| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2022 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet, yaşasın adalet, yaşasın müsavat! (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz 29'uncu maddeyle Türk Ceza Kanunu'na yeni bir suç tipi eklenmektedir, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu. Kanunun amaçsal yorumuna baktığımızda, aslında bu kanuna "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" değil de "iktidara karşı" diye bir terimi, kelimeyi koymuş olsaydık bu kanun cuk diye oturmuştu. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Yani "iktidara karşı" demiş olsaydık problem kalmayacaktı ama amaçsal yorumda, biz, iktidarın, siyasi iradenin amacının bu olduğunu... Hukuk fakültesi 1'inci sınıf öğrencisi bunu görmektedir.
Şimdi, baktığımızda "Halk arasında endişe, korku veya panik..." Kardeşim, şekeri ölçen alet var, tansiyonu ölçen alet var, nabzı ölçen alet var da korkuyu, endişeyi, paniği, samimiyeti ölçen bir alet çıktı da biz mi duymadık? Neyle ölçeceksiniz paniği, neyle ölçeceksiniz endişeyi? (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Fahrettin Altun, Fahrettin, Fahrettin.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yahu, Türk Ceza Kanunu'nda bu var zaten. Türk Ceza Kanunu'nda bu suç var zaten. Sanki ilk defa koyuyoruz ya!
BAŞKAN - Sayın Ünal, lütfen...
AYHAN EREL (Devamla) - "Şehrin birini fareler bastı." diye bir haber var, "Şehrin birini fareler bastı." diye haber var; fareleri seven insanlar mutlu, farelerden çekinen insanlar mutsuz. Neye göre karar verecek hâkim buna? Bana bir söyleyin, neye göre karar verecek? (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Elinizde panikmetre mi var, elinizde bunları ölçen alet mi var bilemiyorum!
"Kamu barışı." diyorsunuz, kamu barışı muğlak bir ifade; kamu barışını kimler, nasıl çözecek ve ihlal edecek o da belli değil. "Cezayı bir yıldan üç yıla kadar..." diyorsunuz. Niye "iki yıl" demiyorsunuz? İki yıla kadar olsun.
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Caydırıcı olsun.
AYHAN EREL (Devamla) - Amaç belli, iktidara hakaret edenler, iktidarı eleştiri sınırları içerisinde yerenler, eğer suç oluşmuşsa, sübuta ermişse hâkim ceza vermekten kaçınamıyorsa ne yapacak?
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Hâkimliği bırakacak, hâkimliği.
AYHAN EREL (Devamla) - Üç yıl ceza verecek ama muhalefeti eleştirmişse, muhalefeti küfre varan hakaretlere boğmuşsa hâkim "bir yıl" diyecek.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ben 17 tane dava kaybettim, 17 tane dava kaybettim, hakaret davası.
BAŞKAN - Sayın Ünal...
AYHAN EREL (Devamla) - "Erteleme yok, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması yok, hükmün infazla başlaması..." denilecek, yapmayın böyle. Bakın, hesap döner, sap döner, keser döner, bir gün bu kanunlar size döner. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Kanunlar herkes için vardır. Arkadaşlar, kanun, devlet ile millet arasında yapılan bir sözleşmedir, eğer sözleşmede tarafların iradeleri tam manasıyla sözleşmeye yansımıyorsa bu kanunun uzun ömürlü olması mümkün değil. Siz, devlet iradesini, siyasi iradeyi, sayısal çoğunluğunuzu kullanarak kanun yapabilirsiniz ama sadece kanun yaparsınız, hukuk yapamazsınız. Hukuk yapabilmek için yaptığınız hukuki düzenlemeler evrensel hukuk kurallarına uymak zorundadır, "hukukun üstünlüğü" ilkesine uymak zorundadır, toplumun en az yüzde 80'ini mutlu ve memnun etmek zorundadır. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Siz sadece siyasi geleceğiniz için, gelecek seçimlerde iktidarınızı korumak adına yaptığınız bu düzenlemeler... En büyük kurucu Cenab-ı Hak'tır, en büyük tuzak kurucu Cenab-ı Hak'tır, unutmayın, bu tuzağa AK PARTİ kendi düşecek. Yapmayın, sekiz ay sonra bu kanunlar, bu silahlar size çevrilecek. Biz kanunların kişilere göre değil, siyasi iradeye göre değil, Türk milletinin ihtiyaçlarına, Türk toplumunun beklentilerine göre yazılmasını istiyoruz. Bakın, Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener ne diyor: "İktidar her zaman olduğu gibi yine cambaza bak oyununu sergiliyor. Buradaki cambaz sosyal medya, oyun ise hak ve hürriyetlere pranga vurmak yani dezenformasyon bahane, istibdat düzeni şahane. Giydiğimiz kıyafete, ettiğimiz ibadete, dinlediğimiz müziğe, sevdiğimiz yemeğe bile karıştıkları yetmedi, şimdi de doğruları öğrenmemizi istemiyorlar çünkü doğrulardan en çok bunlar korkuyorlar, çünkü eğip bükemedikleri gerçeklerden korkuyorlar, çünkü fikri hür, vicdanı hür nesillerden korkuyorlar."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYHAN EREL (Devamla) - "Hatırlayın, bu arkadaşlar nasıl iş başına gelmişti. Okuduğu şiirler, düşündüğü fikirler, söylediği sözler yüzünden hapse girmeyen insanların ülkesini bize vadetmişlerdi, yasakları kaldıracaklarını söylemişlerdi, değil mi? Vesayet bitecek, yasaklar son bulacaktı, değil mi? Aynı AK PARTİ bugün ülkemizi bir açık hava hapishanesine çevirmeye, hatta 'Düşünen her canlı bir gün ceza infaz kurumlarını tadacaktır.' düsturuyla vatandaşlarımıza korku üzerinden hükmetmeye çalışacaklardır."
Değerli arkadaşlar, İYİ Parti kurulurken yolları kestiniz, elektrikleri kestiniz, salon vermediniz ama biz sokaklarda, cesur liderimiz Meral Akşener'in önderliğinde ve liderliğinde Allah'a binlerce şükür tüm engelleri, tüm setleri, tüm barajları yıkarak bugünlere geldik. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Zamanında veya erken yapılacak bir seçimde de İYİ Partinin güneşi, Türk milletinin bu kararlılığını görüp güç ve dirayeti gerçekleştirecektir.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Erel.
AYHAN EREL (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)