| Konu: | Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 22.11.2022 |
İMAM TAŞÇIER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Koruculuğun, Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden oluşan bir sistem olduğunu hepimiz biliyoruz. Kökeni Hamidiye Alaylarına dayanır. 1891 yılında kurulan Hamidiye Alaylarının çoğunluğu Kürt aşiretlerinden oluşturulmakta idi. Osmanlı döneminde güvenlik sorunuyla görevlendirildi Hamidiye Alayları. Disiplinli, sağlıklı bir eğitimden geçemedikleri için de aşiretler arası çatışmaları körüklemekle tarihe geçtiler, böylece istikrarsızlığa götürdü o dönemdeki Hamidiye Alaylarının sonuçları.
Bir de Saddam döneminde koruculuk sistemini görürüz, buna da Kürtler "..."(*) derdi ve onlar da -Kürt aşiretleri- bir şekliyle Saddam taraftarıydı, o da başarılı olamadı. İlk devrimden sonra Kürdistan bölge yönetimi oluştuğunda, ilk iş, oradaki koruculuk sistemini lağvetmek oldu. Kürtler bugünkü koruculuk sistemiyle Turgut Özal döneminde 1985 yılında tanıştılar. 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden henüz beş yıl geçmişti ki koruculuk sistemi oluşturuldu Türkiye'de. Burada da Kürt aşiretlerinin bir kısmı aynen Irak'ta olduğu gibi silahlandırıldı, diğer Kürt aşiretleri ise silahsız bırakıldı ve toplumsal bir yara oluşturulmaya çalışıldı. Kürt aşiretleri arasında savaşa varacak kadar eylemler geliştirildi bu dönemde. Ta ki 1991 yılında Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın kaçırılmasıyla birlikte gelişen olaylar 2000'li yıllara kadar sürdü. 17.500 faili meçhul ve 4 bin tane köy boşaltıldı. Bu köy boşaltmalarında, bu köy yakıp yıkmalarında korucular kullanıldı. Bu korucular, aynı zamanda o köylünün mallarına çöktü, o köylünün arazisine çöktü, o köyün hayvanlarına çöktü ve devamında, faili meçhullerde kullanıldı; asit kuyularına atılan faili meçhullerde yine bu korucular kullanıldı.
Genelkurmay Başkanlığının 2004 yılında yayınladığı bir raporda gasp, soygun, öldürme, mesken ve araçlara saldırı, patlayıcı madde kullanma ve benzeri tam 60 tane suç unsuru sayılıyor ve deniliyor ki: "O dönemde köy korucularının büyük bir kısmı bunları yapmış ve büyük bir kısmı da mahkemelerin karşısına çıkıp cezalandırılmıştır."
Yani şunu demek istiyorum: Toplumda büyük bir tahribat açtı, toplumun sosyolojisini bozdu ve hâlen devam etmektedir. Köy korucularını, mutlaka ve mutlaka bu koruculuk sistemini lağvetmek lazım; değil yasa değişikliği, hemen ortadan kaldırmak lazım çünkü köy koruculuğu sistemiyle Kürt meselesini bastırmaya çalıştılar, tarih boyunca bastıramadılar, bastıramıyorlar. O, köy koruculuğu sistemi yetmedi, sadece Suriye sınırında 911 kilometre duvar örüldü; o yetmedi, Irak sınırında 387 kilometre duvar örüldü, elektrikler veriliyor. Amacı, Kürt meselesini bir şekilde güvenlikçi politikalarla bastırmak olduğu için yine başarılı olamadı. Kürt meselesi şu anda uluslararası boyuta taşındı. Şu an İran'da büyük bir güçle geliyorlar, orada çok yakın zamanda umarım ki Kürtler kendi taleplerini yerine getireceklerdir. Rojava dediğimiz Kürdistan'ın Rojavasında yine Kürtler belli bir seviyeye gelmişlerdir, kendi kendilerini yönetiyorlardır; yine kuzey kürdistanı da yönetiyorlardır. Türkiye'de ise Kürt meselesi bu şekilde güvenlikçi politikalarla bastırılmak isteniyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
İMAM TAŞÇIER (Devamla) - Bu güvenlikçi politikalarla bastırılacağına Kürt meselesinin Meclise getirilmesi gerekiyor. İktidar partisi, muhalefet partisi, hepimiz Mecliste bunu tartışabiliriz. 2013 yılında buna benzer girişimler oldu, toplum aslında buna çok uygundur, toplum zemini buna çok uygundur. Kısa sürede Meclise getirilip bu konu üzerinde tartışmalar yoğunlaştığı zaman Kürt meselesi mutlaka ve mutlaka çözülebilir. Bunun çözüm yollarından bir tanesi de Meclis, bununla ilgili adımlar atabilir ve muhataplarıyla oturulup bu mesele çözülür. Nasıl ki diğer üç parça Kürdistan'da bu mesele çözülmeye doğru giderken burada da çözülür. Bu anlamda Meclise büyük görev düşmektedir. Bu Meclisi bu işi çözmeye çağırıyorum.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)