| Konu: | AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün, Türkiye'deki gençlerimizin sorunlarını Meclis kürsüsünde dile getirirken AK PARTİ Grubundan söz alan çok değerli genç Milletvekilimiz Rümeysa Kadak Hanımefendi'nin verdiğimiz bilgilerin yanlış olduğu yönündeki beyanının sataşma olduğu gerekçesiyle söz istememe rağmen Sayın Başkanın takdirleri üzerine söz verilmedi. Rümeysa Hanım, kendi sorunlarının kendi kuşakları tarafından, yaş grubu tarafından değil de bizim gibi yaşını almış insanlar tarafından tartışılması hususunu çok beğenmediğini söylüyor. Ben, bir vekilden öte babayım, 2 evladım var. Onun ötesinde, yirmi üç sene öğretmenlik yaptım ve onunla beraber çeşitli gençlik vakıflarında, derneklerinde bulundum ve vekil olduğum günden bu tarafa da gençlerle, toplumun önemli bir parçası olan gençlerle birlikteyiz. Dolayısıyla toplumumuzun büyük bir bölümünü oluşturan ve geleceğimizi inşa edecek olan gençlerden kopuk bir hayat sürmemiz, onların sorunlarından uzak olmamız mümkün değil. Rümeysa Hanım'ın yaşadığı Türkiye'yle, onun sosyal çevresi ile bizim beraber olduğumuz gençlerin çevreleri sanırım çok farklı, aralarında, yıkılan Berlin Duvarı var gibi. Mademki Türk gençliği hayatından çok memnun, bulunduğu yerde her şey dört dörtlük; acaba neden yüzde 73'ü vatanını, anasını, babasını, yavuklusunu, sevgilisini bırakıp da yaban ellere, gurbet ellere çalışmaya gidiyor? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Yüzde 73'ü, her 4 gençten 3'ü, ana vatanı bir daha gelmemek üzere terk etmek niyetiyle, ülkemizden ayrılmak istiyor.
Yine, gençlerimizin yüzde 63'ü düşünce ve fikirlerini sosyal medyada açıkça ifade edemediklerini, ettikleri takdirde başlarına çok kötü şeyler gelebileceği endişesiyle yaşıyor. Çıkaracağımız bu yasa, maalesef, bu gençlerin endişesini daha da katlayacak, belki de bu oran yüzde 99'lara, yüzde 100'lere çıkacak. Mademki Türkiye'de gençler çok mutlu, çok güzel, çok umutlu, niye böyle bir düşünceye sahipler, bunu araştırmak lazım.
"Anlat İstanbul" programı çerçevesinde İstanbul Ümraniye'de bir caddede gezerken bir dükkânda gencecik çocuk elini yanağına koymuş, kara kara düşünüyordu, ben de "Evladım, âşık mısın?" dedim, baktı, güldü, "Amca, nerede, biz artık âşık bile olamıyoruz." dedi. Düşünebiliyor musunuz yani...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYHAN EREL (Devamla) - Gençler umutsuz, gençlerin yarına dair planları yok, hayalleri yok. Dolayısıyla bu gençler bizim gençlerimiz, dün de söyledim, gençlerimizi ne oranda güzel yetiştirirsek, onların ümitlerine, hayallerine, düşlerine katma değer sağlarsak Türkiye'mizin geleceği, milletimizin geleceği de aynı oranda güzel olacaktır diyorum.
Gençliği olmayan bir milletin geleceği olamaz. Gençlerimize sahip çıkma umuduyla yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)