| Konu: | 30 Ekim 1961'de imzalanan Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması'nın 61'inci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 01.11.2022 |
ZAFER SIRAKAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam altmış bir yıl önce imzalanan 30 Ekim 1961 tarihli Türkiye ile Almanya İşgücü Anlaşması'nın seneidevriyesinde söz almış bulunuyor, Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Altmış bir yıl önce ana vatanımızdan kalkan büyük bir kervan gözyaşlarıyla uzun mu uzun bir gurbet yolculuğuna uğurlanmıştı. Bu neslin evlatlarından biri olarak, sizlere bugün bu kürsüden hitap edebilmekten büyük bir onur duymaktayım. Evet, Almanya iş gücü çağırdı ama insanlar geldi. Gelen insanlar seccadelerini, Kur'anlarını, ay yıldızlı bayraklarını, kültürlerini, örf ve âdetlerini beraberinde getirdiler; hep erteleyerek, hep biriktirerek ama asla Türkiye'den vazgeçmeden yaşadılar. Ailesinin ve akrabalarının geleceği ile ülkesinin ve toplumun kalkınması için ömrünü gurbette tüketmiş o eli öpülesi insanlarımızdan vefat edenleri rahmetle anıyor, hayatta olanlara da sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum.
61'inci yılını geride bırakacak olduğumuz bu göç sürecini bugün itibarıyla değerlendirdiğimizde inişleriyle ve çıkışlarıyla, hüzünleriyle ve sevinçleriyle genel anlamda bir başarı öyküsüdür. Yaklaşık 6 milyon insanımızı kapsayan bu göç hareketi çerçevesinde, başarı öykülerinin yanında elbette hüzünlü anılar da yaşanmıştır. Bunların başında ise Almanya'daki soydaşlarımızın karşı karşıya kaldığı ayrımcılık, ırkçılık, İslam ve Türk düşmanlığı gelmektedir.
2020 yılında, Almanya'nın Hanau kentinde ırkçı bir teröristin aralarında 4 Türk'ün de bulunduğu 9 göçmen kökenliyi katletmesiyle, 1984 yılından o tarihe kadar geçen otuz altı yılda Almanya'da gerçekleştirilen ve vatandaşlarımızı hedef alan ırkçı terör eylemlerinde 31 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bir yandan insanlarımız hayatını yitirmekte, diğer yandan ibadethanelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız saldırı altında kalmaktadır. Alman makamlarının yaptığı açıklamalara göre Müslümanlara ve Müslüman kurumlarına yapılan ve kayıt altına alınan suç ve saldırı sayısı 2020 yılında -103'ü camilerimize ve cemevlerimize gerçekleşmiş olup- toplam 1.026'ya ulaşmıştır, 2021 yılında ise 700'e yakın İslam düşmanı suç kaydedilmiştir. Bugün, akıl tutulması yaşayan kimi Avrupa ülkelerinde ötekileştirici bir kimlik politikası giderek yaygınlaşmaktadır. Türkiye'yle gönül bağları olan sivil toplum kuruluşlarının marjinal yaftasıyla sistemin dışına itildiğini ve âdeta bir suç örgütü olarak değerlendirildiklerini üzüntüyle gözlemlemekteyiz.
Sayın milletvekilleri, şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın: Biz Türkiye olarak kutsallarımıza yönelik her türlü baskı, ayrımcılık ve bu tür insanlık dışı muamelelere karşı mücadelelerimizi kararlı bir şekilde, uluslararası platformlar da dâhil her yerde tüm gücümüzle ve sonuna kadar sürdüreceğiz.
Bu arada, yurt dışındaki kardeşlerimizin ana vatanlarından da bazı beklentileri bulunmaktadır. Yurt dışı Türk toplumunu siyasetin öznelerinden kılan Hükûmetimiz bu konuları da hassasiyetle takip etmektedir. Her yıl tatillerini Türkiye'de geçirmenin hasretiyle çalışan vatandaşlarımız ülkelerine geldiklerinde hem sılayırahim görevlerini ifa etmekte hem de ülkemizin ekonomisine katkı sunmaktadır. Buna karşın son dönemde, özellikle popülist söylemler üzerinden toplumu ayrıştıran, karşıtlık üzerinden oy devşirmeyi kendine hedef edinen bazı kesimler yurt dışından gelen insanımızın oy tercihini gerekçe göstererek demokrasiden nasibini almamış tavırlarını pervasızca dillendirebilmektedirler. Burada, toplumumuzun tüm kesimlerine ve en başta siyasi partilerimize büyük görev düşmektedir. Memleket sevdalısı insanımıza bu toprakların onların kendi yurtları ve ocakları olduğunu hep beraber daha yoğun oranda hissettirmeliyiz.
Sözlerime son verirken bu Gazi kürsüden bir kez daha yurt dışında vatan aşkıyla yanan, Türk Bayrağı'nı gördüğünde gözleri parlayan her bir kardeşimizin kökeni, meşrebi ve mezhebi ne olursa olsun Türk milletinin birer temsilcisi olduğunu ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)