GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Komisyonu Arasında Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA III) Çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti'ne Yapılacak Birlik Mali Yardımının Uygulanmasına İlişkin Özel Düzenlemeler Hakkında Mali Çerçeve Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:28
Tarih:01.12.2022

CHP GRUBU ADINA ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

367 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine söz aldım ancak bu madde üzerinde konuşmayacağım -arkadaşlarımız yeterince konuştu- çünkü millet ekmeğe muhtaç hâle gelmişken arka kapıdan milletin ekmeğinin nasıl çalındığını anlatmaya çalışacağım.

Sayın milletvekilleri, bu güzel ülke 15 Temmuz hain darbe girişimini yaşadı. Ben bugün, 15 Temmuza giden yolun kilometre taşlarının nasıl döşendiğini de anlatmayacağım; darbe sonrası iktidar sahiplerinin darbeyi kendileri için nasıl bir lütfa dönüştürdüğünü anlatacağım.

Sayın milletvekilleri, biliyorsunuz, bu terör örgütüyle iltisaklı olduğu öne sürülen yüzlerce şirkete el konuldu. Bu şirketlere mahkemeler tarafından kayyumlar atandı ancak iktidar bu şirketlere mahkemeler tarafından kayyum atanmasının doğru olmadığını, bu atanan kayyumların şirket yönetimini bilmediğini, dolayısıyla şirketlerin mali yapısında bozulmalar olduğunu öne sürdü; acilen bir tedbir alınması gerektiğini, şirket yönetimi konusunda da tecrübesi ve bilgi birikimi olan kişilerin atanması gerektiğini öne sürerek kanun hükmünde kararnameyle bu yetkiyi mahkemelerden aldı, kendilerine bağladı. Ama buradaki asıl amaç, milyonlarca cirosu olan, binlerce kişinin istihdam edildiği bu şirketlere çökmek. Bakın, nasıl çöküldü, ben size anlatayım. Anlatmaya da memleketim Kayseri'nin en önemli sanayi kuruluşu olan Boydaklardan, yeni adıyla Erciyes Anadolu Holdingden başlayayım. Nurettin Canikli'ye bağlı olan TMSF tarafından Holdinge bir kayyum heyeti atanır. Heyetin içinden Ertunç Laçinel kurumun CEO'su olarak atanır. Bakınız, Yönetim Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı varken bizzat Nurettin Canikli'nin imzasıyla bütün yetkiler bu CEO'da toplanır. Bu CEO da şirketin Almanya'da bir lojistik merkezi varken kendisinin de vatandaşı olduğu Slovakya'da yeni bir lojistik merkezi kurarak işe başlar. Kendisi ve Adil Kılıç da aynı zamanda bu lojistik merkezinin ortağıdır yani hem bir şirketi yöneteceksiniz hem de bu şirketin iş yaptığı bir lojistik merkezinin ortağı olacaksınız. Gerçi siz alışıksınız, bir tarafta Bakanlık yapıp diğer taraftan da eşinizin şirketinden dezenfektan almaya.

Bakınız, Laçinel bununla da yetinmiyor, Boydak Enerjinin işini "Berg Elektrik" adında bir şirkete veriyor. Bu şirket de yapılmayan işler için peşin para alıyor, iş yapılmış gibi faturalar kesiliyor. Bakınız, TMSF de Berg Elektrike 4 milyon 532 bin euronun haksız ödendiğini belirterek İstanbul İcra Mahkemesinde icra takibi başlatıyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz sayın milletvekilleri? Berg Elektrikin sahibi koşa koşa saraya gidiyor Sayın Tanal, bir Cumhurbaşkanı başdanışmanının eşini avukat olarak tutuyor ve bu dosyanın üstü kapanıyor. Ertunç Laçinel'le ilgili hiçbir işlem yapılmıyor, sadece görevden alınıyor, yerine ise "Emin Sarıoğlu" adında biri atanıyor. Bakınız, Adil Kılıç gibi Emin Sarıoğlu ismini de unutmayın, aklınızda tutun. Diyeceksiniz ki "Bütün bunlarla Nurettin Canikli'nin ne alakası var?" Bakınız, A grubu imza yetkisi verdiği Ertunç Laçinel, Nurettin Canikli'nin yeğeni Kemal Canikli'yle kanka, tam 9 kez aynı uçakta yan yana seyahat etmişler. Ne tesadüftür ki Laçinel'in yerine Yönetim Kurulu üyesi olarak atanan Emin Sarıoğlu da Kemal Canikli'yle kanka, hatta atanan tüm kayyumlar Kemal Canikli'yle kanka. Bakınız, bu, Ertunç Laçinel, Kemal Canikli. Bu, Emin Sarıoğlu, Kemal Canikli. Bu uyuyan Adil Kılıç ve Kemal Canikli yani bütün atanan kayyumlarla Kemal Canikli'nin bir dostluğu var.

