| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2022 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 31'inci maddesi üzerine partim İYİ Parti adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz maddeyle 6361 sayılı Kanun'a tabi şirketlerce kuruluş izni için aranan şartların ya da söz konusu şirket ortaklarınca kurucularda aranan şartların kaybedilmesinin bu şirketler için faaliyet izninin iptalini gerektirebilecek eylemler arasında olduğu düzenlenmekte; böylelikle, bu gibi hâllerle karşılaşılması hâlinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna söz konusu şirketlerin faaliyet iznini iptal edebilme yetkisi verilmesi amaçlanmaktadır.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle ülkemizde yeni ekonomik gelişmelere uyum, ekonomik program hedeflerinin gerçekleştirilmesi, ülke ekonomisinin uluslararası rekabetçiliğinin geliştirilmesi, ekonomik büyümeye ve dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlanması amaçlandığı gerekçesinde belirtilmektedir. Ancak ekonomik anlamda büyümemize engel olacak şekilde, yirmi yıllık AK PARTİ iktidarı döneminizde, 99 yaşındaki cumhuriyetimizin birikimi olan ne kadar yerli ve millî kamu kuruluşu, şirket varsa bir bir elden çıkardınız. Hepimiz hatırlıyoruz, dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan satış sürecini "Satacağız, satacağız, her şeyi satacağız, kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız, devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız -şimdi, buradaki ekonomik faaliyetler arasında günümüzde AK PARTİ'nin geçen yıllarda kurmuş olduğu manavlar ile günümüzde kurmuş olduğu marketler var mı, ekonomik faaliyetler alanına giriyor mu; bunu da AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımın takdirine sunuyorum- pamuk eller cebe, yerli yabancı herkes gelsin." cümleleriyle başlatmıştı. Dediğinizi yaptınız, Türkiye'nin en büyük şirketlerini, fabrikalarını, otellerini, limanlarını, enerji üretim tesislerini, elektrik ile doğal gaz dağıtım şebekelerini ve arazilerini yerli-yabancı ayırımı yapmaksızın paşalar gibi sattınız.
2000 yılından bu yana 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış devir işlemleri yapıldı; bu kuruluşlardan 268'inde kamu payı kalmadı. 1986 yılından AK PARTİ'nin iktidara geldiği döneme kadar 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken 2002'den günümüze 63 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi. Satış yapacak kamu şirketi sayısı azalınca ilerleyen yıllarda tesis ve varlık satışına ağırlık veren iktidar, kamu arazilerini, fabrikaları, enerji üretim santralleri ile dağıtım şebekelerini elden çıkardı. Bugüne kadar 4 binden fazla kamuya ait gayrimenkulü satan iktidar, 2 binden fazla gayrimenkulü satmak için de özelleştirme portföyüne ekledi.
Sattınız, özelleştirdiniz de ne oldu? Dış boş, iç borç katlayarak arttı; Türk lirası değer kaybetti. Enflasyon tek haneye düşecekti, yüzde 100'leri aştı. İhracatta ileri teknolojik ürünler yüzde 20'yi aşacaktı, tek hanelilerden kurtulamadı. "İşsizlik oranı yüzde 5." dediniz, resmî rakamlarda yüzde 11'lerde. "İlk 10 ekonomi arasına gireceğiz." dediniz, 22'nci sıralara düştük. "İhracat 500 milyar dolar olacak." dediniz; hayal odu, gitti. "Kişi başına düşen millî gelir 25 bin dolar." diyordunuz, 9 bine "Çok şükür." demeye başladınız. Yoksulluk altındaki nüfus arttı, gitti. Hani, AK PARTİ sözcüleri burada ikide bir diyor ya: "Geçmiş dönemde ne yapıldı ki?" Ben de şimdi buradan size soruyorum: "Geçmiş dönemde ne yapıldı ki?" dediğiniz dönemde sattığınız fabrikalar, araziler, tesisler karşılığında hazine 63 milyar dolar gelir elde etti. Sizden sonra, Allah muhafaza, devlet yoksulluğa, darlığa düştüğünde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi Sayın Erel.
AYHAN EREL (Devamla) - Allah muhafaza, devlet zorluğa, darlığa düşse ve bir şey satmaya kalksa AK PARTİ'li arkadaşlar bana "Arkadaş, bizim şurada yaptığımız fabrika var, bizim şurada yaptığımız, devletin yaptığı şu tesis var, devletin eliyle yaptığı şu sermaye var; buyurun, satın." diyebileceğiniz bir eser gösterin, ben o taş üstüne taş koyan eli hiç çekinmeden öperim diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)