| Konu: | Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 30.11.2022 |
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.
Sayın milletvekilleri, ben tütün yasası üzerine konuşmayacağım çünkü yeterince konuşuldu eğer bir faydası olacaksa fakat bu hafta asgari ücret görüşülmeye başlandı. Türkiye'nin kabul ettiği İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin asgari ücretle ilgili 23'üncü maddesi çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna yakışır bir yaşam sağlayan ve gerektiğinde her türlü sosyal koruma yollarıyla da desteklenen, adil ve elverişli bir ücret hakkı vardır ilkesine yer vermektedir
Avrupa Birliğine aday ülke statüsünde olduğumuz Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, geçtiğimiz aylarda asgari ücretin düzgün bir yaşam standardını sağlayacak düzeye çıkarılmasına yönelik bir yasayı kabul etmiştir. Türkiye olarak, 1932 yılından beri üyesi olduğumuz Uluslararası Çalışma Örgütünün asgari ücret tespitine ilişkin sözleşmesinde asgari ücretin tespitinde işçilerin ve ailelerinin ihtiyaçları, ülkedeki genel ücret seviyesi, hayat pahalılığı, sosyal güvenlik yardımları ve diğer sosyal yaşam standartları dikkate alınmalıdır kararı bulunmaktadır. Dolayısıyla asgari ücret tespitinde insani yaşam standartlarını belirleyen uluslararası sözleşmeler doğrultusunda geçim koşulları ve alım gücü dikkate alınmalıdır. Türkiye'de asgari ücret neredeyse çalışanların tamamını ilgilendiren bir konudur. Asgari ücretin 2023 yılı içinde ne kadar olacağı doğrudan veya dolaylı olarak birçok alanı etkiliyor; işsizlik ödeneğinden emekli maaşlarına, SGK primlerinden genel sağlık sigortası primine, evde bakım ücretlerine kadar birçok konu için sonuç doğuruyor. Bu nedenle sadece asgari ücretle çalışanları değil, çok fazla emekçiyi de ilgilendirmektedir. Milyonlarca emekçi asgari ücretin altında ya da asgari ücrete yakın bir ücretle çalışmaktadır. Asgari ücret, kayıt dışı çalışanlarla birlikte yaklaşık 20 milyon emekçinin ve onların ailelerinin yaşam koşullarını yakından ilgilendirmektedir. Tüm dünya ortalamasında asgari ücretle çalışanların genel çalışanlar içindeki oranına kıyasla Türkiye'de asgari ücretle çalışma oranı rekor düzeydedir. SGK verilerine göre, Türkiye'de kayıtlı işçilerin yüzde 42'si asgari ücretle çalışmaktadır. Türkiye bu oranla Avrupa ülkeleri arasında açıkça zirvede, önde yer almaktadır. Yaşanan ekonomik krizle Türkiye tarihinde açlık ve yoksulluk oranı ne yazık ki rekorlar kırmaktadır. Bunun en önemli göstergesi olarak Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan araştırmanın 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının ekim ayında 7.552 TL'ye, yoksulluk sınırının ise 26.123 TL'ye yükseldiğini tespit eden raporları gösterilebilir. Bir çalışanın tek kişilik yaşam maliyetiyse aylık 9.705 liradır arkadaşlar. Böylesi bir ortamda 5.500 TL asgari ücretle çalışan milyonlarca yurttaş açlık sınırının bile altında zor şartlarda ailelerini geçindirmek zorunda bırakılmıştır. Bu sorunların ortadan kaldırılması açısından asgari ücret düzeyi, geçim şartları ve alım gücü dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir düzeye getirilmeli, hayat pahalılığı ve yoksullaşmayla birlikte ortaya çıkan sorunlar giderilmelidir. Biz, Halkların Demokratik Partisi olarak asgari ücretin en az 12.500 lira olmasını savunuyoruz. Bu, aslında az bir ücrettir ama günün şartlarına göre en azından karınlarını doyurabilir insanlar.
Şimdi, iktidar hep şununla övünüyor, diyor ki: "Biz 26 milyon insana sosyal yardım yapıyoruz." Arkadaşlar, bu bir itiraftır. Siz yirmi yıldır bu insanları açlığa mahkûm ettiniz, sosyal yardımlarla geçinen yani sadakayla yaşayan insanlar hâline dönüştürdünüz. Bu, Türkiye için bir utançtır, çalışanların emeğinin karşılığının verilmesi gerekir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)