GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:10
Tarih:20.10.2022

HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Amasra'da cuma günü yaşanan faciada 41 işçimizi, 41 madencimizi kaybettik. Bu acıyı yüreğinde hisseden herkesin başı sağ olsun. Dün burada Amasra için bir araştırma komisyonu kuruldu, daha öncekilerde olduğu gibi. Ama bu acıların bir daha yaşanmasını istemiyorsak bu Komisyonun akıbeti Soma'ya benzememeli, bu Komisyonun akıbeti Kadına Şiddet, Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonları gibi komisyonların akıbetine benzememeli; bunun için sonuna kadar takipçisi olacağız. Faillerle hesaplaşana kadar da bu dava bitmeyecek çünkü failleri biliyoruz, bu facianın sebeplerini biliyoruz. Bu facianın sebebi, gözü "rant", dili "para" diyenlerin ihmalidir, liyakatsizliğidir; denetimsizliktir, cezasızlıktır, ele geçirilmiş bir yargı düzenidir, yok sayılan Sayıştay raporlarıdır, bitirilen sosyal devlettir, yok edilen cumhuriyet değerleridir, teslim alınan sendikalardır, rafta kalan komisyon raporlarıdır, aşırı üretim baskısıdır, ucuz iş gücü piyasasıdır, kömürden elde edilen siyasi ve ekonomik ranttır, özelleştirmelerdir, taşeron sistemidir, yöneticilerin arsızlığıdır, vicdansızlığıdır organize bir kötülüktür; sonuçta yönetenlerin tercihidir. Ve esasında, bu facia da öncekiler gibi emeğe ve alın terine, doğaya ve çevreye karşı yürütülen kapsamlı, açık ve acımasız bir muharebenin sonucudur. İşte bu nedenle, madenlerde 3 işçinin yapması gereken işi 1 işçi yapıyor. Bu yüzden, Amasra'da 1.145 işçi çalışması gerekirken 622 işçi çalışıyor. Bu nedenle, dünyada grizu patlamaları gündemden çıkarken hâlen Türkiye'de grizu patlamalarında madenciler ölüyor. İşte bu nedenle, iş cinayetlerinde Avrupa 1'incisi, dünya 3'üncüsüyüz. İşte bu sebeple, cumhuriyet tarihindeki en fazla işçi cinayeti bu iktidar döneminde, sizin döneminizde işlenmiştir. Tam da bu nedenle, facianın üzerinden altı gün geçmesine rağmen tek bir kişi bile tutuklanmamıştır. 8 işçinin ölümünden sorumlu Kazım Eroğlu'nun TTK Genel Müdürlüğüne atanması bu yüzdendir. Onun için, Soma'da madenciyi tekmeleyenler bugün Frankfurt'ta ticari ateşe yapılmıştır, euro üzerinden maaş bağlanmış, ev kirası ve tüm masraflarını devlet üstlenmiştir. İşte bu nedenle, Soma'da hâkimler ve Yargıtay üyeleri değiştirilmiştir. Bu nedenle, geçen gün bu kürsüde Amasra'yı konuşurken Sayın Enerji Bakanının yüzü hiç kızarmamıştır! İşte bu nedenle, kayıplarımız kaderin planı değil, piyasanın kurallarıdır. İşte bu nedenle, Soma'da, Ermenek'te, Küre'de, Kozlu'da madenlerde, Bozkurt'ta sel felaketinde olduğu gibi, Çorlu'da tren kazasında yaşadıklarımız bitmeyen, kanatılmaya devam eden büyük ve derin bir acıdır.

Değerli milletvekilleri, bundan kırk iki sene önce yapılan 12 Eylül darbesinin amacını dönemin TİSK Genel Başkanı şöyle ifade etmişti, "Bugüne kadar hep işçiler güldü, artık gülme sırası bizde." demişti. Evet, doğrudur, kırk iki senedir bu ülkede işçilerin yüzü hiç gülmemiştir, emekçilerin yüzü hiç gülmemiştir; yirmi senedir de kan ağlıyorlar. Elbette, Soma'da Gülsüm Çolak hâlen kapıda oğlu işten gelecek diye bekliyorsa, Ermenek'te Ayşe Gökçe "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diye hâlâ acı çekmeye devam ediyorsa, bugün de Amasra'da on bir ay önce yuva kuran Mehmet Bulut'un eşi Buse Bulut ağlıyorsa, Mustafa Çelik'in 5 yaşındaki oğlu Hüseyin Talha babasız büyüyecekse, Fadime Ak oğlunun yasını tutuyorsa 12 Eylül rejimi AK PARTİ eliyle yaşatılmaya devam ediyor demektir. (CHP sıralarından alkışlar) Aslında AK PARTİ iktidarı ve tek adam rejimi 12 Eylülün en uç noktasıdır; en sivri, en keskin, en acımasız ve dolayısıyla en iki yüzlü hâlidir. Onun için bu kadar çok canımız yanıyor, onun için bu kadar çok bedel ödüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HASAN BALTACI (Devamla) - Ama bu düzenin de değişeceği zaman yakındır. Emeğin ucuz, ekmeğin pahalı olduğu bu düzeni değiştireceğiz, değiştirmeliyiz. Cumhuriyetin 2'nci yüzyılında emeğin değerli olduğu, ekmeğin bol olduğu ve adil paylaşıldığı bir düzeni kurmalıyız, kuracağız. Yapmamız gereken bir tek şey var; Rıfat Ilgaz'ın dediği gibi, bu kara yazıyı alnından silip kendi öz yazını kendin yazmalı. Öz yazısını yazacak olanlar kötüye karşı iyilerle, zalime karşı mazlumlarla, yalana karşı gerçeklerle yan yana durmayı başarmalıdır, başaracaktır.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)