| Konu: | Birleşmiş Milletlerin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tespit edilmek üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışına gönderilmesi ve Cumhurbaşkanınca verilecek izin ve belirlenecek esaslar çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için Türkiye Büyük Millet Meclisinin son olarak 19/10/2021 tarihli ve 1309 sayılı Kararı'yla uzatılan izin süresinin Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca 31/10/2022 tarihinden itibaren bir yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 26.10.2022 |
EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Birleşmiş Milletlerin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde icra ettiği harekât ve misyonlar kapsamında yurt dışına gönderilmesi ve Sayın Cumhurbaşkanımızca verilecek izin ve belirlenecek esas çerçevesinde bu kuvvetlerin kullanılması için daha önce uzatılan izin süresinin 31/10/2022 tarihinden itibaren bir yıl uzatılması talebini içeren tezkerenin görüşmeleri üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2013 tarihli kararıyla Mali'de Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu ve 2014 tarihli kararıyla Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu kurulmuş olup Mali'de kurulan misyonun görevleri, özetle; Mali'de istikrarın sağlanması, silahlı grupların silahsızlandırılması, ulusal siyasi diyalog sürecine destek sağlanması, insan haklarının güvence altına alınması, yine, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kurulan misyonun görevleri, özetle; Barış ve Uzlaşı Siyasi Anlaşması'nın uygulanması, gözetimine destek verilmesi, insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması, güvenliğin yeniden tesisi için reform çalışmalarının desteklenmesi gibi hususlar olarak belirtilmiştir.
Birleşmiş Milletlerin 70'inci Genel Kurul görüşmeleri sırasında düzenlenen Barış Koruma Zirvesi'nde belirtilen misyonlar için ülkemizden katkı sağlanması talebinde bulunulmuştur. Bu nedenle, Afrika'da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan insani ve siyasi krizlerin çözümüne ülkemizin de askerî katkıda bulunması yönünde daha önce verilen yetkinin uzatılması talebine dair tezkere Meclisimize gönderilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Mali'yle 16'ncı yüzyıla dayanan tarihî ve kültürel bağlarımız bulunuyor. Sadece Mali'yle değil, aslında Afrika ülkeleriyle tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Farklı şehirlerde inşa edilen camiler, kütüphaneler, hanlar kadim ve köklü bir tarihî mirasa sahip olan ilişkilerimizin birer göstergesi. Ortak tarihimizin izlerini, İslam medeniyetinin ilim ve irfan şehirlerinden biri olan Timbuktu başta olmak üzere birçok şehirde görmek mümkün.
Sayın Cumhurbaşkanımızın 2005 yılını Afrika yılı ilan etmesiyle Afrika ülkeleriyle siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerde yeni bir sayfa açılmış, birçok proje hayata geçirilmiştir.
Mali'yle bugüne kadar bilişim teknolojileri, enerji, kültürel iş birliği, eğitim, yatırımların karşılıklı teşvik ve kurumsal korunması, nakdî yardım gibi birçok anlaşma yapılmıştır. Ayrıca askerî alanda eğitim, teknik ve bilimsel iş birliği anlaşması, lojistik dış askerî yardım anlaşmaları, savunma sanayi iş birliği, güvenlik ve askerî iş birliği çerçevesinde anlaşmalar imzalanmıştır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımız ayrıca bu ilişkilerin güçlenmesinde etkin rol oynuyor. Ulusal ve uluslararası alanda insana, çevreye dair her konuda duyarlı olan, duyarlı olmakla kalmayıp harekete geçerek farkındalık oluşturan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde gerçekleştirilen Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi âdeta gönül köprüsü vazifesi görüyor.
