| Konu: | Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 29.11.2022 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iktidarın yirmi yıllık tarım politikasızlığı neticesinde çiftçiler artık tohum ekip dert ve borç biçiyorlar; bunu, tütünde, çayda, fındıkta, pamukta, tahılda kısacası tarımsal her üründe görüyoruz. Mesela, üretimde Mersin'in 1'inci olduğu narenciyeyi ele alalım. Narenciyede küresel rekabetçilik eksikliğimizi ve dar pazara sıkışıp kalmamızı konuşalım. Sayın Tarım Bakanı, tarihî bir itirafta bulunarak "Tarımda başıboşluk bitecek, planlı üretim başlayacak." demişti; demek ki şimdiye kadar ne diyorsak o. Narenciye üretimi ve ihracatında ilk sırada yer alan bir kentin milletvekili olarak Sayın Bakana çağrım, bu planlamayı ilk olarak narenciyeden başlatması çünkü hem bu kadar büyük potansiyele sahip hem de plansızlıktan dolayı bu kadar az gelir elde ettiğimiz başka bir ürün yok.
Dünya genelinde 158 milyon ton narenciye üretiliyor; ülkemiz 5,4 milyon tonla üretimde dünyada 8'inci sırada, Avrupa'daysa 2'ci yani aslında iyi bir üretimimiz var. Son otuz yılda ülkemizin narenciye üretimi istikrarlı bir şekilde artmış. Bugün, verimli topraklarımız üzerinde 47 milyon ağaç var fakat aynı ivmeyi gelirlerde göremiyoruz. Geçtiğimiz sezonda 940 milyon dolarlık ihracat yapmışız. Bu, küresel rakiplerimizle kıyaslandığımızda çok çok düşük bir miktar. Mesela, son on yılda narenciye ihracatımızı yüzde 53 artırmışız, bu artışa rağmen ihracat gelirlerimiz düşmüş. On yıl öncesine kıyasla mandalinayı yüzde 34, limonu yüzde 38, portakalı ise yüzde 42 daha ucuza ihraç ediyoruz; hem de gıda krizi varken üretim artıyorken gelir düşüyor. Sizce bu işte bir gariplik yok mu?
Daha da somutlaştıracak olursak... Mandalinanın tonunu Çin 1.500 dolardan, İspanya 1.200 dolardan satarken bizim satışımız neden 458 dolar? Portakalda da durum farklı değil. Mısır 1.120 dolara, İspanya 921 dolara ihraç ederken bizim fiyatımız 400 dolar. Aynı ürünü üretiyoruz ama en yakın rakibimiz bizden en az 2,5 kat daha pahalıya satıyor.
Eğer siz bu alanda etkin bir şekilde çalışıyor olsaydınız narenciye sektörü belirli pazarlara hapsolmayacaktı. İhracatımızın yüzde 75'ini Rusya, Irak, Ukrayna ve Romanya gibi 4 pazara bağımlı şekilde yaşayan bir narenciyenin hakkına alması maalesef mümkün değil.
Çok uzağa gitmeye de gerek yok, burnumuzun dibindeki Avrupa Birliğinin küresel narenciye talebi, tüm küresel narenciye talebinin yüzde 40'ını oluşturuyor. 8 milyar dolar değerinde, 7 milyon ton hacmindeki bu pazardan biz neredeyse hiç pay a-l-a-m-ı-y-o-r-u-z. Bu, üreticinin veya ihracatçının suçu değil; bu, ticari diplomasiyi etkin bir şekilde kullanamayan ve narenciyeyi dar bir pazara mahkûm eden iktidarın suçu.
Kıymetli milletvekilleri, yeni pazarlara açılmanın ve küresel rekabetçiliğimizi güçlendirmenin temel yollarından biri de o ürünün katma değerini artırmak. Hadi, ürüne fiyat alamadınız, bari katma değerli ürün üretin; o da yok. Dünya genelinde 10 milyar dolarlık bir endüstriyel narenciye pazarı var ama bizim payımız yüzde 0,5 bile değil, binde 5 bile değil; yalnızca 44 milyon dolarlık bir pay alıyoruz. Adamlarda üretim yok ama Belçika ve Hollanda bile bizim katbekat fazlamız gelir elde ediyor. Ne kadar vizyon, o kadar ihracat; sizin vizyonunuz binde 5. Üretici, narenciyenin başkenti Mersin'de soğuk hava deposu bulamayıp Ürgüp'e götürüyorsa, dünyada bu kadar büyük bir pazara rağmen ürününü dalda bırakıyorsa, rakiplerinin 2,5 katı az bir fiyata satabiliyorsa Bakanlıklarınız neden var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
Fakat bu iş böyle gitmez.
1) Küresel narenciye piyasasının talep ettiği, hem sofrada hem de endüstride kullanılacak ürünler yetiştirmeyi teşvik eden, ürün arzını yılın tamamına yayan politikalar uygulayın yoksa biz uygulayacağız.
2) Ticari diplomasiyi aktif bir şekilde yürütüp pazar çeşitliliğini artırın yoksa biz yapacağız.
3) Narenciye sektörü, tarladan paketlemeye, kullanım alanlarından pazarlamaya kadar yeniden planlanmalı ve teşvik edilmeli; edin yoksa biz yapacağız.
Çiftçiler üzerine düşeni yapıp en zor şartlarda bile üretime devam ediyorlar, siz de iktidar olarak üzerinize düşeni yapın yoksa biz iktidar olacağız ve biz yapacağız ve artık onların emeğini zayi etmeyin.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.(İYİ Parti sıralarından alkışlar)