| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 15.11.2022 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 364 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine aleyhte söz almış bulunuyorum.
Sözlerime İstiklal Caddesi'nde yaşanan hain terör saldırısında hayatını kaybeden kardeşlerimize, evlatlarımıza rahmet dileyerek başlamak istiyorum, acılı ailelerine ve Türk milletine sabırlar diliyorum. 3 yaşındaki bir evladı, onun babasını, başka aileleri ve insanları katledebilecek kadar canavarlaşan terörü şiddetle lanetliyorum. Teröre içeriden, dışarıdan kim destek veriyorsa, kim göz yumuyorsa ona Yüce Allah Kahhar ismi şerifiyle muamele etsin. Kim bu hainlerin elini kolunu sallayarak sınırlarımızdan geçmesine, güneyden kuzeye ülkemizde baştan sona seyahat edebilmesine kasten fırsat veriyorsa Allah onlardan da hesap sorsun.
Kıymetli milletvekilleri, bu teklifle torba kanun enflasyonunun devam ettiğini görmekteyiz. İktidar, ucube yasama sürecinde ısrar etmektedir. "Tarihî adım atıyoruz." diye reklamı yapılan düzenlemeleri dahi alakalı alakasız maddelerin yer aldığı torbalara atmak AK PARTİ iktidarının ciddiyetsizlikler serisinin yeni halkası olmuştur. Zaten ancak AK PARTİ iktidarında kamulaştırmasız el atma, finans merkezi, cemevleri ve kayyumlar aynı torbanın içinde yer alabilirdi. Merhum Cem Karaca'nın meşhur şarkısında dediği gibi, bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Saygıdeğer milletvekilleri, AK PARTİ iktidarı bir Anayasa değişikliği ve referandum gündemi yaratmıştır, Anayasa değişikliği için siyasi parti gruplarını ziyaret etmektedir ancak çözümü Anayasa'da arayan AK PARTİ iktidarı, Anayasa'ya dayanarak verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamaktadır, ciddiye almamaktadır. Sırf bu torba kanun teklifinin içerisinde bunun birkaç örneği de mevcuttur. Kamulaştırmasız el atma davalarında avukatlara ödenecek vekâlet ücretleriyle ilgili madde bunun bir örneğidir. 2014 yılında aynı esaslardaki düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Komisyonda tekliften çıkarılan limanlar düzenlemesi de yine aynı doğrultudadır.
Yine, bu teklifin 23'üncü maddesinde iptal edilen bir madde yerine yapılan düzenleme bulunmaktadır. FETÖ'yle mücadele ederken hukuku hakkıyla kullanamayan şirketlere atanacak kayyumlar açısından bile adaletsizlik yaratan bir iktidardan samimi bir Anayasa değişikliği beklemek hayaldir çünkü AK PARTİ iktidarı âdeta Anayasa Mahkemesine kafa tutmaktadır, yirmi yıldır kendi atadığı üyelerle şekillendirdiği Anayasa Mahkemesini dahi sulandıran, ciddiyetini düşüren bir iktidardır. Dün, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği düzenlemeleri bugün neden tekrar getirmektesiniz biliyor musunuz? Ben tahmin edeyim. Kamu kaynaklarını kullanarak bir seçime gitmek istiyorsunuz. Bir yandan vatandaşı enflasyona ezdiriyorsunuz, diğer taraftan geçici tedbirlerle ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyorsunuz. Bir taraftan vatandaşa verirken diğer taraftan nereden kısabiliriz diye hesap yapıyorsunuz. Bir yandan avukatların vekâlet ücretlerine göz dikiyorsunuz, diğer taraftan da motorlu araç ticareti yapan vatandaşlarımızdan vergi teminatı istiyorsunuz. Bir yandan Deli Dumrul hesabı yapıyorsunuz, bir yandan da sosyal devletçilik rolü oynuyorsunuz çünkü devleti partinizin tapulu malı zannediyorsunuz.
Kıymetli milletvekilleri, Türkiye hızla, bir parti devleti olmaya ilerlemektedir. 2002'de "Avrupa Birliği vizyonu" diye yola çıkan AK PARTİ iktidarı, 2022'de Kuzey Kore modeline evrilmiştir; en acısı, bu modele güvenlik güçlerimiz de alet edilmektedir. Bir Türkiye Yüzyılı türküsü tutturmuş gidiyorsunuz. Dün Türk'ten rahatsız olup "Türkiyeli"yi icat ettiniz, bugün de "Türk Yüzyılı" diyemeyip "Türkiye Yüzyılı" diyorsunuz. AK PARTİ bünyesindeki AR-GE Başkanlığınızın dergisini çıkardığı Türkiye Yüzyılı Projesi'ni devlet kurumlarının basın açıklamalarına koyuyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Türk polisinin bandosuna seçim şarkınızı çaldırıyorsunuz. Türk polisi sizin partinizin oyuncağı asla değildir, Türk polisi sizin partinizin propaganda aygıtı hiç değildir. Peygamber Efendimiz bir hadisişerifinde şöyle buyurur: "Utanmıyorsan dilediğini yap." Yani utanmıyorsanız dilediğinizi yapınız. Şehitleri olan bir kurumu böyle hâllere sokmaktan utanmıyorsunuz. Emin olun, biz bile sizin adınıza utanıyoruz.
Teşekkür ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)