| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2022 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 340 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 36'ncı maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Basın, yönetimi ile halk arasında iki yönlü fonksiyonu olan bir kurumdur. Ülkede ne olup bittiğini topluma iletirken diğer yandan da toplumun görüş, düşünce ve bilgilerini, isteklerini idareye ileten bir yapıdır. Basın ile demokrasi arasında devamlı bir pozitif ilişki vardır, pozitif geri bildirim vardır; basın kuvvetlendikçe demokrasi de kuvvetlenir, basın zayıfladıkça demokrasi de zayıflar. Vatandaşlarımız toplumu ilgilendiren her konuda doğru bilgiye ulaşamamakta, sorgulayamamakta ve bildiği şeyleri yayınlamakta zorluklar yaşamaktadır. Hükûmetin yarattığı atmosferde oluşan otosansürün maalesef hesaplanamaz geniş bir etkinliği vardır. Basın özgürlüğü, bilgiyi siyasetin tekelinden çıkararak demokratikleştirir, bütün toplumun aktif siyasetin bir parçası olmasını sağlar. Basın ve ifade özgürlükleri olmadan kalıcı demokrasi ancak bir hayal olarak kalır. Basına yapılan saldırılar, sınırlandırmalar demokrasiye yapılan saldırılar ve sınırlandırmalardır.
Ülkemizde, maalesef, Hükûmet özgür basın için sürekli engeller çıkarmaktadır. Bu iktidar zamanında basın kötü durumdadır. Görevi çiftçiye fon vermek olan devlet bankalarının verdiği krediler veya AK PARTİ'nin vermiş olduğu işlerden para kazanan müteahhitlerin yarattığı finansmanlar Hükûmeti basının patronu yaptı. Diğer taraftan ise oluşturduğu üst kurullar veya Basın İlan Kurumu yoluyla da Hükûmet muhalif gördüğü basını susturmaya çalışmakta, onlara cezalar yağdırmaktadır. Ayrıca emperyal menşeli maddi kaynaklarla birtakım gazeteci sıfatlı kişilerin ülkemizdeki manipülasyonlarını Hükûmet işine geldiği takdirde görmezlikten gelmektedir. Yargıya taşınan toplumsal olaylar örneğin Deniz Feneri, örneğin çocuk istismarları, örneğin son zamanlarda çıkan bir milletvekiliyle ilgili yolsuzluk iddiaları mahkemelerce erişim yasağı getirilerek vatandaşın, halkın gözünden kaçırılmakta ve gizli kapaklı yargılamalar yapılmaktadır. Ziraat Bankasının yandaşlara açtığı krediler veya Londra mahkemelerine koti şehir hastaneleri hakkındaki haberleri ticari sır gerekçesiyle toplumun dikkatinden Hükûmet kaçırmaktadır.
Hükûmet, toplumca en çok takip edilen basın kuruluşlarından olan televizyonlarda bambaşka bir garabet sergilemektedir. Bazı televizyon kanallarının da tek görevi vatandaşı uyutmaktır. Gece gündüz düzmece programlarla sahte ülke gündemi oluşturmaktadır. İsminin başında "profesör" titri olan, "rektör" "dekan" payesi taşıyan, işlevi sadece pilli oyuncak gibi Hükûmetin icraatlarını savunmak olan gazeteci ve akademik zümre tedavüldedir. Hiçbir mahcubiyet duygusu taşımayan bu ekip, bu zevat muhtelif televizyon kanallarında her akşam beyin yıkama operasyonunun kahramanıdırlar. Bu ekip şunu bilmelidir ki topluma yapılan kötülük hiçbir zaman karşılıksız kalmayacaktır.
Zaman içinde ana akım medya egemen yapının bir parçası hâline gelmiştir. İnternet medyasına beşinci güç olarak da bakılmaktadır. Sosyal medya, eleştirel bir mesafeyle haber verme, soruşturma ve değerlendirme işlevini yerine getiren dördüncü güç konumuna düşmüştür. Beşinci güç, siber kültüre geçiş sunmuş, ana akım medyayı kontrol eden ya da denetleyen, alternatif içerikler sunan, alternatif gazetecilik biçimleriyle beşinci güç interneti hem güçlendirmiş hem de küreselleştirmiştir. Bu hâliyle beşinci güç, dördüncü güç rolüne bürünmüştür. Şimdiye kadar internet yayıncılığına yeterince hâkim olamayan Hükûmet, internet gazeteciliğine de kendisince sansür getirmeye uğraşmaktadır.
Sonuç olarak bu yasa teklifi için yapılacak en doğru hareket toplumda haberleşme hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti, basın hürriyeti hususlarında oluşacak endişeleri ciddiye alarak geri çekmek olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, yerel basın etkili olduğu alanda ulusal basından daha fazla ilgi görmektedir. 34 ilde yer alan, uydu yayınına çıkan, maddi sıkıntılarla baş etmeye uğraşan yerel televizyonlarımıza sahip çıkılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Yerel televizyon ve radyo istasyonlarını ayakta tutmak amacıyla, resmî ilan yapmalarına izin verilmesi yerel demokrasilerin güçlenmesi için yerinde olacak bir davranıştır.
Hepinizi saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)