| Konu: | Antalya'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 16.11.2022 |
RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, gerçi biraz önce Urfa Milletvekilimiz Urfa için "tarımın başkenti" dedi ama tarımın ve turizmin başkenti Antalya'dır ve turizmin, tarımın başkentini kimseye kaptırmayız.
HALİL ÖZŞAVLI (Şanlıurfa) - O, seracılık ya.
RAFET ZEYBEK (Devamla) - Seracılık, çeşitlilik; her açıdan. Yani o iki başkenti kimseye kaptırmayız biz.
Değerli arkadaşlarım, Antalya; tarım ve turizm. Bunun için de tabii ki tarım çok önemli. Tarım, Türkiye'nin stratejik bir alanıdır. Değerli arkadaşlarım, biz, maalesef, Sanayi Devrimi'ni kaçırdık. Elbette sanayi yapacağız, kendimize yetecek kadar sanayimiz olacak ama maalesef rekabet etme gücümüzü o Sanayi Devrimi döneminde kaybettik ama tarımda dünyanın 1 numarası olabiliriz; çok geniş arazilerimiz var, çok verimli topraklarımız var.
Değerli arkadaşlarım, dünyanın ileride yaşayacağı üç temel sorundan biri enerji, biri iklim, biri de gıdadır. Biz gıda konusunda gerçekten gelecekte yaşanacak o sıkıntıların önüne geçebilmek için bugünden gerekli tedbirleri almak zorundayız. Tarımın ayakta kalmasının tek yolu devlet desteğidir, bütün dünyada böyledir. Değerli arkadaşlarım, devlet desteği olmadan çiftçinin büyümesini sağlamak, ayakta kalmasını sağlamak mümkün değildir. Bunun için diyoruz ki çiftçiye daha çok destek bizim açık vaadimizdir. Mazottan KDV'yi kaldıracağız çiftçiler için. Yine, değerli arkadaşlarım, mazotun yarısını ya da belli bir oranını devlet tarafından karşılayacağız. Yine tarımda taban fiyat uygulaması getireceğiz. Girdiler, daha doğrusu maliyet, artı, makul kâr, eşittir taban fiyat diyeceğiz. Çiftçiler bunun üzerinde fiyatla satabiliyorlarsa satacaklar ama en az fiyat, girdiler -daha doğrusu maliyet- artı, makul kâr, eşittir taban fiyat; devlet bunun garantisi olacak diyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bakın, şimdi ekin ekme zamanı. Pazar günü de memleketim Serik'teydim, köyündeydim. Daha önce 40-50 dönüm pamuk eken yeğenim "Amca, 5 dönüm ekeceğim." dedi. Neden dedim ya, niye boş kalacak bu araziler? "Zarar ediyorum, zarar. Yani kendime yetecek kadar ancak üretebileceğim." diyor. Yoksa, değerli arkadaşlarım, bakın, geçen yıl mazotun kasımdaki fiyatı 8 liraydı, bugün 25 lira, yüzde 200'ün üzerinde artış. İşte, gübre alacak, geçen yıl çuvalı 350 lira olan gübrenin bugün fiyatı 850 lira, alamıyor. Hem o mazottaki yüksek fiyat hem ürününü ayakta tutabilmesi için atması gereken gübredeki bu artış çiftçiye üretmekten geri bıraktı, üretmiyor, "Kendime yeteni üreteceğim." diyor. Eğer çiftçilerin her geçen gün tarım arazilerinin üretimi düşüyorsa bu bir devlet sorunudur, bunu ancak devlet desteğiyle aşabiliriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
RAFET ZEYBEK (Devamla) - Bunun için, değerli arkadaşlarım, gelin, Türkiye'de tarımın ne kadar önemli olduğunu bilin, iki yıl içerisinde Trakya büyüklüğünde tarım arazisi ekim dışı kalmasın. Eğer üretemiyorsanız Konya gibi bir ovası olan ülkede buğdayı savaşan Ukrayna'dan ve Rusya'dan almak zorunda kalırsınız ve oradan buğday ithal ettik diye sevinirsiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Ayıptır, yazıktır! Konya Ovası olan bir ülkede buğday ithal ediliyorsa bu devletin ayıbıdır.
AYHAN BARUT (Adana) - Üretemiyorlarsa biz üretiriz.
RAFET ZEYBEK (Devamla) - Yazıktır, bu çiftçileri bu kadar ihmal etmeyin. Bu ülkenin geleceğini kurtaracak olan tarımdır. Bu şekilde düşünün ve bugüne göre tedbirlerinizi alın diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)