| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 15.11.2022 |
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz kanun teklifinin 18'inci ve bu 19'uncu maddeleriyle aslında nihayet iki yüzlü bir ayıba son verilecek. Ayıp diyorum çünkü daha önce maden şehitlerimizin yakınları ancak 2003 ve 2014 tarihleri arasında madenci vefat ettiyse bazı haklardan yararlanabiliyordu ve biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak maden şehitlerimizin ölüm tarihlerine göre yapılan bu ayrımcılığın bir ayıp olduğunu defalarca, yıllardır dile getirdik. "İki yüzlü" diyorum çünkü sözüyle şehitlik makamını yüceltenler maden şehitlerini yıllardır ayrımcılığa tabi tutanların ta kendisidir. Türkiye'de her tanımın olduğu gibi şehitlik makamının da ayrımcılıklarla içini boşaltan bu iktidar, maden şehitlerinin ayrımcılığa uğradığını ve birçok şehitlik hakkından aslında faydalanamadığını pekâlâ biliyordu. Bu ayrımcılığın mimarları şimdi madencilere bir hak bahşediyormuş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Bu teklif güzel ama geç bir teklif değerli milletvekilleri.
Burada iki konuyu tartışmak zorundayız: Birincisi, bu gibi bir mevzuat değişikliğinin neden ve nasıl bu kadar geciktiğidir. İkincisiyse bu gibi bir düzenlemenin aslında sorunun temeline ilişkin bir çözüm sunmadığıdır. Bakın, maden şehitlerine ancak Soma faciasından sonra bazı haklar tanındı; o da zaman sınırıyla. Bu hakların verilmesi için bile bizim 301 madencimizi kaybetmemiz gerekti. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak defalarca ama defalarca bu zaman sınırlamasının kaldırılmasına ve maden şehitleri arasında ayrım yapılmamasına ilişkin kanun teklifleri verdik ama hepsi iktidar tarafından reddedildi. Şimdi, Çalışma Bakanı diyor ki: "Cumhurbaşkanının talimatıyla maden şehitleriyle ilgili bir çalışma yaptık." Ama o Cumhurbaşkanının şehitlik haklarını eşitlemek ancak 42 madencimizi kaybedince aklına geliyor. Bir hakkın alınmasının koşulu toplu can kayıpları mı olmalıydı değerli milletvekilleri, soruyorum size? İktidarın bu ayıba son vermesi için, bizim sesimizi duyması için 42 canımızı kaybetmemiz mi gerekiyordu değerli milletvekilleri?
Diğer bir sorun, bu sorunun kökenine inmemek. Amasra'da bir sürü ihmalin olduğu, kazaların öngörüldüğü ama önlemlerin alınmadığı ortada. Öngörülebilir ve önlenebilir bir şey kaza ya da kader değil cinayettir, cinayet. Alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler, şaibeli amirlerinizin liyakatsiz atamaları oldukça yitirdiğimiz her madencinin vebali, sorumluluğunu yerine getirmeyen bir yönetimin yani iktidarınızın üzerindedir. (CHP sıralarından alkışlar) AKP'nin artık bir gelenek hâline getirdiği bir yama siyaseti var, günü kurtarmak; hedefiniz bu. Bir sorun olunca, neden bir sorun var, nasıl çözülür, araştırmak, araştırılanı okumak, politika üretmek; böyle bir şey yok sizde. Önlem almak yerine ancak iş işten geçtikten sonra yapacaklarınıza odaklanıyorsunuz; Bartın'da da işte aynı durum var.
Enerji Bakanınız güya geldi buraya, bu kürsüden açıklama yapıyor ama açıklamasında "Ya, biz bunu neden yaşadık? Sorunun temelinde ne var?" buna dair hiçbir sorgulama, hiçbir açıklama, söylediği hiçbir şey yok. Sonra da geliyor burada "Tazminat vereceğiz, ödeme yapacağız." diyor ya; içler acısı gerçekten, durumunuza üzülüyorum. Ya, arkadaşlar, 42 can gitti, 42 canımızı kaybettik. Hangi ödeme geri getirecek bu insanları ya?
Bakın, Uluslararası Çalışma Örgütü diyor ki: "İş cinayetleri artıyor. İş denetimleri azalıyor." Türkiye Taşkömürünün faaliyet raporunda var, 2021'de kuruma ait müessesede 2.960 işçinin yaralandığını söylüyor rapor. Yine, Sayıştay "Sorun var." diyor, uzmanlar "Bilim ve teknoloji takip edilmemiş." diyor, bilirkişiler "Havalandırmada sıkıntı var." diyor. Peki, tüm bunlara karşılık ne yapılıyor? Tüm bunlara karşılık araştırma komisyonu kuruldu, değil mi? Üç ay çalışacak. Peki, Soma'da da kurulmuştu aynı komisyon. Raporu nerede? Tozlu raflarda ve hükümsüz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bankoğlu.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - 111 öneri boşluğa söylenmiş bir laf gibi öylece ortada duruyor. Keşke Soma raporundaki bu öneriler dikkate alınsaydı, Amasra'da gerekli önlemler alınmış olsaydı da kimse ölmeseydi değerli milletvekilleri.
Bugün eşitlenen haklar giden hiçbir madenciyi geri getirmiyor; bunu unutmamanız lazım. Biz kalıcı bir çözüm istiyoruz. İş kazasını önlemek bedelini ödemekten ucuzdur. Biz alınmayan önlemlerin bedelini canımızla, canlarımızla ödemek istemiyoruz artık. (CHP sıralarından alkışlar) Bu olayları bir daha yaşamamanın tek yolu önlemleri almaktır. Yaşananlar kader değil, sorumlulukların yerine getirilmemesinin birer sonucudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Siz, önlemleri almaz, denetimleri yapmazsanız; liyakatsiz kişileri siyasi amaçlarla kilit mevkilere atar, cezasızlığı bir kültür hâline getirirseniz; taşeronluk, özelleştirme ve redevansla kamu madenciliğini öldürür, kısa sürede kâr sağlamak için üretim baskısı yaparsanız ne gideni geri getirebilir ne de acıları tazmin edebilirsiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)