| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 26.10.2022 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlarken bugünün bizler için önemine dair düşüncelerimi kısaca ifade etmek istiyorum. Bugün itibarıyla İYİ Partimizin iktidar yürüyüşünü başlatmamızın üzerinden tam beş yıl geçti. Tuzaklara, iftiralara, hakaretlere, tehditlere rağmen milletimizin teveccühüyle bugünlere kadar geldik, 5'inci yılımız kutlu olsun diyorum.
Değerli arkadaşlar, AKP'nin antidemokratik siyaset anlayışı, adaletsizliği RTÜK üyeliği kontenjanında bir kez daha kendini göstermiştir. İYİ Parti olarak hakkımız gasbediliyor, bunu asla kabul etmiyoruz; direneceğiz arkadaşlar, direneceğiz, bu böyle bilinsin.
Şimdi, 361 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine görüşlerimi paylaşacağım. 53 maddelik teklife baktığımızda artık çürümüşlüğü alenen gün yüzüne çıkan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ve AKP'nin sembolü hâline gelen, milletimize bir hayrının olmayacağı kesin olan torba yasa usulüne bir kez daha başvurulduğunu görüyoruz. 21 ayrı kanunda ve 3 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören teklifteki konulara baktığımızdaysa yenilenebilir enerjiden yükseköğrenim kredilerine, Millî Piyango çekilişlerinden akaryakıt kaçakçılığına, birtakım vergi feragatlerinden ceza aflarına kadar geniş bir konu skalası karşımıza çıkmaktadır. Buradan anlıyoruz ki içinde bulunduğumuz ekonomik buhran apaçık ortadayken AKP milletimizin evindeki, mutfağındaki, yüreğindeki yangını söndürmek bir yana; harlamaya, şiddetlendirmeye devam etmektedir. Milletimize hizmetkâr olma iddiasıyla yola çıkanlar vardı, bunlar seçim öncesi acziyet içerisine düşmüş durumdadırlar.
Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere ülkemiz gerçekten yangın yeridir. Katlanılmaz seviyelere ulaşan geçim pahalılığı temel sorundur. Enflasyonun TÜİK'e göre bile yüzde 80'leri aştığı, temel ihtiyaç ürünlerinin 3-4 kat zamlandığı bir ortamda iktidara düşen sorumluluk, bu dertlere çözüm aramaktır. Sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'mizde vatandaşlarımızı harap ve bitap düşüren durumların üzerine yürümek sorumluluk sahiplerinin boynunun borcudur. Peki, yirmi yıl sonunda "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" adı verilen ucube ve vizyonsuz, çökmüş bu sistemde AKP, devleti yönetme mesuliyetinin hangilerine sahiptir? Şöyle bir baktığımızda, kimler AKP'den memnun, kimler AKP'yle kalkınıyor, kimler AKP'nin kaybetmesinden korkuyor? Yanıt belli; haksız zenginleşen sermaye sahipleri, kirli para peşinde koşan çeteler, kamu kaynaklarını har vurup harman savuranlar, usulsüzce mevki, makam işgal edenler, Suriyeliler, Afganlar, dinî radikal örgütler. Kamu kaynaklarını hoyratça yağmalayan, kurumlarımızın itibarını yerle bir eden, fakirin fukaranın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yandaşlarına peşkeş çeken bir iktidar bu milletin yaralarına derman olabilir mi?
Değerli arkadaşlar, tabii, bu hafta bir de bütçe görüşmelerine başladık. Önümüzdeki yılın bütçesini ve bu yılın kesin hesaplarını değerlendireceğimiz yoğun bir haftaya giriyoruz. Millî gelirimizin 1/4'üne tekabül eden 4,5 trilyon liralık bir bütçe teklifi önümüze getirildi. Her yönüyle sorunlu, her yönüyle art niyetli, gayrimillî, gayriciddi ve gayriinsani olan bu teklifte vazgeçilecek vergi harcamaları ne kadar? Yani yandaşlara vergi üzerinden transferler ne kadar, biliyor musunuz? 994 milyar lira.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkanım...
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Şimdi önergeyi oylarınıza sunmadan evvel...
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Ben bitirmedim daha Sayın Başkan.