GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:24
Tarih:23.11.2022

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 366 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Düzce Gölyaka'da gece yarısı meydana gelen, birçok ilimizde hissedilen depreme uğrayan, burada zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Afetlerin oluş zamanı belli olmayıp tehlike durumları olarak tanımlanabilir. Afet yerinde var olan yapı içinde alınan tedbirler son derece önemlidir. Doğal afetlerin oluşumu üzerinde insanların engelleyici gücü olmamakla birlikte olayın vukunda sahip olduğu birtakım özellikler afetin hasarını azaltmakta veya tamamen etkisiz hâle getirebilmektedir. Ülkemizde 1999 yılında meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara depremi neticesinde 18 bin kişi, 18 bin vatandaşımız hayatını kaybederken Japonya'da 2003 yılında meydana gelen 7,6 ve 8 büyüklüğündeki depremlerde sadece birkaç kişi hayatını kaybetmiştir.

Ülkeyi idare edenlerin aymazlıkları ülkemizi afete açık hâle getirmektedir. Sel yataklarına yapılan binalar, ırmak kıyılarına yapılan binalar, aşırı eğimli arazilere yapılan binalar ve Deprem Yönetmeliği'ne uymayan binalar yüzünden pek çok afetle karşılaşmaktayız ancak bunlar insanın önleyebileceği afetlerdir; bu olaylar gerçekte "afet" olarak isimlendirilemez bile.

AFAD 2009 yılında kurulmuştur. Hükûmetin aldığı tedbirler işin kolayına kaçmaktır. Yaklaşan Marmara depremi için konunun otoriteleri feryat figan ediyorlar. İstanbul'da milyonlarca bina güçlendirilmeyi bekliyor. 25 şehrimizde aktif fay hattı bulunuyor, fay hattı civarındaki konutların yıkılması ve buraların sosyal alanlar hâline getirilmesi gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bir şehirde inşaat yapımı için ilgili belediyeyi baypas yapıp imar izni verirken bu denli hayati bir olayda 25 ilimizde yer alan aktif fay hattına hiçbir müdahalede bulunmamaktadır. Bir ülkeyi yönetenlerin "Deprem oldu, şu kadar insana yemek verdik, şu kadar bina yaptık, nehir kıyısından şu kadar cenaze topladık." demekten öte, önce yapmaları gerekenler şudur: "Şu şu tedbirleri aldık, şu şu kazaları önledik ve bu şekilde can kaybına, mal kaybına engel olduk." diyebilmelidirler.

Ülkemizde ne yazık ki risk yönetimini göremiyoruz. Muhtemel tehlikeler; özürlü konut, sel baskınları, yangınlar, bulaşıcı hastalıklardan korunma, ulaştırma, iş kazaları gibi insanın müdahil olduğu veya sonuçları insanları etkileyebilme ihtimali olan durumlar için riskler ortaya çıkarılmalı, hedef alanları riskten arındırılmalıdır. AFAD'ın öncelikli müdahalesi risk yönetimi olmalıdır.

Ülkemizde afet önceliği bölgelere göre planlanmalı. Örneğin, Karadeniz'de çok görülen sel, heyelan felaketine karşı veya İç Anadolu'da kuraklığa karşı alınacak tedbirler belirlenmeli, yerel kuruluşlarla iş birliği yapılarak gereği yerine getirilmelidir.

AFAD gibi, Kızılay gibi bu neviden kurumların saygınlıkları çok önemlidir; her şeyden önce bu kurumların amirleri ve daha sonra da bakanları toplumda saygı uyandırmalıdırlar. Kurumların bağlı olduğu bakanlar kavgacılıklarıyla veya iftiralarla anılıyorsa onlara bağlı kurumlar da değer kaybediyor. Kızılay gibi kurumların vergi kaçakçılığına alet edilmesi affedilir bir hata değildir, büyük bir istismardır. Ülkemizde en sık olan doğal felaketler sırasıyla, 1'inci sırada heyelan, 2'nci sırada deprem ve 3'üncü sırada su baskınıdır; en çok can kaybına neden olanlar ise 1'inci sırada deprem, 2'nci sırada heyelan, 3'üncü sırada su baskınlarıdır. AFAD'ın en önemli görevi toplumu eğitmek olmalı; tüm enerjisini doğal felaketleri önlemeye ve yaratacağı felaketleri ortadan kaldırmaya harcamalıdır.

Kültür varlıkları afet yönetimi ülkemiz için son derece önemlidir. Ülkemizde yaklaşık 120 bin kadar tarihî yapı vardır; bu yapılarda afet riskinin azaltılması için bazı tedbirler alınması gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Antik kentlerde bulunan arkeolojik, geleneksel ve modern tüm yapıların deprem dayanıklılığının saptanması ve gerekli önlemlerin alınması, taban suyu seviyesinin düzenlenmesi, taşkın ve sel riskinin önceden belirlenmesi ve bu risklere karşı gerekli önlemlerin alınmasına yönelik projeler geliştirilmelidir. Alandaki meteorolojik verilerin takip edilerek sert hava koşullarına karşı koruyucu, proaktif önlemler alınmalıdır. Alanda bulunan yangın söndürme tüplerinin periyodik bakımlarının yapılması önem arz eder.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)