GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mersin'in yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:6
Birleşim:17
Tarih:08.11.2022

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de Mersin'de yaşanan sorunları birkaç sorun başlığıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çukurova'nın verimli toprakları artık kendi kaderiyle baş başa bırakılmış durumda. Dört mevsim tarım yapılmasına elverişli olan Mersin'de çiftçiler ne yazık ki üretim yapamıyor. Girdi maliyetlerinin, yakıtın, gübrenin fiyatlarının yüksekliği çiftçilerin tarımı bırakmasına sebep oluyor. Narenciyenin çok üretildiği illerden olan Mersin'de bahçe fiyatları ile market fiyatları arasında uçurum bir hayli var.

Mersin'de yoksulluk had safhada. Kentin sürekli göç alması, güvencesiz çalışma koşulları, ucuz iş gücü Mersin'de de kalıcı hâle gelmeye başladı. Özellikle gençler işsizlikten şikâyetçi, asgari ücretle dahi çalışacak iş bulamıyor.

Ekolojik talan, tarım bölgesi olan Mersin'i vuran bir diğer mesele. Taş ocakları şehrin içinde, plastik fabrikaları şehrin içinde, zehirli atık sular mahalle aralarında akıyor, halk zehir soluyor, kirli hava soluyor.

Mersin'de en büyük sorunlarımızdan biri de Gülnar ilçemizde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali'dir. İnşaatın başladığı günden bu yana Gülnar ilçemiz de inşaat sahası olması dolayısıyla kirlenirken Akkuyu'nun bütünüyle faaliyete girmesi sonrasında, Türkiye'nin altmış yıl boyunca nükleer atık deposu olarak kullanılacağı, soğutma işlemleri deniz suyuyla yapılacağından Akdeniz'de sistemde ısınmadan kaynaklı ciddi sorunlar ortaya çıkacağı biliniyor. Herhangi bir nükleer kaza olması durumunda da sadece Mersin değil, kazanın niteliği ve şiddetiyle orantılı bir alan nükleer kirliliğin etkisi altında maalesef kalacak. Akkuyu, santral çalışmalarının başladığı ilk günden bu yana işçi ölümleriyle gündemden düşmüyor; denetim yok, iş güvenliği yok. Felaket inşasının sürdüğü Akkuyu, işçiler için âdeta bir kara kuyu durumunda.

Mersin'de yaşanan önemli sorunlardan biri de limanımıza, göndereni gizli, alıcısı gizli, ton ton, kilo kilo, paket paket gönderilen kokainin sözde yakalanıyor olması. 7 Mayıs 2021 tarihinde son durağı Mersin olan gemideki 616 paket kokainin Panama'da yakalandığı haberleri yayıldı. "Bu 616 paket kokainin Türkiye'deki alıcısı kim?" diye sorduk. Cevap yok. 16 Haziran 2021 tarihinde Ekvador'dan Mersin Limanı'na getirilen muz yüklü konteynerlerde toplam 1 ton 300 kilo kokain yakalandı. "Alıcısı kim?" diye sorduk. Yine cevap yok. 5 Ekim 2022 tarihinde muz yüklü konteynerlerde 48 kilo 800 gram kokain yakalandı. Sürekli olarak uyuşturucu yakalanıyor ama ne hikmetse göstermelik üç beş gözaltından başka bir şey yok. Vahamet sadece bununla sınırlı değil, tonlarca kokain yakalanınca ne yapılıyor bilen yok. Vahim iddialardan biri, yakalanan uyuşturucunun tekrar tekrar piyasaya sürüldüğüdür. Bu korkunç tablo karşısında iktidardan çıkan tek ses sadece yalanlamadır, uyuşturucu trafiğini yönetenlere sahip çıkmadır. Kokain ticaretinde, uyuşturucu trafiğinde kim kâr sağlıyor, kim kazanıyor ortaya çıkarın ve yargılayın diyoruz.

Tabii, bütün bunlar ve çok daha fazla sorunlar içinde Mersin halkı yaşam mücadelesini verirken Mersin'de Kürtler resmen hedef tahtasına konulmuş durumda. Yargı ve Emniyet doğrudan, açık, aleni bir şekilde Cumhur İttifakı'nın talimatlarını yerine getiriyor. 28 Temmuzda Akdeniz Belediye Başkanı, Emniyet ve yargının hukuksuzlukta nasıl buluştuğunu hep beraber gördük. AKP'li Akdeniz Belediye Başkanı, 50 milyonluk borçlanma yetkisi, Belediyeye ait taşınmazların yandaşa peşkeş çekilmesi için düzenleyeceği Meclis toplantısına HDP'li üyeler katılmasın diye gözaltına alınmalarını emretti. Belediye Meclisi üyelerimiz, AKP-Emniyet-yargı iş birliğiyle, onlarca kolluk gücüyle, uzun namlulu silahlarla, ters kelepçe işkencesiyle rehin alındılar. Toplantı bittikten, talan kararları alındıktan sonra arkadaşlarımız serbest bırakıldılar.

Yine, Cumhur İttifakı'nın kabadayılığı ve kafatasçılığı vekillik sanan bir üyesi, Büyükşehir Belediyesinde Kürt işçilerin işe alındığını söyleyerek aklınca üç beş Kürt emekçinin alın teri üzerinden Belediyeye yüklenmeye çalışıyor. Emniyet ve yargı bu talimatı da hemen alıyor ve faaliyete geçiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

FATMA KURTULAN (Devamla) - Yine aynı manzara, sokak komple polis dolu, evler basılıyor, çocukların yanında babalarına işkence yapılıyor, evler darmadağın ve Kürt işçiler gözaltında. Bahane hazır ve trajikomik: "Sosyal medyada falanca hesabın paylaşımını beğenmişsin."

En son "Terörist yakalandı." denilen ve malum milletvekilinin paylaşımında "Terörist işçi yakalandı." dediği kişi, toplu taşıma araçları için şoförlüğe başvuru yapan kadın arkadaşımız kursiyer iken kurs yerinde gözaltına alındı ve savcılığın sadece söylediği: "Sen şu şu hesapları beğenmişsin." Yani sosyal medyadan "terörist" olarak damgaladınız, Belediyeyi karalamak için şu an tutuklu bulunduruyorsunuz. Bunların hepsinin sebebi hâlâ seçim yenilgisinin hazmedilmemiş olmasındandır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FATMA KURTULAN (Devamla) - Mersin şehrinin demokratik bir dokusu bulunmakta, Cumhur İttifakı bundan rahatsız.

Saygıyla selamlıyorum siz arkadaşlarımı. (HDP sıralarından alkışlar)