GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:7
Tarih:13.10.2022

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gün geçmiyor ki ucube Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde yeni krizlerle, risklerle, tahribatlarla karşılaşılmasın. Bu bağlamda, sadece kendisine oy verenlere vatandaş diyen, kendisini eleştiren her kesimi ötekileştiren AKP, devlet aklı ve vicdanını yok etmektedir. Böyle bir ortamda, demokratik değerlerin ve özgürlüklerin güvence altında olduğuna nasıl inanabiliriz? Kardeşlik hukukundan bahsedebilir miyiz? İşte, şimdi, AKP'nin sosyal medya platformlarını ve dijital basını hedef alan girişimiyle karşı karşıyayız. Teklifte öngörülen "yalan haber" "genel ahlak" "kamu düzeni" kime göre ve nasıl belirlenecektir? Buna herkesin rıza göstereceği bir tanımlama yöntemi benimsenemez mi? "Dezenformasyonla mücadele olarak" lanse edilse de bu teklif, özgürlüklerimize vurulmak istenen yeni bir prangadır. Medyayı sindirme, yandaş kalemleri ihya, özgür basını infaz girişimidir. Hiçbir eleştiriye tahammül göstermeyen, farklı düşünceleri hoş görmeyen bir iktidarın aslında meşruiyeti tartışılmalıdır. Milletimizin hayati sorunları olan geçim zorlukları, işsizlik, enflasyon ve mülteci meselesine çözüm beklenirken sansür yasasına sarılmak AKP'nin çürümüşlüğünü ve bitişini ispat etmiyor mu?

Değerli arkadaşlar, bilgi edinme hakkı basın özgürlüğüyle doğrudan ilişkili olan temel bir insan hakkıdır. Bu hakkın kullanımını engellemeye yönelik her teşebbüs demokratik değerlerden uzaklaşmayı da beraberinde getirir. Basının özgür olmadığı bir ortamda görünen ile gerçek ayrımı bulanıklaşır, bireyler doğru bilgiye ulaşamazlar. Sansürün, baskının, zorlamanın, yasaklamanın yaygın olduğu bir ortamda fikirler tartışma zemini bulamaz, böylece ilerleme kaydedilemez. Düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen bir toplum sağlıklı ve güçlü kalamaz. Gerçeğin baskılandığı yerde zulüm ve tahakküm tek gerçek hâline gelir. Dolayısıyla, geleneksel basın üzerindeki tasallutun güven ve itibar bakımından oluşturduğu hasar apaçık ortadayken bugün dijital medyaya kurulan bu pusuyu kabul edilemez bulduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum.

Teklifin 34'üncü maddesinde, sosyal medya platformları üzerinden bizzat milletle restleşme yoluna gidildiği görülüyor. Sosyal medyanın yandaş medyaya dönüşmesi amaçlanmaktadır. Belirsizlikler içeren, çok geniş yetki kullanımını öngören bir ortamda keyfiyet ve istismar kaçınılmazdır. Burada anayasal bakımdan sorunlar olduğu da barizdir. Suç kapsamında olan eylemler için de gereği yapılmalıdır ancak burada suçun çerçevesinin net olarak çizilmesi, adaleti zedeleyebilecek durumların önüne geçilmesi gerekir. Ayrıca, söz konusu maddeyle, sosyal medya platformlarına yönelik altı aya kadar reklam yasağı, yüzde 90'a kadar bant genişliğinin daraltılması ve ciddi miktarda idari para cezası şeklindeki müeyyideler getirilmektedir. Kısacası, sosyal medya platformları, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun güdümüne sokularak, dezenformasyondan bizzat sorumlu tutularak baskı ve zorlama yoluyla sindirilecektir. Yaklaşan seçimler dikkate alındığında bunun son derece tehlikeli ve endişe verici olduğu apaçık ortadadır.

Evet, son olarak İYİ Partimizin basına ilişkin tutum ve projelerinden bahsetmek isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Basın özgürlüğü güvence altına alınmalıdır, mevzuatı yeniden düzenlenmelidir. Keyfî akreditasyon kararlarına son verilmelidir. RTÜK'ü, TRT'yi, Anadolu Ajansını bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden dizayn etmek gerekir. Tekelleşme ve kartelleşmenin önüne geçilmeli, Basın İlan Kurumunun yapısı ve çalışma usulleri yeniden düzenlenmelidir. Bunlar önemli hususlar arkadaşlar.

Sözün özü, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in de ifade ettiği gibi "Hürriyet ve demokrasi kimsenin lütfu değil, Türk devletinin kutlu mirası, Türk devletinin en halis hakkıdır." diyorum. Biz bu mirasa ve hakka ilelebet sahip çıkacağız diyorum.

Teşekkür ediyorum.

Saygılarımla. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)