| Konu: | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 13.10.2022 |
HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 37'nci maddesi üzerinde İYİ Parti adına söz aldım, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ilgili maddeyle 5908 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun "Yetkilendirme usulü" başlıklı maddesine ekleme yapılmıştır. Bilindiği üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilen birtakım işletmeler ilgili mevzuat çerçevesinde kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini teminen bazı yükümlülüklere tabi tutulmaktadır. Şebekelerüstü hizmetler olarak da ifade edilebilen bazı hizmetlerde yurt dışından internet üzerinden sesli, yazılı ve görsel iletişim hizmeti alınabilmektedir, Kurum bu kapsamda yetkilendirilmektedir. Ayrıca, şebekelerüstü hizmet sağlayıcılarının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki faaliyetlerinin anonim şirket veya limitet şirket statüsündeki tam yetkili temsilcilikleri vasıtasıyla ve kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde yürütülmesi de düzenlenmektedir.
Değerli arkadaşlar, dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle hazırlanan ancak gerçek anlamda sansür yasası olan bir kanun teklifini görüşüyoruz. İktidarın politikalarına karşı çıkan herkes bu yasa değişikliğiyle zapturapt altına alınıp sindirilmek isteniyor. Bu kanun dezenformasyonu engelleme yasası değil, olsa olsa enformasyonu engelleme yasasıdır. Bu kanun iktidarın gerçekleri halktan gizleme çabasıdır.
Değerli arkadaşlar, son yıllarda sosyal medya üzerinde büyük bir baskı var, önce internet yayınlarına RTÜK denetimi getirildi. İktidar partisi internet mecralarında kendilerini eleştiren insanlara aba altından sopa göstererek bir korku iklimi oluşturmaya devam ediyor. Özellikle gençlerin yoğun olduğu sosyal medya kontrol altına alınmak isteniyor arkadaşlar. Şunu açıkça görüyoruz ki iktidarın niyeti sosyal medyaya bir düzenleme getirmek değil, seçimler öncesi sosyal medyayı dikensiz bir gül bahçesine çevirmektir ve ayrıca bu teklif -ki bu da önemli- medya ve toplum üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik olup iktidar kontrolündeki maaşlı-maaşsız, unvanlı-unvansız trollere, itibar suikastı yapanlara yönelik bir kanun teklifi de değildir.
Değerli arkadaşlar, iktidarın gerçek diye pazarladıkları ile vatandaşlarımızın yaşadıkları farklı; iktidarın gündemi ile milletin gündemi farklı. İktidar elindeki medya gücü ve trolleriyle pembe tablolar çiziyor, Türkiye'yi büyütüyor, enflasyonu düşürüyor, Ay'a adam yolluyor ama vatandaş ayın sonunu nasıl getireceğini kara kara düşünüyor.
Şimdi, iktidara "Sen doğru söylemiyorsun arkadaş, verdiğin bilgiler doğru değil, gerçek değil; doğrusu bu." dediğimizde bu sansür yasasının hangi maddesini ihlal etmiş olacağız, neyle suçlanacağız, nasıl yargılanacağız, ne kadar ceza alacağız?
Ben buradan iktidar sahibi arkadaşlara seslenmek istiyorum: Hani siz yasaklara karşıydınız? Hani yasaklarla mücadele edecektiniz? Geldiğiniz noktada nereden nereye savrulduğunuzu inşallah fark edersiniz, görürsünüz.
Ama az kaldı diyoruz. Sandık gelecek, biz geleceğiz; yasaklar ülkesine çevirdiğiniz bu güzelim memleketimizi, bu cennet vatanımızı hak ettiği insan hakları ve özgürlüklere kavuşturacağız.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)