| Konu: | Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 30.11.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli halkımız; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli halkımız, şimdi, herkes tarafından bilinen ve neredeyse herkesin canını yakan bir mesele Türkiye'de, bu ülkede kırk yıldır devam eden bir savaş, bir çatışma sürecinden bahsedeceğim. Bununla ilgili birkaç bilançoyu sizinle paylaşmak istiyorum değerli halkımız. Bakın, ülkenin geleceği açısından bu kırk yıldır devam eden karanlık kuyu neredeyse bütün halkı ve bütün geleceği etkileyen bir mesele hâlinde. Bu kirli savaşa yıllardır para ve kaynak aktarılıyor, korkunç paralar bu kirli savaşa gidiyor. Bakın, ben, buradan sizin vasıtanızla, buradaki Meclis Başkanlığı vasıtasıyla Millî Savunma Bakanlığına soruyorum: Bir F-16 savaş uçağı, bir kalkışta ve dört saat havada kaldığı zaman ve bombalama işlemi yaptığı zaman ne kadar para harcıyor? Bunun bedeli korkunç bir rakamdır. Savaşa aktarılan bu parayla peki neler oluyor, bu ülke neyle karşı karşıya kalıyor? Bu savaş nedeniyle, değerli halkımız, eğitime para aktarılmıyor; bu savaşa aktarılan para nedeniyle adalet çökmüş durumda; bu savaşa giden paralar nedeniyle halk, sağlık hizmeti alamıyor; bu savaş nedeniyle 20 milyon insan şu anda devlet yardımıyla geçiniyor; bu savaş nedeniyle çocuklar aç bir şekilde yatağa giriyor; bu savaş nedeniyle bu ülkede şu anda açlık sınırı 7.285 liraya gelmiş durumda; bu savaş nedeniyle yoksulluk sınırı ise 25.400 liraya gelmiş durumda. Değerli halkımız, bütün bunların sebebi şu anda bu iktidar tarafından bu savaşa aktarılan paralardır, bunu herkes çok iyi bilsin. Eğer bir çocuk aç bir şekilde yatağa giriyorsa, eğer bir insan açlıkla terbiye ediliyorsa bunun nedeni şu anda devam edilen bu kirli savaştır; bunu herkes çok iyi bilsin, herkes bu gerçeği net bir şekilde akıllarına soksun. Bakın, bu savaş politikası büyük bir canavara dönüşmüş durumda. Türk Tabipleri Birliğinin Başkanı sadece ve sadece bir açıklamada bulunuyor, "Bunu araştıralım." diyor, Şebnem Korur Fincancı'yı şu anda cezaevine gönderdiniz. Bu utanç verici bir meseledir, bu meseleden dolayı ve bu uygulamadan dolayı utanç duymanız lazım çünkü "Savaşa karşıyım." dediği zaman bir insan, "Savaşı istemiyorum." dediği zaman, "Çocuklar yatağa aç girmesin." dediği zaman burada savaş baronları devreye giriyor. Savaş baronlarının etkisiyle olmayan bir adaletten dolayı insanlar cezaevlerine gönderiliyor ve cezaevlerinde şu anda binlerce insan var.
Bakın, bir gerçek daha var: Son günlerde ve son yıllarda bütün Kürt illerinde şu anda sokağa çıkma, basın açıklaması yapma, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma yasağı nedeniyle insanlar şu anda valiliklerin kararıyla sokağa çıkamıyor. Bunun tek nedeni var, bunun tek nedeni de şudur: Bizim bu savaş politikalarını, bu savaşın bilançosunu halkla paylaşmamıza izin vermemek. Bakın, iki gün önce Hakkâri'de sokağa çıkma ve şehre giriş-çıkış yasağı getirildi. Kendi ülkesindeki bir ilinde sokağa giriş-çıkış yasağı getiren başka bir örnek var mı bu dünyada? Başka bir örnek yok ama bir tek örnek var, o örnek de maalesef ki yanı başımızda olan İran'dır. İran'da, İran'daki kürdistan eyaletlerinde şu anda aynı şekilde, aynı muamele Kürtlere yapılıyor. Neden bu muamele yapılıyor? Çünkü orada da Kürtlerin talepleri; orada da Kürtlerin kimlik talepleri vardır, orada da Kürtlerin demokrasi talepleri vardır, orada da Kürtlerin hak talepleri vardır dolayısıyla İran da Türkiye de şu anda aynı çizgidedir. Kürtlere karşı olan bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Her şeye rağmen dememiz o ki: Bu karanlık sistemden ve bu karanlık çizgiden çıkmanın tek yolu barıştır; tek yolu, İmralı'daki mevcut olan bu yasaklamayı ve tecridi kaldırmanızdır çünkü ancak Sayın Öcalan'ın konuşmasıyla bu soruna çözüm gelecektir. Demokrasideki, insan haklarındaki mevcut olan bütün bu olumsuzlukları yok etmenin yolu da bu kirli savaşa son vermektir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)