GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:7
Tarih:13.10.2022

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 38'inci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

38'inci maddeyle ilgili konuşmaya başlamadan önce 25'inci maddeyi biraz açmak istiyorum. Kanun teklifinin 25'inci maddesiyle resmî ilanların şartları Basın İlan Kurumunca belirlenecek olan internet haber sitelerinde de yayınlanmasına imkân sağlayan bir düzenleme yapılmaktadır. Gazetelerin yayın hayatlarına devam edebilmesinde ilan ve reklam gelirlerinin payının büyük ve önemli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Başka sektörlerde yatırımı bulunan gazete patronları için büyük bir anlam ifade etmese de Anadolu'da çıkan ve sadece gazetecilik yapmaya çalışan yerel basın için resmî ilan ve reklamlar hayati önem taşımaktadır. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde özel reklam verenlerin sayısının minimuma inmesi ilan ve reklamların ücretlerini gününde ve nakit olarak ödeyen Basın İlan Kurumunun desteğini daha da anlamlı kılmaktadır. Günümüzde basılı yayınların cazibesini kaybettiği, sık yenilenen ve anlık bilgi veren internet haber sitelerinin matbuatın yerini aldığı bir gerçektir. Gelişen bu yeni mecranın da resmî ilan ve reklam pastasından pay almasına yönelik bir düzenleme doğru ve geç alınmış bir uygulamadır.

İnternet haber sitelerinin de ülkemizde habercilik yapmaya başlaması neredeyse AK PARTİ'sinin iktidar olduğu ilk yıllara denk düşmektedir. Nedense AK PARTİ'si bugüne kadar ihmal ettiği internet habercilerini basına sopa gösterirken kendine yeni yandaşlar yaratmaya çalışırken hatırlamıştır. Bu kanun teklifinde de internet haber sitelerinin lehine gibi görülen düzenlemeler olsa da ödüllendirme, cezalandırma kriterleri yasal çerçeveye bağlanır gibi görünse de yasa boşluklarını kendi iradeleriyle doldurmak ya da kural ihlalini icraat hâline getirmek bu iktidarın alışkanlığı hâline gelmiştir.

Basın İlan Kurumunun ilanlarının adil bir şekilde gazetelere dağılması görevi yanında, basın ahlak esasları kapsamında şikâyete bağlı yaparak ihlalin sabit olduğu hâllerde resmî ilan kesilmesi yoluyla gazetelere yaptırım uygulanabilme görevi verilmiştir yani bir elde havuç, bir elde sopa. Evet, Basın İlan Kurumu kamu ilan ve reklamlarını gazetelere dağıtmaktadır ve yine evet, şartlarını kendi belirlediği, istediği gazetelere. Evet, Basın İlan Kurumu basın ahlak yasaları kapsamında inceleme yaparak ilan kesilmesi yoluyla gazetelere yaptırım uygulamaktadır ve yine evet, şartlarını kendi belirlediği, istediği gazetelere. Hatta Kurum, yapılan mevzuat düzenlemeleriyle, gazetelerin kendilerine ait internet haber sitelerini de bu kapsamda inceleyip müeyyide uygulayabilmektedir.

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının yetkilerine Basın İlan Kurumunu denetleme de eklenmiştir. Fahrettin Altun idaresindeki İletişim Başkanlığı söz konusu yetkiyi yılda 1 kez Basın İlan Kurumunun bütün hesap ve işlemlerini denetlemek suretiyle kullanmaya başlamıştır. 2019 yılında Kurumun Yönetim Kurulunun da değişmesiyle birlikte ne olmuştur biliyor musunuz? Genel Kurulun yapısı, özerk olmak bir yana, siyasal iktidarın politikalarını basının denetimi yoluyla desteklemenin önünü açacak niteliğe bürünmüştür. Bu tarihten itibaren resmî basın ve ilanların dağıtımı da cezalar da belirli gazetelerde görünür şekilde artmıştır. Basın İlan Kurumunun 2020 yılında dağıttığı resmî ilanların yüzde 78'i iktidar medyasına, ilan kesme cezalarının yüzde 97'siyse muhalif gazetelere verilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtikten sonra basının resmî ilan vermekle, ilan kesmekle nasıl baskı altına alındığına işaret verdim.

İşte, geldik 38'inci maddenin ilgilendiren kısmına. İşte, bu yasada da benzer şekilde, uygulamada çıkacak sonuç da bu olacaktır. Kurum aracılığıyla dağıtılan ilan ve reklamların, basın üzerinde hem finansal hem de politik baskı unsuru olarak kullanılabilen cezaların kimlere verildiğini kurumsal isimlendirmeye, açıklamaya gerek var mı; herkes her şeyin farkında.

AK PARTİ'si bu kanun teklifiyle internet haber sitelerinin ilan geliri elde edecekleri müjdesini verdi. Bu, sadece iktidara yakın haber siteleri için bir müjde niteliğini taşımaktadır. Bu değişikliklerle birlikte zaten iktidar tarafından çeşitli yollarla finanse edilmekte olan yandaş medya blokuna yeni bir kaynak yaratılmış olacaktır; besleme, yandaş basına arpa vermenin yeni bir yolu açılacaktır. Ya çemberin dışında kalanlar, sarayın hoşuna gitmeyen haberleri yapanlar? Bekleyen akıbet, ya otosansür yaparsınız ya da ilan kesme, yayın durdurma; tercih sizin, işinize gelirse, canınız isterse.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sonuç; tarafınızda olan basın ihya, size basında, sosyal medyada "gık" diyen mevta.

Değerli milletvekilleri, 10 Mayıs 1876 tarihinde Türk basınına sansür yasayla uygulanmıştı. Özel gazetelerin yeni görüşlere yer vermesi ve muhalif duruş sergilemesi yönetimin hoşuna gitmemiş, Âli Kararname'yle sansür uygulaması başlamıştı. Ama dönemin tek adamları kaçınılmaz mutlak sondan kurtulamadı. Bugün ise internet haber sitelerine ilan desteği sözde sürprizi arkasında kendi kendini sansürleyen bir basın oluşturulmaya çalışılmaktadır. Yasakların efendisi, önümüzdeki seçimin son seçimi olduğunun farkında; basını baskılayarak son çırpınışlarını yapsa da az kaldı. O zaman millet olarak diyelim ki: Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! (İYİ Parti sıralarından alkışlar)