GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:15
Tarih:02.11.2022

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 361 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 29'uncu maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz kötü günler geçirmektedir. Türk lirasının değer kaybetmesiyle başlayan ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik ve ardından yoksulluk vatandaşlarımız arasındaki uçurumların açılmasına yol açmıştır. Bugüne kadar Sayın Cumhurbaşkanının girişimleri, vaatleri ve derin ekonomi bilgisi bu ekonomik krizi durdurmaya yetmemiştir. Sokakta, pazarda, iş yerinde ve ülkenin her köşesinde vatandaşlarımızı dinliyoruz ve görüyoruz ki milletin tek derdi, tek gündemi var: Sadece ve sadece ekonomi. Milletin derdi, hayat pahalılığı, geçim darlığı, işsizlik; milletin derdi, çocuklarının geleceği ama görüyoruz ki iktidara ve tuzu kuru yandaşlarına göre her şey güllük gülistanlık. Türkiye'de değil de uzayda yaşayan bir Bakan çıkmış, diyor ki: "Muhalefet sahte krizlerle yatırımcımıza güvensizlik aşılıyor." Ülke gündeminden, vatandaşımızın durumundan ne kadar habersiz olduğu ortada, basiretsizliklerinin sorumlusu yine muhalefet; bu kadarına da pes doğrusu! Şimdi, öyle bir manzara çiziyorlar ki yani vatandaş yağla, balla besleniyor ve biz abartıyoruz; sofralar, dolaplar dolup taşıyor, biz görmüyoruz, anlattığınız tablo bu. Elektrik faturalarını, doğal gazı, petrol zamlarını görmüyorlar; pazarda yerlere dökülen sebze ve meyveleri toplayan analardan haberleri yok; bu gerçekleri görmezden gelseniz de millet her şeyin farkında.

Değerli milletvekilleri, bu tablonun tek bir sebebi var, o da iktidarın izlediği yanlış ekonomi politikalarıdır. Sonuçta, ülkemizde ilk defa ekonomik kriz yaşanmıyor ama ilk defa bir iktidar milletin gözünün içine baka baka krizi inkâr ediyor; ilk defa bir iktidar inkâr ederek, krizi yok sayarak çözeceğini zannediyor; ilk defa bir iktidar enflasyondan çiftçiyi ve esnafı, hatta muhalefeti sorumlu tutuyor. Bir hikâye yazmışlar, herkesin bu hikâyeye inanmasını istiyorlar, sıkıştıklarında da suçu dış güçlere atıyorlar ama artık dış güç masalı tutmuyor.

Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı "Yetkiyi verin, enflasyonla, faizle nasıl uğraşılır görün." diyordu; millet verdi yetkiyi ve enflasyonla, faizle nasıl uğraşıldığını gördük. Ünlü filozof Sokrates'in bir sözü var: "En akıllı kişi, neyi bilmediğini bilendir." Maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanı yaptığı bir konuşmada "Ekonominin kitabını on dokuz yıldır biz yazdık, yazmaya da devam ediyoruz." diyerek ekonomiyi en iyi kendisinin bildiğini söylemişti ama geldiğimiz noktada tüm dengeler altüst edilmiş ve Türkiye bir bilinmeze sürüklenmiştir. Şimdi buraya çıkıp hamasi nutuklar atmayı bırakın, krizi nasıl çözeceğinizi anlatın.

Değerli milletvekilleri, burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında hepimiz yemin ettik. Anayasa'ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağımıza; milletin huzurunu ve refahını koruyacağımıza; millî dayanışma ve adalet duygusu içerisinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağımıza; Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerimize aldığımız görevi tarafsızlıkla yerine getireceğimize yemin ettik. Şimdi bakıyorum da nerede milletin huzuru, nerede refahı? Nerede hürriyet, nerede insan hakları? Nerede adalet, nerede Atatürk ilke ve inkılapları? Milletin kürsüsünden herkesi yeminine sadık olmaya davet ediyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerimi büyük Türkçü Ziya Gökalp'ın bir şiiriyle tamamlamak istiyorum:

"Turan'ın bir ili var

Ve yalnız bir dili var.

'Başka dil var.' diyenin,

Başka bir emeli var.

Türklüğün vicdanı bir,

Dini bir, vatanı bir;

Fakat hepsi ayrılır

Olmazsa lisanı bir." Bu düşüncelerle harf devrimimizin yıl dönümünü kutluyor, yüce milleti ve Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)