GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:12
Tarih:26.10.2022

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün Türk Tabipleri Birliği Başkanı sevgili Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı. Değerli arkadaşlar, Şebnem Korur Fincancı bir iddiada bulundu ve milletvekillerinin de değerli arkadaşlar, sivil toplum örgütlerinin de bu anlamda, insan hakları ihlalleri konusunda ancak şüpheyle bir iddiada bulunabiliriz değerli arkadaşlar. Şunu net olarak söyleyeyim: Türkiye Cumhuriyeti tarihî boyunca maalesef devletimiz veya devletimiz içindeki belli yapılar hepimize karşı suçlar işlemiştir. Burada her kimliğe, her inanca karşı, her sosyolojiye karşı suçlar işlenmiştir. Geçmişte belli dezenformasyonlar yapılmıştır ve suçlar işlenmiştir. O günlerde bu suçları ortaya koyanlara "Hain." denilmiştir, "Yalan söylüyorsunuz." denilmiştir ama sonra zaman geçmiştir, hakikatler açığa çıkmıştır ve o günlerde "Yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun." diyenler mahcup olmuşlardır değerli arkadaşlar.

Bakın, az önce içeride Plan ve Bütçe Komisyonunda Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ne diyor biliyor musunuz? Sayın "Şebnem Korur Fincancı'nın evinde örgütsel yayın bulundu." diyor. Allah, Allah! Neymiş bu örgütsel yayın değerli arkadaşlar? Bejan Matur'u tanıyorsunuz değil mi, şair, bir aydın ve sizinle geçmişte çok fazla teşrikimesaisi de vardı Bejan Matur'un. Bejan Matur'un "Dağın Ardına Bakmak" diye bir kitabı var. Bu kitap TRT'de yayınlanmış, kitapçılarda satılmış. Bu kitap, değerli arkadaşlar, örgüt propagandası yapıyormuş, örgütsel yayınmış, bunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı söylüyor ya, hani herhangi bir memur söylese bunu anlayacağım, Cumhurbaşkanı Yardımcısı bunu söylüyor. Başka neymiş? Evinde silah bulunmuş. Ya, sevgili Şebnem'in babası asker arkadaşlar ya. Askerin evinde silahı olur, babadan kalma bir silah, tarihî bir silah ve bunun bulunmasına efendim "evinde silah bulundu" diye... Değerli arkadaşlar, bakın, açıkça söylüyorum bunlar FETÖ taktiğidir bakın, FETÖ. Hâlâ kripto FETÖ'cüler arıyorsunuz ya, bu operasyonları yapanlara bakın, bu bilgileri Cumhurbaşkanının, Cumhurbaşkanı Yardımcısının önüne koyanlara bakın derim. Çünkü geçmişte bu dezenformasyonları yapıp bizi birbirimize düşürdüler. Bakın, çözüm sürecinin sona erme sürecinde var ya, değerli arkadaşlar, "Cizre'de efendim, hendek var, çukur var." dediler değil mi? Biz de 70 milletvekili oraya doğru yürüdük. Niye? Çatışma riskini ortadan kaldıralım diye. Önümüze askerler geçti, 3 yıldızlı generaller geçti, üzerimize silah doğrulttular, mermiyi ağzına verdiler "Geçemezsiniz!" Niye? Çünkü biz geçersek çatışmayı durduracağız. Bizi geçirmeyi engelliyorlar. Niye? Millet çatışsın ve çözüm süreci bitsin, darbeye yürüsünler diye.

SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - 6-8 Ekim olaylarına ne diyeceksiniz?

GARO PAYLAN (Devamla) - Biz ne yaptık? Dağ, bayır yürüdük Cizre'ye ulaştık. Bu sefer de değerli arkadaşlar, hendeğin başında olanlar, bir kişi diyor ki: "İşte bunlar bizim mücadelemizi engelleyenler." Ben dedim ki: "Bakın, bunlar ajan, ajan." Yani her iki tarafı da değerli arkadaşlar, birbirine düşürecek ajanlar, provokatörler devredeydi ve maalesef bizlere kıydılar, insanlarımıza kıydılar, bunlar üniformalıydı.

15 Temmuz sürecinin Genelkurmay Başkanı kimdi? Hulusi Akar'dı. Öyle değil mi? Darbe tezgâhlanmış, Hulusi Akar ordunun başında, Hulusi Akar'ın hiçbir şeyden haberi yokmuş efendim, darbe dinamiği devreye geçiyor, darbe oluşuyor, ondan sonra Hulusi Akar'ın hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi bu iş kapatılıyor. Şimdi bugün Hulusi Akar diyor ki: "Efendim, bizim envanterimizde öyle bir şey yok." Değerli arkadaşlar, ben Hulusi Akar yaptı demiyorum ki bu işi. Devletin derinliklerinde pek çok oyun oynanmadı mı bugüne kadar arkadaşlar? Niye biz hiçbir şeye şüpheyle bakmayalım? Niye bir şeyin kullanılmış olma olasılığını sorgulamayalım? Niye sevgili Şebnem Korur Fincancı benim de izlediğim görüntülerden bir şüphe duymasın değerli arkadaşlar?

Bakın, 6-7 Eylül 1955'te bir pogrom oldu. Ya, o zaman "Atatürk'ün evi bombalandı." denip insanlar Rumların, Ermenilerin evine sürüldü bu ülkede ya. Bu ülkenin geçmişinde pek çok böyle karanlık suç var. Bunları sorgulamak da milletvekillerinin ve sivil toplum kuruluşlarının görevidir. Görevini yaptığı için niye sevgili Şebnem Korur Fincancı'yı gözaltına alıyorsunuz? Şebnem Korur Fincancı "Bu iş oldu." demiyor "Soruşturulsun." diyor. Ben de soruşturulsun diyorum değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Devamla) - Bu açıdan gelin bunlara gerçekten hakkaniyet çerçevesinden bakalım.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)