GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:7
Tarih:13.10.2022

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Gecenin bu geç vaktinde ülkenin devasa meselelerini görüşmek yerine özgürlüklerin kısıtlandığı, sansür olduğu kesin olan bir teklif üzerinde çalışıyoruz. Tarih; adalet, hak, hukuk, kalkınma, refah, huzur ve sükûn için çalışanları, aydınlığa ve güneşe koşanları unutulmaz kılar; tersi iş yapanları yani temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanları, yolsuzluk, talan ve yağma yapanları, yalancı ve sahtekârları ise maşerî vicdan hapishanesine koyar. Kim millet için, özgürlük için yeni izler, yeni fikirler getirirse asla unutulmazlar, bunlar ölümsüzdür. Müstebit, ceberut ve zalimler ise daima ölüdürler.

Değerli arkadaşlar, 340 sayılı Kanun Teklifi, bunu Genel Kurula getiren milletvekillerimize hiç yakışmamıştır. Geçmişte de benzer baskı yasalarını dayatanlar nefretle ve öfkeyle anılmışlardır. Eğer biz bu teklifi yasalaştıralım, halkın birçoğu bunu anlamaz diye düşünülüyorsa yanılıyorsunuz; belki kısmi bir grup bunu kabullenebilir ama çoğunluk asla. Dostoyevski'nin bir sözü var: "Köleye özgürlüğünü geri vermişler, köle de bir torbaya koyup iade etmiş."

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin demokrasi birikimi gayet güçlüdür, baskıya tahammül edecek bir halk değildir, zulüm ve sindirme ise tabiatına terstir, hele hele köleleştirme, mankurtlaştırma ise asla kabul edilemez. Evet, bu görüşler ışığında iktidarın medya üzerindeki dayatmaları büyük bir tepkiyle karşılanacaktır. Neymiş? Endişe, korku ve panik yaratmak, iç ve dış güvenliğimiz, kamu düzeni, genel sağlık, gerçeğe aykırı bilgi, kamu barışına kastetmek. Görüyorsunuz, her bir cümlenin kapsamlı bir anlamı var.

Değerli arkadaşlar, endişe, korku ve panik yaratmak fiilinin değerlendirmesi nasıl yapılacak? Ulusal güvenliğimiz, kamu düzeni gibi kavramların mahiyetini kim tanımlayacak, nasıl tanımlayacak? Genel sağlık konusunda gerçeğe aykırı haberi kim, nasıl değerlendirecek?

Asıl mesele, geçtiğimiz şu yirmi yılda bu teklifle AKP'nin düştüğü çukura işaret etmektedir. Temel hakların ve özgürlüklerin genişletilmesinden, refahtan, adaletten, 3Y'den bahsederek iktidara gelen bu heyetin akıbeti tam bir çıkmaz sokak olmuştur. Bu teklif yapaydır, şeklîdir. Cin fikirlilikle 2023 seçimlerinde muhaliflerin tanıtma gücünün, gerçek medyanın, internet haberciliğinin belini kırmaktır arkadaşlar. O hâlde buna karşı geleceğiz, direneceğiz diyorum.

Değerli milletvekilleri, her siyasi parti doğal olarak medya üzerinde söz sahibi olmak ister. Bunun Anayasa ve mevzuat çerçevesinde tolere edilebilir bir opsiyonu her zaman vardır ama hoyratça fethetme ilkelliğiyle saldırmak, kimseye yarar getirmez ve getirmemiştir. Konvansiyonel basının yani havuz medyasının nasıl oluşturulduğunu biliyoruz. Artık milletimiz havuz medyasını takip etmiyor. Gerçi gelişmeler dijital mecralara doğru gidince zaten zayıflamış durumdalar. İşte sosyal medya alanına uzanan AKP, gücünü baskısını bu alanlarda göstermeye meyletmiş gözüküyor.

"Kamuoyuna yönelik çıkan tek ses benim sesim olsun." isteniyor ama başarılı olamayacaklar. Bu ve benzeri hamleler bütün AKP'yi zehirliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Teklifte, mevcut flu ifadelerle ne amaçlanıyor "yalan haber", "genel ahlak" gibi? Bir haberin yalan haber olduğunu, kurumları tahrip edilmiş bir devlette hangi merci belirleyecek?

Evet, sene 2022, demokrasi, daha doğrusu demokratik Türkiye Cumhuriyeti katlediliyor. Arkadaşlar, buna asla göz yummayacağız.

Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)