GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:14
Tarih:01.11.2022

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Arkadaşlar, özelleştirme bir hırsızlıktır fakat sıradan bir hırsızlık değildir, çok sağlam geri planlı bir ideolojisi vardır, arkasında dizilmiş pek çok siyasetçi vardır. Yıllarca bütün dünyaya özelleştirmenin ne kadar iyi bir şey olduğunu anlatan Özal'dan bu zamana kadar art arda dizilmiş bir yığın siyaset eliti vardır. Felsefesi şu: Yani Keynesçi iktisadın krize girmesiyle, Bretton Woods Sistemi'nin yıkılmasıyla beraber dünyada neoliberalizm diye bir şey ortaya çıktı. Neoliberalizm, kamusal olan her şeyin satılmasına dayanıyordu. Bizde de 24 Ocak Kararlarıyla birlikte, Özalizmle birlikte... Hatırlayın, bize hep şunu anlattılar: Ya, bu KİT'ler var ya, kardeşim, bu KİT'ler arpalık oldu. E? İşte, iktidar kendi elemanlarını oraya yığdı -sanki şimdi AKP ya da KİT'lerden kalanlara kendi elemanlarını yığmamış gibi- e, ne yapalım? Bunları verimli çalıştırmak lazım. O zaman, biz bunları satalım. Özal "Satalım." diyordu, hatırlayacaksınız. Satardın sattırmazdın tartışmalarını hatırlayın o günlerden. O zamandan bu zamana cumhuriyet tarihinin bütün birikimleri 65 milyar dolar gibi bir paraya satıldı; el elde baş başta. Şimdi, geriye doğru bakalım, bu, verimliliği artıracaktı. Bakın bakalım, özelleştirildikten sonra hangi konuda verimlilik arttı? Mesela elektrik dağıtımının özelleştirilmesinin kamuya ne türden bir faydası oldu? Hiçbir faydası olmadı. Gidin, DEDAŞ'a bakın, DEDAŞ'ta insanlar zulüm altında. Mesela Karayollarının, köprülerin özelleştirmesi... Ya, devlet para topluyordu oradan, dediler ki: "Daha verimli para toplayacağız." Kardeşim, bir kişiyi koyacaksın, gelenden geçenden para alacaktı, bunun verimlisi ne? Oraları da özelleştirdiler, oraları da sattılar; günün sonunda elde bir şey yok. Mesela TSK'yi niye özelleştirmiyorsunuz arkadaşlar? Millî güvenlik meselesi değil mi? E, sizin özelleştirmiş olduğunuz bütün piyasa regülatör mekanizmaları, KİT'ler, TÜGSAŞ'tan İGSAŞ'a kadar, Et Balık Kurumuna kadar dünya kadar kamu iktisadi teşekküllerinin özelleştirilmesi bir millî güvenlik meselesi değil miydi? Şu anda niye Rus buğdayına, Ukrayna'nın ayçiçeği yağına muhtaçsınız, biliyor musunuz? Bu regülatör mekanizmaları ortadan kaldırdığınız için. İşte, özelleştirmenizin... Ya, hepsini siz yapmadınız ama en radikal ve vahşi biçimde uygulayandır AKP iktidarı. Özal'dan bu zamana kadar gelen zaman içerisinde yapılan şey, aslında bir toplumun, bir devletin sosyal devlet olmaktan kaynaklı yerine getirmesi gereken her şeyin tasfiye edilmesiydi. Günün sonunda sağlık özelleştirildi, utanç verici bir şey ya. Sağlık bir bilanço kalemi hâline dönüştü; sağlığın büyüklüğüne, ne kadar harcanmış, ne kadar gelmiş... Bunlarda paraya bakılmaz; bu, halkın çıkarı içindir ve burada görev zararları olabilir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Aslında bu mesele, çok derin bir mesele yani günlerce konuşabileceğimiz bir mesele fakat şunu söyleyeyim: 24 Ocak Kararları'ndan bu zamana kadar satılan kamusal varlıkların Türkiye halklarına zerre kadar bir faydası olmamıştır kardeşim. Türkiye'deki sermayenin temerküzüne bakın, o zamandan bu zamana kadar gelişme, esas olarak kamusal varlıklara bir grup azınlığın el koyması sonucunda olmuştur ve şu anda "5'li çete" diye bahsedilen şeyin geri planında da yatanlar bunlardır. Bunların mutlaka hesabının sorulması bir zarurettir.

Başta da söylediğim gibi, özelleştirme, gönüllü bir mülkiyetin yer değiştirmesi, kamusal olanın başka bir tarafa geçmesi falan değildir; bildiğin planlı programlı, arkasında siyasetçilerin olduğu bir soygun düzenidir. (HDP sıralarından alkışlar)