| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2022 |
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sistem duvara tosladı, artık tentürdiyot tedbirleri alacaksınız tabii. Ama eğer birazcık vicdan, birazcık yürek varsa aylardır, yıllardır burada öneri olarak getirdiğiniz, teklifin içerisine yerleştirdiğiniz konularla ilgili Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere, grubumuzun defalarca öneri getirdiğini buraya çıkar, ikrar edersiniz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na da daha önce getirdiği öneriler nedeniyle birazcık nezaketiniz varsa teşekkür edersiniz.
Ben size milattan önceden örnek vereceğim, günü yakalayamıyorsunuz, milattan önceden örnek vereceğim. Demosthenes, milattan önce 384 yılında doğmuş, bak, binlerce yıl önce, demiş ki: "Elverişli koşullar tembellik ve kibrimizi beklemez." Burada getirdiğiniz her şey sizin kibrinizi bekledi, sizin mağrurluğunuz yüzünden bugüne kadar geç kaldı ve faturasını halkımız ödedi; bu faturayı halkımıza ödettirdiniz. Ha, şimdi, benden önceki konuşmacımız, hatibimiz Özgür Karabat kardeşim arabesk bir müzikle size seslendi, ben size güzel bir türküden bahsedeyim. Son günlerin en revaçta türküsü, sarayın duvarlarına doğru yankılanıyor. O oligarklarınız var ya, saraya dönüp dönüp bağırları yanık bir şekilde "Baba, bizi Bay Kemal'e teslim etme, onun adı Kemal." diye türküler tutturuyorlar yanık hâlleriyle. İşte, bugün burada bir şekilde milletin hazinesi üzerine yıktığınız rakamların bir kısmı o oligarkların semirme alanıdır; fütursuz elektrik faturaları, fütursuz maliyetler onları semirttiğiniz alanlardır. Aslında, bu parayı sizin yönettiğiniz kadrolardan almak lazım, milletin hazinesinden değil ama halkımızın üstünde daha fazla yük kalmaması için bu şekilde geçmesine de "evet" demek durumundayız.
Şimdi, Allianz Trade, Türkiye'yle ilgili açıklama yapıyor, diyor ki: "2023 yılında Fas ile Türkiye'de iflas rekorları kırılacak." Eseriniz budur sizin. İşçiyi, emekçiyi süründürdüğünüze artık bir şey söylemiyorum ama bizim buraya çıktığımızda her söylediğimiz gerçeklik size gamlı baykuş sesi gibi geliyor galiba, Kaptan Swing'in adamı gibi görüyorsunuz. Bu, ülkenin gerçeğidir. Üzerinde tepindiğiniz özel sektörün de yüzde 90'ını batırır hâle geldiniz, iflasların eşiğine getirdiniz. 236,6 milyar dolar borcu olan bir özel sektör yarattınız, geçen yıla göre de 2 milyar dolar arttı borç. Övünüyorsunuz bu eserle değil mi? Biraz daha idare edeceğiz, sizinle böyle karşılıklı hâlleşeceğiz, sonra gelir biz bunları hallederiz. Siz halledemezsiniz. Niye halledemezsiniz biliyor musunuz? Siz, bu konuştuğumuz maddede görüldüğü gibi, kediye ciğeri teslim eden şeylerdensiniz. Bu maddede BDDK'ye yetki veriyorsunuz; kurumlara yetki verilir tabii, bu bir ihtiyaçtır ama biz sizin daha önce yetki vermenizi gördük. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 133'üncü maddesinde terör örgütüyle irtibatlı ya da iltisaklı olan şirketlerin yönetimlerine kayyum tayin edileceği varken ve bu ülkede yüzlerce, binlerce, on binlerce yetenekli kayyum olacak insan varken Sayın Canikli bu yetkiyi TMSF'ye istedi; aslında devlete istemedi, içini AK PARTİ kadrolarıyla doldurmuş olduğunuz TMSF'ye istedi. Sonra ne oldu biliyorsunuz, Sayın Canikli'nin yanında çalışandan, yeğeninin arkadaşından, danışmanından, şuradan buradan birtakım insanların kayyum tayin edildiği ve yeni kurulan firmalarda da bu insanların yönetici olduğu ve bir dünya irin gibi olayın olduğu ortaya çıktı ama diyeceksiniz ki: "Bu irin sadece orada değil ki SPK'de de çıktı." Aylarca seyrettik, sesiniz çıkmadı, yargı yerinde oturdu, talimat almadan hareketlenmedi çünkü bizim yargımız da anomali hâlinde, bizim yargımız anomali hâlinde, anomalinin tepesi de yine saraya dayanıyor. Oligark saraya bakıyor, yargı saraya bakıyor, siz burada oy kullanırken saraya bakıyorsunuz, bakanlar saraya bakıyor. "Amasra'da soruşturma yaptık." diyorsunuz, soruşturma üzerinden yirmi-yirmi beş gün sonra insan gözaltına alıyorsunuz, oradakiler de saraya bakıyor.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Saraya bakan yok ya! Yargı niye saraya baksın, yargı bağımsız!
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Niye bu işler düzelmiyor biliyor musunuz? Çünkü sizde hukuk yok, demokrasi yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
TURAN AYDOĞAN (Devamla) - Siz hukuk ve demokrasi fakirisiniz. Ne yaparsanız yapın, siz bu denizi zehirlediniz; zehirden kurtulmanın tek yolu var. Sizden kurtulmak.
O yüzden, ne olursunuz, daha fazla bu millete, bu vatandaşa, özel sektöre, kişiye, emeğiyle geçinene, bir yerlerden bulup getirdiğiniz, alın terinden biriken verginin oligarklara peşkeş çekildiği bu sistemi çektirmeyin kardeşim. Giderayak hayırlı bir iş yapın, gelin, bir an önce hemen karar alalım, hemen seçime gidelim; bu millet sizden kurtulsun, üstünden en büyük yükü atsın. Ondan sonra üzerimize ne bırakırsanız bırakın -merak etmeyin- biz hallederiz çünkü biz hukuka inanıyoruz, biz demokrasiye inanıyoruz, biz tek adamın askerleri değiliz ve bu tek adam rejimini de en kısa sürede sonlandıracağız.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)