Kemal Canikli kim? Bakın, amcasının Türkiye Büyük Millet Meclisine tahsisli aracını kullanıyor. 15 Temmuz 2016'da yani darbe günü Yunanistan'a gidiyor, adalarda gününü gün ediyor; sonra da utanmadan sıkılmadan geliyor, 15 Temmuz günü meydanlarda kahramanlık -fotoğrafları- pozları veriyor.

Bakınız sayın milletvekilleri, hani, mahkemelerin atadığı kayyumlar şirketlerin mali yapısını bozuyor ya, şirketleri zarara uğratıyorlardı ya tecrübesi ve bilgi birikimi olanlar şirketlere atanacaktı ya, Canikli hiçbir yakınını şirketlere almamıştı ya, bakın yine Kayseri'mizdeki Koza Altına kimler atanmış? Sanki memleketimde hiç insan kalmamış gibi eşinin kuzeni ve aynı zamanda da danışmanı olan Hanife İrem Sarp. Başka kimi atıyor? Danışmanı İsmail Özkaya'yı. Bakınız, şoförünü de unutmuyor, şoförü Fatih Salihpaşaoğlu'nu da hem Koza Altına hem de Akın Çorapa Yönetim Kurulu üyesi olarak atıyor. Boydak soygununda yer alan Adil Kılıç'ı da Akın Çorapa atıyor.

Bakın, sayın milletvekillerim, Akın Çorapın ve kayyum atadıkları diğer şirketlerin başına nasıl çorap örülüyor, size bir bir anlatmak isterim vaktim yeterse. Mesela, ne tesadüftür ki kurulan bu şirketlerin hepsi Nurettin Canikli'nin şirketiyle aynı adreste ama amca-yeğen Canikli'nin kredi kartları da, kredi kartı ekstreleri de bu adrese gidiyor. Sayın milletvekillerim, metrekareye en çok şirketin düştüğü bu adresi yani Üsküdar'daki Palmiye Apartmanı'nın 1'inci katını unutmayın lütfen. Bakınız, öyle ki bu şirketi denetleyen şirketlerin adresi de Palmiye Apartmanı No: 1.

Bakın, Simin Tekstil... Akın Çorapın içini boşaltmak için "Simin Tekstil" isimli bir firma kuruluyor -iyi dinleyin lütfen- bakın, önce Akın Çorapın Genel Müdürü Kenan Alkaya Simin Tekstile transfer ediliyor. Ayrıca, yine, Akın Çorapın Yönetim Kurulu üyesi olarak atanan, Boydak soygununda da yer alan Adil Kılıç da Simin Tekstilin kuruluşunda yer alıyor. Akın Çorapın Yönetim Kurulu üyesi ama Simin Tekstil adına da Türk Silahlı Kuvvetlerinde ihaleye giriyor. Canikli, Simin Tekstille bağının olmadığını ileri sürüyor ama Simin Tekstil ile Canikli'nin şirketi aynı adreste; böyle tesadüf olur mu? Palmiye Apartmanı No: 1. 15 milyon insanın yaşadığı İstanbul'da Canikli'nin adresinden başka adres yok mu? 80 milyonluk Türkiye'de Canikli'nin danışmanları ve yeğeninin kankalarından başka kimse yok mu? Sonra da utanmadan "Tecrübe ve bilgi birikimiyle bu değişikliği yaptık." diyorsunuz. Başka hangi şirketler var? Bakınız, Iras Yapı, ortağı Emin Sarıoğlu. Emin Sarıoğlu'nu hatırladınız mı? Boydak Holdinge de Yönetim Kurulu üyesi olarak atadıkları kişi. Iras Yapının adresi de yine Nurettin Canikli'nin ofisiyle aynı adres: Palmiye Apartmanı No:1. Ve bu Iras Yapı, Koza Altınla iş yapıyor, teminat mektubunu da Halk Bankasından ödetiyorlar, yazıklar olsun. Adres, bildiğiniz aynı adres: Palmiye Apartmanı No:1.

Bakın, yine başka bir şirketten bahsetmek isretim: Knot Enerji. Adresi, bildiğiniz, yine aynı adres: Palmiye Apartmanı No:1 Sahibi kim? Furkan Akçadağ. Furkan Akçadağ aynı zamanda Akçadağ İnşaatın da sahibi. Bu firma da Koza Altın da yani Fatih Salihpaşaoğlu'nun imzasıyla yani Canikli'nin Koza Altına Yönetim Kurulu Başkanı olarak atadığı şoförün imzasıyla, o günün parasıyla yaklaşık 10 milyon lira para transfer ediliyor. Sonra Sayın Canikli çıkıyor, TMSF tarafından el konulan şirketlerle hiçbir bağının olmadığını, para transferinin olmadığını, hiçbir yakınını açıklamadığını anlatıyor ama bu belge onları yalanlıyor.

Değerli milletvekilleri, biliyorum ki kafanız çok karıştı. Bu karmaşık tablo içinde kafanızın karışmaması da imkânsız ama kafa karışıklığını ortadan kaldırmak için bu konuda bir araştırma önergesi hazırladım, siz değerli milletvekillerinden de bu önergeme destek vermenizi istiyor, hepinizi saygıyla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)