| Konu: | Engellilerin yaşadığı sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 29.11.2022 |
MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü yaklaşırken dün İzmir İLKSES gazetesinde Çağla Geniş imzalı bir röportaj çıktı. Röportaj otizm aileleriyle yapılmış durumda ve aileler adına konuşan otizmli bir bireyin annesinin lafı "Artık çocuklarımıza bizden sonra ne olacak kaygısıyla yaşamak istemiyoruz." 3 Aralık geliyor ve aileler, otistik çocukların ailelerinin hepsi temel bir sorunla yaşamaya devam ediyor: Kendileri hayatlarını kaybettikten sonra çocuklarına ne olacak? Çünkü çocuklarının ortada kalacağını gündelik hayatın içinde görüyorlar. Eğitim alamıyorlar. Hükûmetin verdiği eğitim ödeneği sekiz saat, oysa kırk sekiz saat eğitim almaları gerekiyor ve bu çocuklar düzgün ve bilimsel bir eğitim alabilirlerse hayata katılacaklar.
Engellilerin bir sürü sorunu var. Biz bunları Plan ve Bütçe Komisyonunda gündeme getirdik. Çalışma Bakanlığına sorduk örneğin, o da cevaplarını verdi. Biz dedik ki: "Kotanın yüzde 10'a çıkarılması konusunda ne yapıyorsunuz?" O bize uzun bir cevap vermiş: "Yüzde 3 kotamız var, neredeyse dolu. Biz her şeyi yapıyoruz, engellileri istihdama kazandırmak için elimizden geleni yapıyoruz." Biz demişiz ki: "Engellilerin sakatlık durumunu ölçen cetvelinizde sorun var. Bir sürü insanın emeklilik maaşı kesildi." O demiş ki: "Biz raporu güncelledik. Bu sayede de kavram kargaşasına son verdik." Doğru, kavram kargaşasını kaldırmış, binlerce emekli olmuş engellinin emekliliğini elinden almış, ortaya, ölüme terk etmiş. Biz demişiz ki: "Engellilere, bakıma muhtaç engellilere bakan aileler, özellikle annelerin gelecek sorunu var, çalışamıyorlar, okuyamıyorlar; onları sigortalı yapmayı düşünüyor musunuz?" O cevap vermiş: "Kendi paralarını yatırırlarsa emekli olurlar." Bu iktidarın engelliler konusunda yaptığı tek şey bu.
Bir sıkıntımız daha var, yaptığı her şeyi de lütuf gibi sunuyor. Ben, buradan bu iktidara ya da gelecek iktidarlara sesleniyorum: Engelliler konusunda yapılan hiçbir iş lütuf değil, bu bir görevdir, devletin görevidir ve devlet bu görevinin binde 1'ini henüz yapmıyor. Peki, engelliler ne istiyor? Engelliler önlerindeki engellerin kaldırılmasını talep ediyor. Bugün, engellilerin büyük bir kısmı çok büyük bir yoksullukla boğuşuyor; kur yükseldikçe, alım gücü düştükçe engellilerin hayata tutunma imkânları ortadan kalkıyor. Ben basit şeyler söyleyeyim; gündelik hayatlarını sürdürecek alt bezi almakta zorlanıyorlar, sondayı almakta zorlanıyorlar, medikal araçlara ulaşmakta zorlanıyorlar hatta çoğu alamıyor, hastalıkla boğuşuyorlar ve yoksulluğun içinde debeleniyorlar ve temel bir talep, bütün medikal malzemelerin ve ihtiyaç malzemelerinin kamu tarafından ücretsiz karşılanmasını istiyorlar. Engelliler ne mi istiyorlar? Yapılan EKPSS sınavının sonuçlarının uygulanmasını ve atamaların yürürlüğe girmesini talep ediyorlar, kamudaki kotanın yüzde 10'a çıkarılmasını istiyorlar, engelliler hayata girmek istiyorlar, çalışmak istiyorlar. Engelliler ne mi istiyorlar? Asgari ücretin bile dibinde olan, açlık sınırının en dibinde olan engelli ödeneklerinin asgari ücret seviyesine çıkarılmasını, insanca yaşayacak bir ücret hâline getirilmesini istiyorlar. Engelli anneleri sigortalı olmayı, emeklilik hakkının kendilerine verilmesini istiyorlar. Engelliler, otomobil ÖTV'sinin düzenlenmesini ve alabilecek bir seviyeye getirilmesini istiyorlar. Engelliler, ayrımcılığın sona erdirilmesini, engellilere karşı devletin üstüne düşenleri yapmasını bekliyorlar. Yani sözün özü engelliler, toplumsal hayata eşit yurttaşlar olarak katılmayı, bunun önündeki devletin koyduğu engellerin kalkmasını, devletin bir sosyal devlet hâline gelerek engelliler konusunda adım atmasını istiyorlar. Bu bütçe döneminde herkese gülücük dağıtan bu iktidardan engelliler kendi paylarına düşen payı istiyorlar. Bütçedeki engelli payının yüzde 2 gibi komik rakamlardan doğru düzgün rakamlara çekilmesini ve engellilerin önündeki engellerin en azından buradan kaldırılmasını talep ediyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Burada benim bir başka sözüm, bu iktidardan bunların hepsini talep edebiliriz, ben ettim, Plan ve Bütçe Komisyonunun tamamında ettim; 4 bakanlığın bütçe görüşmelerine girdim, hepsinde ettim ama biz bilmeliyiz ki ricayla, taleple geleceğimiz yer bana verilen bu cevaptan ötesi değil: "Biz her şeyi yaptık, siz bundan memnun olmuyorsunuz." Bu cevap bu anlama geliyor. Ben diyorum ki engelli örgütlerine, ben diyorum ki otistik çocukların annelerine, ben diyorum ki SMA'lı çocukların annelerine, ben diyorum ki bütün engellilere örgütlenmediğimiz sürece, mücadele etmediğimiz sürece, haklarımızın peşine düşmediğimiz sürece hiçbir şey kazanamayacağız. Rica ve minnetle geleceğimiz yer sefalet, sürünme ve bu devletin engellerine toslamaktan başka bir şey olmayacak. (HDP sıralarından alkışlar)