GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:15
Tarih:02.11.2022

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, geçen hafta Cumhurbaşkanı ve AKP yönetimi Amed'e gitti. Uzun yıllar Kürtlerin hafızasında kalan Amed 5 no.lu zindanıyla ilgili bir şeyler söyledi, oranın artık bir müze olacağını, kültür müzesi ya da artık ileride ne öngörülüyor, onu bilemiyoruz. Bir yandan da Kürtlere ölümü gösterip sıtmaya razı eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Hafıza müzesi ya da bir utanç müzesi olması gereken Diyarbakır 5 no.lu Cezaevinde nelerin yaşandığını tüm halkımız biliyor, cezaevinde yatan binlerce insanımız biliyor ne zulümler yapıldığını, Ferhat, Necmi, Eşref, Mahmutların nasıl bedenini ateşe verip zalimlere karşı mücadele ettiğini; Kemal Pirlerin, Mazlum Doğanların nasıl bu zalimane anlayışa karşı açlık grevine, ölüm orucuna girdiklerini biliyor, orada ne tür işkence yapıldığını halkımız biliyor. Esat Oktay Yıldıran tarafından çeşit çeşit işkencelerin, insanların düşünemeyeceği noktada işkence yapıldığını biliyorlar. Bir yandan ölümü gösteriyor, sıtmaya razı ediyor.

Adalet Bakanı da oradaydı, Adalet Bakanının da bu konuyla ilgili sözleri vardır. Değerli arkadaşlar, şu an Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 2022 verilerine göre bu ülkede 383 tane cezaevi vardır, 37 cezaevini de 2022 sonu itibarıyla teslim edecekler, cezaevi sayısı bu yıl itibarıyla 419 olacak; 2023'te 4, 2024'de de 4 tane cezaevi ihalesi açacaklar; öngörülen durum budur. Bu ülkeyi cezaevine çevirdiler, 447 cezaevi. Kim kalıyor cezaevinde? Diyarbakır zindanını müze yapanlar Diyarbakır Belediye Başkanını Kandıra Cezaevine, aynı dönemde Amed Cezaevinde kalan Gültan Kışanak'a şu an Kandıra Cezaevinde esir muamelesi yapıyor bu anlayış. Biraz da ağlamaklı olan bir Adalet Bakanımız vardır, ne söylüyor? "Diyarbakır Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter." diyor ama onlarca Kürt siyasetçi şu an cezaevindedir. Tabii ki Mamak'ta, Metris'te de aynı dönemde zulüm, işkence vardı, birçok kesime vardı ama şu an Adalet Bakanı sürekli bir ağlamaklı durum içerisinde bahsediyor. Diyarbakır Cezaevinin şöhreti kötü olan 10 cezaevi içerisinde olduğunu söylüyor, sanki hangi ülkede yaşıyor! Kendisinden önce yapılan işkenceyi, insanlık dışı muameleyi eleştiriyor, yer yer ağlamaklı konuşmalar yapıyor ama bu ülkeye cezaevi vadediyor, cezaevi! 20'nin üzerinde cezaevini Adalet Bakanlığına teslim edecekler. 2023'te 4 tane cezaevi açacaklar, 2024'te 4 tane daha üzerine koyacaklar. Bu ülkeye yatırımı budur Adalet Bakanlığının.

Bakınız, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin aldığı kararları uygulamamakla bilinir, bunun karşısında direnmekle bilinir. Nasıl haksızlık, hukuksuzluk yapıldığını, insanların zindana atıldığını biliyor. Bir "tweet" için cezaevine giren insanlar vardır. Ben diğer, kul hakkı meselesine girmeyeceğim zaten. Bekir Bozdağ'ın kendisi de kul hakkı cezasının nerede verileceğini çok iyi bilir, imam-hatipte öğrenmiştir lise yıllarında ya da üniversite yıllarında.

Değerli arkadaşlar, tabii ki Diyarbakır zindanı önemli bir semboldür, bir hafızayı temsil ediyor, büyük bir hafızayı temsil ediyor. Gidin, bakın, inceleyin, birçoğunuz belki canlı şahididir ama o dönem yapılan anlayışı eleştiriyorsunuz; çözüm sürecinde, 1.500 insana Diyarbakır zindanında yapılan işkence için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapılmasını önerenlersiniz. Ne oldu sonra? Çözüm süreci ortadan kalktı, 2015'in ortalarından sonra başsavcının başka bir yere tayini çıktı, zaman aşımı yapıldı ve zaman aşımı yapıldı ve zaman aşımı itibarıyla o dosyaların hepsi piyasadan kaldırıldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Şimdi, sizin adalet anlayışınız bu mu? Sizden öncekileri, sizden önce işkence yapanları lanetleyeceksiniz, mekânlarını hafıza müzesi ya da utanç müzesi yapacaksınız; sizin döneminizdeki Kürkçüler F Tipi Cezaevini, Kandıra Cezaevini, Silivri Cezaevini, Sincan Cezaevini, Kalkandere Cezaevini ya da Diyarbakır'da yaptığınız yeni cezaevini yirmi yıl sonra da sizden sonra gelenler mi lanetleyecek? Böyle mi devam edecek? Ama biz tabii ki bu haksızlık karşısında mücadeleye devam edeceğiz. Sayın Bakan Bekir Bozdağ da herhâlde kul hakkının karşılığını, bedelini, bir yerde bunun hesabını vereceğini de çok iyi biliyordur.

Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)