GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:10
Tarih:20.10.2022

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesiyle ilgili olarak İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddenin ikinci paragrafında, hâlen, Cumhurbaşkanınca özel endüstri bölgelerine tanınan ek teşviklerin endüstri bölgelerinin geneli için de geçerli olması öngörülüyor ancak Cumhurbaşkanının ek teşvikleri kimlere, hangi kriterler çerçevesinde vereceği belirtilmemiştir. Şeffaf ve sistemli bir teşvik sistemi önerilmediğinden keyfî uygulamalara yol açacağı kanaatindeyiz. Bizim önerimiz, teşvik verilirken katma değeri yüksek ürünler üreten firmaların birinci derecede dikkate alınmasıdır. 5'inci maddenin dördüncü paragrafıyla endüstri bölgelerini, mülkiyet talep eden yatırımcılar için daha cazip hâle getirmek gerekçesiyle, yatırımcılara hazine adına tescilli taşınmazlarda mülkiyet hakkı verilmek isteniyor. Yönetici şirkete de mülkiyet devri yapabilmesi sağlanarak yatırıma hazır sanayi alanı oluşturulması cazip hâle getirilmektedir. Daha sonrasında ise bu mülkiyet hakkı sahiplerinin satış ve kiralama yapabilmesinin önünün açılması planlanıyor. Değerli milletvekilleri, öyle anlaşılıyor ki vatandaşın ve devletin malı yatırımcıya bankadan kredi çekebilsin diye tahsis ediliyor. Sonuç itibarıyla, yatırımcı şirket risk almadan hazine arazisini teminat göstererek krediye başvurabilecektir. Dolayısıyla riskleri kendileri almak yerine bankalara ve dolayısıyla da vatandaşlara aktarmış olacaklardır, bunu kabul etmiyoruz.

Kamuoyunda, bu kadar geniş imkânlar yaratılacak alanların eşe dosta tahsis edileceği konusunda da çekinceler bulunmaktadır. Teklif Komisyonda tartışılırken İYİ Parti olarak maddenin teklif metninden çıkarılması için verilen önergemiz maalesef kabul edilmemiştir. Bu düşüncemizde ısrar ettiğimizi burada ifade ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de planlı sanayileşme hareketi 1961 yılında ilk olarak Bursa Organize Sanayi Bölgesi kurularak başlatılmıştır. Herhangi bir yasası olmadan devam eden uygulama 2000 yılında 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun çıkmasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. Bazı OSB'ler orta ve büyük ölçekli işletmeleri bünyesinde bulundursa da OSB'lerde üretim çoğunlukla küçük ve orta ölçekli işletmelerle yürütülmektedir. 2022 yılı itibarıyla kurulan OSB sayısı 378'e ulaşmıştır. Sanayi yatırımlarını hızlandırmak, teknoloji yoğun üretiminin önünü açmak ve yabancı sermaye yatırımlarını özendirmek için 4 Ocak 2002 tarihinde 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu çıkarılmış ve bu kanunda OSB'den de endüstri bölgelerine dönüşüm mümkün kılınmıştır. Ülkemizde 17 ilde kurulan 16'sı faal, 13'ü tahsis ya da inşaat aşamasında toplam 29 adet endüstri bölgesi bulunmaktadır. Endüstri bölgelerinden başka teknoparklar ve teknoloji geliştirme bölgeleriyle sanayileşme hamlesi devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, bütün bu hamlelerden sonra sanayide geldiğimiz noktayı özetlemek istiyorum. 2021 yılı ihracatının 212 milyar 880 milyon doları imalat sanayi ürünlerinden oluştu. 69 milyar dolar tutarında düşük teknoloji ürünlere karşılık yüksek teknoloji ürün ihracatımız 6,4 milyar dolar, oran olarak da yüzde 3,02 olarak gerçekleşti, 2022 Ağustos ayı itibarıyla da bu oran yüzde 2,9'dur.

Bazı ülkelerle kıyaslama yaparsak, bizi kıskanan Almanya'nın yüksek teknoloji ürünleri ihracatı 209,7 milyar dolar olup bizim ihracatımızın 33 katıdır. Türkiye, ihtiyacı olan yüksek teknoloji ürünlerini ithalat yoluyla elde ediyor. 2021'de yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 12,4'tür, cep telefonu, bilgisayar ve televizyon gibi katma değeri yüksek olan teknolojik ürünlerde açığını dış pazarlardan kapatan Türkiye her yıl yurt dışına milyarlarca dolarlık kaynak aktarmak zorunda kalıyor.

Değerli milletvekilleri, bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor: 1961'den bu yana planlı sanayileşme hareketi içinde olan Türkiye niçin bu durumdadır? Gelişmiş ülkeler endüstri 4.0'ı aşmış, endüstri 5.0'dan bahsederken Türkiye endüstri 3.0'da bocalamaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bu durumu hazırlayan sebeplere bakacak olursak bilim ve teknoloji üretmesi beklenen üniversitelerin ve diğer kurumların doğru tasarlanmadığını, özellikle imalat mühendisliği bölümlerinde ve meslek yüksekokullarında dijital dönüşümle ilgili yeterli eğitim altyapısının hazırlanmadığını, rektörlerin büyük bölümünün bilimsel niteliği üstün, liyakatli kişilerden atanmadığını, yöneticilerin devlet ciddiyetinden uzak olduklarını, her teşebbüsün arkasında rant elde etme düşüncesinin ve OSB'lerde sanayici olmayanlara bile arazi tahsisi ve yatırımı geciktirme gibi spekülasyonlar olduğunu, şu ya da bu şekilde devletin imkânlarını kendi lehine kullanma anlayışının ve samimiyetsizliğin hâkim olduğunu, kurumsallaşmanın olmadığını dolayısıyla yöneticilerde "Ben yaptım, oldu." anlayışının hâkim olduğunu, bütün yetkilerin tek kişide toplanarak denge ve denetleme sisteminin ortadan kaldırıldığını...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Başkanım, müsaade ederseniz bitireyim.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - ...devlette bilgili, tecrübeli ve ahlaklı kadrolar yerine "Neme lazım?"cı, beceriksiz ve ahlaksız kadrolara yer verildiğini görmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, tenkitlerimize rağmen bu teklifin yasalaşacağı anlaşılıyor. Ancak 5'inci maddeyle yaratılan avantajların toplam ihracatımızı ve yüksek teknoloji ürünlerin ihracattaki oranını ne kadar artıracağını takip edip göreceğiz.

Değerli milletvekilleri, her alanda hazırlıklarını tamamladığımız iyi projelerimizle ülkemizin bütüncül kalkınmasını sağlamaya az kaldı, biz hazırız diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)