| Konu: | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 03.11.2022 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli vekiller; rahatsızlığım dolayısıyla bir süre ara verdiğim Genel Kurul faaliyetlerine önce halkımızı, sonra da sevgili Aysel Tuğluk'u selamlayarak başlamak istiyorum. Aysel'in şifa bulmasını ve cezaevinde kalamayacak durumda olan bütün hasta mahpusların bir an önce tahliye edilmesini diliyorum.
Bir selam da her dönemde ağır bedeller ödese de doğru bildiğini söylemekten ve yapmaktan asla vazgeçmeyen sevgili dostum Şebnem Korur Fincancı'ya.
Evet, ülkede her güne yeni hukuksuzlukla uyandığımız için aslında bu selamlar gerçekten bitmiyor bugün benim için. Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS'te çalışan gazeteci arkadaşlarımızı da selamlamak istiyorum. Diren Yurtsever, Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Habibe Eren, Öznur Değer, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın ve Zemo Ağgöz. Zemo ev hapsinde ama diğer arkadaşları, gerçekten bu kadar genç ve bu kadar hakikat aramak için, gazetecilik için canla başla çalışan sevgili arkadaşlarımızı tutuklamakla bu ülkeye büyük kötülük ediliyor, bunu bilmenizi isterim. Onlar hakikat arıyorlardı. Yine Şebnem Korur Fincancı'nın sözleriyle ifade edeyim: "Hakikat iyileştirir çünkü hakikat ötesi bir çağ bu çağ. Bir belirsizlikler rejimiyle yönetiliyoruz hep beraber. Biz de bunun tam karşısında bir tutumla insan hakları mücadelesi verirken diyoruz ki: 'Hakikat iyileştirir, adalet iyileştirir.'" Evet, hepinize tavsiye ediyorum, gerçekten hakikat arayan, bunun için uğraşan insanlar örselenmezler ve boyun eğmezler.
Şimdi, konuşmak üzere söz aldığım teklife gelirsek teklifte turizm hizmeti veren birçok alanda turizm payının düşürülmesi ve alınmaması hakkında düzenlemeler yer alıyor. Orta ve küçük işletmeler için bu düzenlemeler olumlu görülebilir ancak Sayın Mehmet Nuri Ersoy'un Bakan değil de sermayedar gibi davranmasından biliyoruz ki memnun edilmek istenen yine turizmden aslan payını alacak olanlar aslında. Malum bütün alışveriş sermaye ile iktidar arasında. Vergi indirimleri de teşvikler de imtiyazlar da hep sermayedarlara, aslında çoğu da Bakanın kendisine.
Bakın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Ersoy'un ana hissedarı olduğu MRA Turizm isimli şirketin Bodrum Türkbükü'nde yapacağı beş yıldızlı tatil köyü projesine 25 bin metrekarelik orman arazisinin dâhil edilmesini 24 Eylül 2021'de onayladı. 12 Mayısta da Muğla Valiliği bu arazinin yapılaşması için "ÇED Gerekli Değildir" kararı verdi yani orman arazisinin yapılaşmasının önünde hiçbir engel kalmadı. Yine, Bodrum'da Çiftlik Mahallesi Adalıyalı'da Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy'un sahibi olduğu Ersoy Otelcilik tarafından açılmak istenen beş yıldızlı Maxx Royal Bodrum Otel için Bakan Ersoy, Bakan olmadan önce bölgede 95 bin metrekarelik kısmı hazine arazisinden tahsis yapmıştı; sonra da şimdi, 2022'de 25 bin metrekarelik hazine arazisini daha tahsis etmek istediği ortaya çıktı. Yine, Kültür ve Turizm Bakanının sahip olduğu Voyage Otelcilik AŞ'nin 2 milyar 150 milyon lira tutarındaki modernizasyon projesi haziranda bölgesel öncelikli yatırım sınıfında sayılmıştı. Temmuz ayı yatırım teşvik belgelerine göre ise Ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu MRA Turizm ve Otel İşletmeciliği AŞ'nin beş yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi yani Ersoy'un sahip olduğu şirketlere sadece iki ayda 4,5 milyar lira teşvik verildi. Peki ya, yurttaşlar, yerli turizm, bunun için nasıl teşvik yapılıyor dersiniz? Daha fazla rant elde edilebilsin diye böylesine teşvik edilen otel inşaatı, tatil köyü projeleri için kendisi başvurup neredeyse kendisi onay veren Turizm Bakanı yurttaşlara diyor ki: "Kışın gezin."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Evet, yurttaşlara "Kışın gezin." diyor Sayın Bakan. Bu düzeni birlikte değiştirip gelir adaletini sağladığımızda ister yazın ister kışın dilediğimiz tatile çıkabiliriz sevgili halkımız ama bu fütursuz sözleri söyleyenlere de bir çift sözüm daha var: TÜİK'e göre 3 çocuktan 1'i maddi yoksulluk çekiyor ve çocuklara bir öğün ücretsiz yemeği okullarda sağlayamayana ne hükûmet denir ne de devlet denir.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)