| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2022 |
MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Guernica İspanya'da bir köy, İspanyol İç Savaşı sırasında Alman ordusu tarafından bombalanan ve ağır bir katliama uğrayan bir köy. Guernica bugün Picasso'nun şu ünlü tablosuyla tanınıyor, derler ki: "Picasso bu tabloyu Paris'te sergilemiştir." Paris'teki sergi sırasında Alman komutanı, dönemin Alman komutanı resmin başına gelmiş ve Picasso'ya dönerek "Muhteşem bir tablo yapmışsınız, tebrik ederim." demiştir. Picasso'nun cevabı çok nettir: "Tabloyu yapan sizsiniz." Bu gördüğünüz Amasra, bu sizin resminiz, bununla gurur duyabilirsiniz. 41 işçi öldürüldü, bu bir kaza değil, katliam çünkü bilirkişi raporu diyor ki "Yetersiz havalandırma sebebiyle bu patlama oldu." Ve Sayıştay raporları burada kaza olacağını, burada grizu patlaması olacağını defalarca söyledi. Göz göre göre, sadece bir havalandırma sistemi onarılmadığı için 41 insan öldürüldü. Bu bir katliamdır ve bu katliam sadece bununla sınırlı değil. Bu, 2022'nin ilk dokuz ayına denk gelen işçi cinayetleri raporu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi tarafından yapıldı. 1.359 işçi Amasra'ya gelmeden öldürüldü, sadece eylül ayında 157 işçi öldürüldü ve öldürülmeye devam ediliyor.
Hükûmetiniz yirmi yıllık iktidarında yaklaşık 35 bin işçiyi öldürdü ve Amerikalılar Irak savaşında toplam 5 bin asker kaybettiler. Koca bir iç savaştan, koca bir savaştan fazla işçi ekmeğini kazanmak için gittiği savaşta hayatını kaybetti, ekmek parası kazanmak için kaybetti hayatını. Siz işçileri güvencesiz kılarak, siz işçileri sendikasız kılarak, siz kuralsız çalışmayı kural hâline getirerek, taşeronluğu çalışma tarzı hâline getirerek bu iş cinayetlerine hizmet ediyorsunuz. Patronlarla beraber iş cinayetlerinin devam etmesine, işçilerin ölmesine seyirci kalıyorsunuz ve her seferinde, az önce söylendiği gibi, patronların milyarlarına af getirirken, vergi yasalarına af getirirken, cezalarına af getirirken işçi güvenliği tedbirlerini hep ertelediniz. Açtığınız tüneller, diktiğiniz köprüler, rezidanslar, gökdelenler, otoyollar; hepsinin temeli işçi kanıyla sulandı, hepsinin harcı işçi kanıyla karıldı.
Ne yazık ki bir sorunumuz daha var... Bu sizin göreviniz, ben bunu anlıyorum. Siz patronların hükûmetisiniz, patronların istediğini yapıyorsunuz, sermayeye hizmet ediyorsunuz; size oy veren işçilere ihanet ederek, işçi düşmanlığı yaparak patronlara çalışıyorsunuz ama bizim başka bir sorunumuz var, bu tablonun bir başka sorumlusu daha var, size haksızlık etmemek gerekiyor: Bu sorumlu biziz, bu sorumlu emek örgütleri, bu sorumlu tüm muhalefet çünkü bu kadar işçi öldürülüyorsa ve biz hâlâ seyirci kalıyorsak bunun sorumluluğu bize ait. Ben cumartesi günü, katliamdan bir gün sonra, daha işçi cenazeleri madenden çıkarılırken burada bir mitingdeydim, akşamına Kadıköy'e gittim, bunu protesto için yapılan bir basın açıklamasına; sağanak yağmur altında polisin alabildiğine terörize ettiği ve "Katil AKP!" sloganı her atıldığında anons geçtiği bir yere gittim, bir avuç insandık.
Ben şunu söylüyorum: Sendikalar, işçi sendikaları, odalar ve bütün kitle örgütleri bu katliamlara seyirci kalıyorsa burada suç bizimdir. Yaptığımız iş şu: Soma'da sokağa çıktık, Soma'da ağladık, Amasra'yı bekledik, yeni bir Amasra olana kadar gene sustuk ama işçiler ölmeye, öldürülmeye devam ediyor ve bize düşen, eğer bunu durduracaksak bunu sizden beklemek değil, bunu engellemek için harekete geçmektir, bunu engellemek için işçi sınıfını harekete geçirmektir. Bunu yapmadığımız sürece bu katliamlar devam edecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Ben buradan işçi sınıfına ve yoksullara seslenmek istiyorum: Bu iktidar, ölümü kader, yoksulluğu fıtrat olarak dayatıyor; bu iktidar, zenginlere sermaye aktarımını görev, patronları aklamayı vazife olarak görüyor ve biz eğer bu çukurda yaşamak istemiyorsak, bu yoksulluk ve sefalet düzeninde yaşamak istemiyorsak, daha fazla ölüme sessiz kalmak istemiyorsak bir tek şey yapmak zorundayız, ayağa kalkmak, bu sömürü düzenine karşı işçiyi, yoksulu, barışı ve ekmeği savunmak zorundayız. Bir tercihimiz var, ya barbarlık ya sosyalizm. (HDP sıralarından alkışlar)