AK PARTİ olarak, Mali ve tüm Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerimizde "eşit ortaklık" ve "kazan kazan" ilkeleriyle hareket ediyoruz. Hedefimiz samimiyet, kardeşlik ve dayanışma temelinde iş birliğini geliştirmek. "Afrika'ya açılım politikası"ndan "Afrika ortaklık politikası"na dönüşen ilişkilerimizde kıtanın barış ve istikrarına, ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı konulmasını ayrıca önemsiyoruz. Biz, birlikte kazanalım, birlikte kalkınalım, birlikte büyüyelim, insanların refahını birlikte artıralım, birlikte geleceğe yürüyelim istiyoruz. Bizim medeniyetimizde hiçbir zaman sömürge lekesi olmamıştır. Sömürge lekesi bulunmayan bir ülke olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, daha adil bir dünya mümkün diyoruz.
Burada, bilge lider Aliya İzzetbegoviç'i de ölüm yıl dönümünde rahmetle anmak istiyorum. Aliya İzzetbegoviç diyor ki: "Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı, devam eden sömürgeciliği döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur."
Değerli milletvekilleri, tüm dünyada barış, huzur ve istikrarın sağlanması için öncelikle Birleşmiş Milletlerin çözüm üretebilen, daha etkin, daha kapsayıcı, ortak iradeyi yansıtabilen bir yapıya kavuşması elzem hâle gelmiştir. Bu nedenledir ki Sayın Cumhurbaşkanımız tüm insanlığın kaderini Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülkenin belirlemesinin adaletsizliğine vurgu yaparak "Dünya 5'ten büyüktür." düsturunu her fırsatta hatırlatıyor.
Değerli milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin sınır güvenliği için sınırda ve sınır ötesinde azami gayret gösteriyor. Bir yandan dış uzantıları da olan, kadın, çocuk demeden yaşam hakkını hedef alan en kapsamlı şiddet hareketi terörle, teröristlerle mücadele ediyor, bir yandan sınır güvenliğine yönelik operasyonlar yapıyor, diğer yandan dünyada barış, huzur ve istikrarın tesisi için görev alması gereken her yerde bulunmaktan bir an bile tereddüt etmiyor. Askerimiz ayak bastığı her yerde güven veriyor, umut oluyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ülkemizin birliği, bütünlüğü, milletimizin yaşam hakkı, dünyada barış, istikrar ve huzur için dün olduğu gibi bugün de Türk Silahlı Kuvvetlerimiz sınırda, sınır ötesinde milletimizin desteğiyle, nerede terör, terörist varsa başını ezecek, nerede olması gerekiyorsa orada olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, son olarak farklı bir konuya değinmek istiyorum. Nasıl ki Türk Silahlı Kuvvetlerimizin daha da güçlenmesi için savunma sanayisinde yerli ve millîlik oranını yüzde 80'lere ulaştırmış isek diğer yandan teknoloji alanında da hayallerimizi gerçekleştirmeye devam ediyoruz. İnşallah, 29 Ekimde Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Bursa'mızda, Gemlik ilçemizde tarihî bir ana şahitlik edeceğiz. Heyecanlıyız, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını karşılarken altmış yıllık hayalimiz gerçekleşiyor. Bir otomobil olmanın ötesinde, elektrikli, ağa bağlı, çevreye duyarlı Türkiye'nin otomobili Togg Türkiye'yle buluşuyor. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bize bu sevinci, bu onuru, bu heyecanı yaşatan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere her aşamasında öncülük eden Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank'a, Türkiye'nin otomobilinin üretiminde canla başla emek sarf eden, risk alan babayiğit girişimcilere, tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle "İman varsa imkân vardır." diyerek hayal ettik ve hayallerimizin peşinden gitmekten hiç vazgeçmedik. Burası Türkiye "Evet, yapabiliriz." dedik ve yaptık. Öğrenilmiş âcizlikle "Yapamazsınız." "Hani, otomobil nerede?" diyenlere 29 Ekimde "Türkiye'nin otomobili Togg burada, Bursa'da." diyoruz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Tezkerenin hayırlı olmasını diliyorum.
Saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)