse hatasını söylemeye cesaret edemiyor ve bu çerçevede siz Sayın Erdoğan'a iyilik değil, kötülük yapıyorsunuz.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kişisel meselelerle ilgili böyle, bu tür...

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, açıkça söyleyeyim, kötülük yapıyorsunuz.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Bakın, bütün grubu ve AK PARTİ'yi herhangi bir kişi üzerinden, kim olduğu belli olmayan bir kişi üzerinden itham ediyor; böyle bir şey yok.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ya, siz Grup Başkan Vekilisiniz, dinleyin ama, sonra söz alırsınız. Siz niye sataşıyorsunuz? Bitirsin sözünü.

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, ne oluyor ya?

BAŞKAN - Sayın Ünal, konuşma bittikten sonra size söz veririm.

GARO PAYLAN (Devamla) - Kendisi eğer çıkıp söylerse kendi ismini, ben de kendisini söylerim.

BAŞKAN - Sayın Paylan, Genel Kurula hitap edin.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ama bunu söylesem o kişiyi bu partide yaşatmazsınız, ismini söylesem yaşatmazsınız; o yüzden söyleyemiyorum.

BAŞKAN - Kişiselleştirmeden devam edin.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Burası dedikodu yeri mi? Burası dedikodu yeri mi? Kendi dedikodularınızı buraya neden taşıyorsunuz?

GARO PAYLAN (Devamla) - Öyle, evet evet, o kişiyi yaşatmazsınız, yaşatmazsınız partide.

BAŞKAN - Sayın Paylan, karşılıklı konuşmayın lütfen.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, size söyleyeyim, bu durumdan mutsuz bir arkadaşınız bunu söylüyor, bu durumdan mutsuz bir arkadaşınız söylüyor.

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sen kendi arkadaşlarına bak! Kendi arkadaşlarını konuş!

GARO PAYLAN (Devamla) - Eleştiri mekanizmalarının olmamasından; niye ülkenin kötü bir yere gittiğini biliyor, görüyor ve bununla ilgili...

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yani ne yapalım, HDP'nin dedikodularını mı yapalım burada?

GARO PAYLAN (Devamla) - Sayın Başkan, ne oluyor ya?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - HDP'nin dedikodularını mı yapalım burada? HDP'nin dedikodusunu mu yapalım?

GARO PAYLAN (Devamla) - Dedikodu değil ya, bana söylediğini söylüyorum.

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Başkan, Grup Başkan Vekiline söyler misiniz dinlesin hatibi.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - "O dedi, bu dedi."yi mi konuşalım burada biz?

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Ama siz laf atıyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Ünal... Sayın Ünal, lütfen...

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, siz Sayın Erdoğan'ı eleştirmekten vazgeçmekle ona iyilik değil, kötülük yapıyorsunuz ve sansür teklifiyle de... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sana ne ya! Sana ne ya!

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, bu sansür teklifine "evet" diyerek en büyük kötülüğü Erdoğan'a yapacaksınız. Niye?

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sen işine bak, işine bak! Sen kendi partinin işine bak!

GARO PAYLAN (Devamla) - Çünkü siz ona yanlış yaptığını söyleyemiyorsunuz, basının da söylemesine engel olacaksınız, basının da söylemesine engel olacaksınız.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ya, kanunu ben hazırladım, ben, ben. Ben hazırladım kanunu.

GARO PAYLAN (Devamla) - Bakın, eleştirilmekten değil, eleştirilmemekten korkun. Eğer eleştiri mekanizmaları durursa daha fazla hata yaparsınız, ki daha da fazla hata yapıyorsunuz ama bu hataların ceremesini yurttaşlarımız çekiyor değerli arkadaşlar.

Bakın, eğer ki istişare mekanizmaları durmuşsa bir fren mekanizması nerede olacak? Mecliste olacak. Ya, Meclisi bir notere çevirdiniz. Sarayda yazılanlar burada "el kaldır, el indir" şeklinde, mühür basarak, bir noter olarak geçiyor.

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Mecliste hazırlandı, Mecliste.

GARO PAYLAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar...

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Ya, ne arkadaşı ya! Arkadaşın falan değiliz, saygısız! İkide bir "Arkadaş... Arkadaş..."

GARO PAYLAN (Devamla) - ...en sevdiğim ifadeniz de ne biliyor musunuz? "Ya, bu yasa İngiltere'de de var." diyorsunuz değil mi? Efendim, "Bu yasa Almanya'da da var, bu yasa Yunanistan'da da var." diyorsunuz öyle değil mi? Peki, değerli arkadaşlar, bu yasa ne emrediyor? Diyor ki: "Gerçeğe aykırı bilgiyi yayanlar suç işlemiş olacak." "Gerçeği kim belirleyecek?" diye sorduğumuzda "yargıçlar" diyorsunuz değil mi?

Değerli arkadaşlar, içinizde bir kişi şimdi çıkıp "Türkiye'de bağımsız ve tarafsız bir yargı vardır." derse ben şimdi konuşmamı sonlandırmaya razıyım.

RECEP ÖZEL (Isparta) - E, var.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Var, var.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Var, var.

HÜSEYİN YAYMAN (Hatay) - Var, evet, var.

GARO PAYLAN (Devamla) - Ama Türkiye'de bağımsız ve tarafsız bir yargı olmadığını Hukukun Üstünlüğü Endeksi söylüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

GARO PAYLAN (Devamla) - Biz Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde son sıralardayız, son sıralardayız.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - "Var." dedik, niye inmiyorsun?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sonlandır hadi!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kim hazırlamış?

GARO PAYLAN (Devamla) - Yani Hitler'in yargıçları ne diyordu biliyor musunuz?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Kim hazırlamış, kim hazırlamış; o listeyi kim hazırlamış?

GARO PAYLAN (Devamla) - Hitler'in yargıçları diyordu ki: "Ben bir karar verirken önümdeki dosyaya değil, Führer'in ne dediğine bakarım." Maalesef sizin yargıçlarınız da bu hâldedir.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Siz de Kandil'e bakıyorsunuz, Kandil'e!

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Bize ne onlardan ya, bize ne! Bize ne ya!

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - O listeyi kim hazırlamış?

GARO PAYLAN (Devamla) - Erdoğan'ın neye "gerçek" dediğine bakarak gerçeğin ne olduğuna karar verecek.

SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sen Apo'ya bakıyorsun herhâlde, PKK'ya bakıyorsun!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Bültene bakacak, bültene; Fahrettin'in bültenine bakacaklar.

GARO PAYLAN (Devamla) - "Erdoğan 'Faiz sebep, enflasyon sonuç.' diyorsa gerçek odur.", buna aykırı bir ifadesi varsa bir kişinin "O gerçeğe aykırı ifadede buluyor." diyecek.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Listeyi kim hazırlamış?

GARO PAYLAN (Devamla) - Ve bunun sonucunda değerli arkadaşlar, ülkemiz bir uçurumun kenarına gidiyor.

Bakın, Habip Eksik Vekilimizle ilgili Hakkâri Valisi ne dedi? "Yere kendini attı." dedi.

MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - O onu dedi, bu bunu dedi; sen ne diyorsun kardeşim?

GARO PAYLAN (Devamla) - Ya, ayağı 3 yerinden kırılmış bir kişiye bunu söyleyebildi. Biriniz çıkıp da "Sen dezenformasyon yapıyorsun ey Vali!" diyebildiniz mi, diyebildiniz mi? Diyemediniz, diyemezsiniz de, ona gücünüz yetmez. (HDP sıralarından alkışlar)