| Konu: | 13 Kasım Tekirdağ'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 08.11.2022 |
MUSTAFA YEL (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tekirdağ'ımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü vesilesiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yurdumuzun dört bir yanı emperyalist güçler tarafından işgal edilirken özgürlük ve bağımsızlığından hiçbir zaman ödün vermeyen milletimiz "Ya istiklal ya ölüm!" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurtuluş mücadelesini başlatmıştır. Millî Mücadele Dönemi'nde gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine her kesimden insanımız bütün imkânları seferber ederek, canlarını ortaya koyarak vatan savunmasında mücadele etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki düzenli orduyla zirveye ulaşılmış, İnönü Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesi'nde kazanılan şanlı zaferlerle düşman orduları bozguna uğratılmıştır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos 1922 tarihinde destansı bir zaferle sonuçlanmış ve 30 Ağustos Zaferi, yurdumuzun sonsuza kadar Türk toprağı olarak kalacağını göstermiştir.
Kurtuluş Savaşı sırasında kazanılan şanlı destanlardan bir tanesini de şerefli ve kahramanca mücadele veren Tekirdağ halkı bundan tam yüz yıl önce yani 13 Kasım 1922'de Tekirdağ'ımızı Yunan işgalinden kurtararak yazmıştır. Misakımillî sınırları içerisinde yer alan, Vatan Şairi Namık Kemal'in doğduğu, Çanakkale'nin kahraman alayı 57'nci Alay'ın konuşlandığı ve sefere çıktığı, Marmara'nın incisi Tekirdağ'ımız, 1922'nin Ekiminde Çerkezköy ve Marmara Ereğlisi, 1 Kasım'da Çorlu, Saray ve Ergene, 2 Kasımda Muratlı, 13 Kasımda Süleymanpaşa, 14 Kasımda Malkara ve Hayrabolu, 17 Kasımda da Şarköy'ün düşman işgalinden kurtuluşuyla beraber özgürlüğüne kavuşmuş; mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, şehitlerimizin son örtüsü bayrağımız yeniden göndere çekilmiş, Ezanımuhammediye yeniden okunmaya başlanmıştır. Kutlu zaferin ardından küllerinden yeniden doğan milletimiz, birlik ve beraberlik içinde, ülkesini ve cumhuriyetini yüceltmek ve güçlendirmek için çok çalışarak bugünlere gelmiş ve Türkiye Cumhuriyeti, gün geçtikçe güçlenen ordusu, kalkınma yolunda yaptığı atılımlarla dünyanın saygın ülkeleri arasında yerini almıştır.
Tekirdağ, kadim medeniyetlerin kültürleriyle harmanlanmış bir medeniyet şehridir; Marmara Denizi kıyısında olduğu konumu sayesinde tarih boyunca tercih edilen bir yerleşim sahası olmuştur. İlimizin sahip olduğu tarım, ulaşım, sanayi, idari ve kültürel fonksiyonlar mekânsal gelişimini hızlandırmış ve yaşanan gelişmeler neticesinde özelikle iktidarımız döneminde önemli bir katma değeri olan marka bir şehre dönüşmüştür.
Tekirdağ, 15 organize sanayi bölgesiyle Türkiye'de en fazla OSB'ye sahip 2'nci il durumundadır; ülkemizde yabancı sermayeli firmaların en çok tercih ettiği, en fazla yabancı sermayeli firmanın yatırım yaptığı iller sıralamasında 132 tesisle de 5'inci sıradadır. 53 AR-GE, 15 tasarım merkeziyle Tekirdağ, her 2 kategoride de 6'ncı sırada bulunmaktadır; işletme başına 65 çalışan sayısıyla 2'nci durumundadır; toplam çalışan sayısı ve mühendis sayısı bakımından en yüksek 6'ncı il; sanayi elektriği üretimi bakımından 6'ncı il; doğal gaz tüketimi açısından 4'üncü il; 40 yüksek teknoloji üreten firmasıyla 7'nci il ve sanayi hakkında fikir verebilecek temel veriler incelendiğinde de 6'ncı il konumundadır.
Tarım alanına bakarsak; Türkiye yağlık ayçiçeği üretiminin toplam 2 milyon 215 bin ton olduğu göz önüne alınırsa yüzde 18,03'ü olan miktar Tekirdağ'da gerçekleştirilmiştir. Ülkemizin yağlık ayçiçeği üretiminde de 1'inci sırada bulunmaktayız. Türkiye kanola üretimi toplam 140 bin ton olup bunun da yüzde 32,76'sı Tekirdağ'da üretilmektedir ve bu alanda da 1'inci sırada bulunmaktayız. Türkiye ekmeklik buğday üretiminde de Tekirdağ'ımız 2'nci sırada yer almaktadır.
Bu özelikleriyle Tekirdağ ili, sosyoekonomik gelişmişlik açısından ülkemizde 7'nci sırada bulunan bir il konumundadır. Yine, ilimizin doğal kaynaklar açısından sahip olduğu yüksek kömür, gaz ve yer altı suyu rezervi, pazar ve finans merkezi açısından bir dünya kenti olan İstanbul'a yakınlığı, ulaşım açısından hâlen faal olan hava ve deniz limanları, sanayi bölgeleri ve Avrupa'ya bağlayan demir yolu, otoban ve duble yollarla yatırımlar için cazip bir bölge olma özelliğini fazlasıyla taşımaktadır.
Yine, iktidarımız döneminde Namık Kemal Üniversitesinin kurulmasıyla ilimize ayrı bir katma değer yaratılmış ve bu anlamda da şu anda hâlihazırda 30.555 öğrenci eğitim ve öğretimlerine devam etmektedirler. Yine, öğretmen sayısı bakımından bakıldığı zaman, 2002'de 4.814 iken bu sayı 12.653'e çıkarılmıştır. Ayrıca, okul sayısı da 285'ten 606'ya çıkmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MUSTAFA YEL (Devamla) -Sağlık alanında da ilimizin tüm ilçelerinde beş yıldızlı otel konforunda hastaneler inşa edilmiş ve bu hastanelerdeki yatak kapasitemiz de 3.228 olarak gerçekleştirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ olarak iktidara geldiğimiz 2002 Kasımından bu yana ülkemizi her alanda zirveye çıkarmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. İlimizin her karış toprağını yatırımlarla, eserlerle, hizmetlerle donattık; eskiden hayal olarak gözüken nice dev yatırımları ilimize ve ülkemize kazandırdık.
Bu duygu ve düşüncelerle, kutsal vatan topraklarımızın her bir karışı için kahramanlıkla mücadele vererek milletimiz için göğsünü siper etmiş bu cennet diyarı bizlere vatan yapan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor; hepinizi selam ve saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)