| Konu: | Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 20.10.2022 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 341 sıra sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2'nci maddeyle endüstri bölgelerindeki ilave alanların endüstri bölgelerinden büyük olmaması koşuluyla Bakanlık tarafından belirlenmesini, gerekçesinde ise Cumhurbaşkanının iş yükünün ve bürokrasinin azaltılmasını amaçlandığını ifade ediyorsunuz. Bu gerekçe muhalefet partisi olarak bizim Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine olan itirazlarımızın ne derece doğru olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca 2'nci madde gerekçesinde belirtilen bu durumun aksine teklifin geri kalanında Cumhurbaşkanına yeni yetkiler tanınmakta, bu durum bize iktidarın her işinde olduğu gibi bu teklifin içerisinde de çelişkiler olduğunu göstermektedir.
Sayın milletvekilleri, Meclis yaz tatiline girmeden, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları kamu yararına aykırı ve ÇED sürecini yok sayan bu teklifin geri çekilmesi için bir basın açıklamasında bulundular. Bu açıklamada 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu'ndaki planlama, yerel yönetimlerin yetkileri ve ruhsat süreçleriyle ilgili var olan eksiklik ve yanlışların giderilmesi talebinde bulunarak kanunun endüstri bölgelerinin kuruluşu ve ilanını, yatırım izni sürecini, teşvik tedbirlerini ve yönetici şirketin görev ve yetkilerini belirleyen hükümlerinin teklif edilen düzenlemelerle daha da sorunlu hâle geldiğini ifade ettiler. Dinlediniz mi arkadaşlar? Duymadan geçtiniz ve yanlışlarla devam etmeye de alışkınsınız.
Değerli arkadaşlar, kısaca, AK PARTİ iktidarı -yapmak istediği- herhangi bir bilimsel kurulun görüşü alınmaksızın tek elden yürütülen politikalar çerçevesinde mevcut endüstri bölgelerinin sınırlarının genişletilmesini amaçlıyor. Yani endüstri bölgelerini cazip hâle getirme gerekçesiyle yerli ve yabancı yatırımcılara mülkiyet hakkı verilmesinin önünü açıyorsunuz. Mülkiyet devrinden sonra ise yatırımcıların satış ve kiralama yapmalarını mümkün hâle getiriyorsunuz. Böylelikle kamu yararı yerine özel çıkarları ve yandaş şirketlere ayrıcalık sağlanmasını amaçladığınız görülüyor. Yine, kanun teklifini getirirken yapı üretim sürecinde yer alan tarafların, meslek odalarının, üniversitelerin ve kamu kurumlarının katılımıyla hazırlanmamış, görüş ve önerileri de alınmamıştır. Çevre politikalarının sağlıklı ve kamu yararını gözeten politikalar çerçevesinde üretilmesi, kamu yönetiminin, merkezî ve yerel yönetimlerin, meslek mensuplarının, meslek kuruluşlarının ve ilgili tüm kesimlerin ülke adına ortak sorumluluğu değil midir arkadaşlar? Hukuka ve demokratik katılım ilkelerine aykırı biçimde, katılımcı süreçlerden uzak, merkeziyetçi politikalarla hazırlanan ÇED sürecini yok sayarak yaşanabilir çevre hakkını engelleyen, endüstri bölgelerinin sınırlarının bilimsel değerlendirmelerden uzak bir şekilde genişletilmesine izin veren, kamulaştırılan alanların piyasalaştırılmasını ve özelleştirilmesini amaçlayan, dolayısıyla kamu ve doğal çevre yararını göz ardı eden düzenlemeleri içeren Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni uygun bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.
İYİ Parti olarak, İYİ Parti iktidarında biz yeni sanayi bölgesi oluşumlarında endüstriyel kent vizyonuyla hareket edecek, mevcut sanayi bölgelerinin ise daha yeşil olması için gereken yenileme yatırımlarını yapacağız. Sanayi politikasına mekânsal yaklaşımımızın ana bileşenlerinden biri de endüstriyel simbiyoz yani ortak alanlar olacak. Sektörün atıklarını ya da yan ürünlerini başka bir sektörün girdi olarak kullanmasını mümkün kılan bir planlama yapacak, bu yönde teşvikler tasarlayacağız. Ayrıca yine, "İş Birliği" başlığımız kapsamında yeni teknolojileri kamu, üniversite, özel sektör iş birliği mekanizmalarıyla geliştireceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Bunun için de Almanya'da Fraunhofer modelini yani uygulamalı modeli esas alacağız. İyi sanayi yaklaşımımızın tam ortasında yatay politikalar yer alıyor. AK PARTİ iktidarında uygulanan yanlış politikalarla AR-GE yapma potansiyeli en yüksek firmalarımız bile müteahhitliğe soyundu. Biz ise yatay sanayi politikası anlayışımızla sektörleri ayırmak yerine her sektörde rekabetçi olmayı ve rekabetçi kalmayı sağlayacak yetkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. Yani yatay alanlarda tüm sektörleri ilgilendiren ve iş ekosisteminin iyileşmesini amaçlayan aksiyonlar alacağız diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)