| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 06.12.2022 |
CHP GRUBU ADINA ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Adalet Bakanı Komisyonda iktidarlarının sözde yirmi yılını anlattı; ben de size burada AKP'nin FETÖ yardımıyla yirmi yılda Türkiye'yi, yargıyı ne hâle getirdiğini ve nasıl siyasallaştırdığını tane tane anlatacağım. Aslında AKP'nin bu yirmi yılı Türk yargısı açısından bir kâbustur, bir korku filmidir. Bu korku filminin başrolünde AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan, yardımcı oyuncu rolündeyse aslında kendini esas oğlan sanan FETÖ vardır.
Değerli milletvekilleri, yıl 2002; 1980 darbe anayasasının hikmetiyle AKP yüzde 34,3 oyla Meclisin yüzde 66'lık çoğunluğunu alarak iktidara gelir, tek başına iktidar olur ama elinde kadroları yoktur. FETÖ ona bir teklif getirir, der ki: "Adalet Bakanlığında ve İçişleri Bakanlığında biz örgütlendik, bizim bu örgütlülüğümüzü size verelim, kullanın ama bize orduda kadrolaşma olanağını tanıyın." Anlaşma yapılır.
Yıl 2003; Adalet Bakanlığı bürokrat hâkimlerinin tamamına yakını sürülür, taşraya gönderilir, yerlerine yandaş hâkimler gelir. Taşradaki hâkim ve savcılar için sürgün ve tayin furyası başlar, yandaşlar o günden bugüne en iyi yerlere getirilir. Özel yetkili mahkemeler kurulur ve önce orduya, sonra yargıya kumpaslar başlar ve bu sayede o alçak 15 Temmuz darbesi yapılır. (CHP sıralarından alkışlar)
Yıl 2005; FETÖ isimli örgüt orduya kumpas kurar, yargıyı ele geçirir; Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasının olduğu önlem alalım araştırma önergesi burada, bu Mecliste AKP oylarıyla reddedilir.
Yıl 2007; FETÖ savcıları Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla ordumuzu ele geçirmek için saldırıya başlar. Devletin en çok, en sıkı korunması gereken yere, kozmik odaya AKP'nin kol kola yürüdüğü FETÖ mensupları girer ve ordumuzun, istihbaratımızın sırları CIA aparatı FETÖ tarafından ele geçirilir; ülkenin yetiştirdiği en önemli subaylar tasfiye edilir ve onların yerine FETÖ'cülerin önü açılır.
Yıl 2010; yargıyı ele geçirmek için, yargıda siyasallaşmak için ve yargıyı da FETÖ'ye teslim için son hamle olarak AKP bir Anayasa değişikliğine gider. Buradaki amaç, Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesinin ve özellikle HSK'nin yapısını değiştirmektir. Anayasa referandumuyla yargı HSK aracılığıyla dört yıllığına FETÖ'ye teslim edilir.
Yıl 2013; FETÖ-AKP ortaklığı 17-25 Aralıkta biter, AKP'nin rüşvet ve yolsuzluk olayları ortalığa saçılır.
Yıl 2014; FETÖ'cüler dışında her görüşten hâkim ve savcının oluşturduğu Yargıda Birlik platformu HSK'den FETÖ'yü temizler ama iş işten çoktan geçmiştir.
Yıl 2016; AKP tarafından ne istedilerse verilen FETÖ, bu kez iktidarı cebren ele geçirmek ister ve askerî darbe yapmaya kalkar; 251 vatandaşımız şehit olur. (CHP sıralarından alkışlar) 20 Temmuz 2016'da, FETÖ'nün darbe girişimini Allah'ın bir lütfu sayan AKP Genel Başkanı sivil darbeyle 7 kez uzatacağı OHAL'i ilan eder. FETÖ darbe girişiminden sonra 5 bine yakın FETÖ'cü hâkim ve savcı görevden ihraç edilir. Dikkat buyurun, 2003 ve 2016 arasında AKP tarafından Adalet Bakanlığı teşkilatına alınan hâkim ve savcıların yüzde 95'i FETÖ'den dolayı ihraç edilir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) FETÖ'cülerin yerine bugüne kadar yaklaşık 10 bin civarında, AKP'den aday olmuş, meclis üyeliği, il ve ilçe yöneticiliği yapmış veya cemaat ve tarikatların referansını alan avukatlar, hukukçular getirilir.
Yıl 2017; parlamenter sisteme ve aslında demokrasimize son veren, kuvvetler birliği sistemini esas alan başkanlık sistemi referandumu OHAL baskı ve ortamında mühürsüz oylarla kabul edilir; burada yargının da etkisini unutmayın.
Yıl 2018; sözde başkanlık sistemi, aslında tek adam rejimi; yeni HSK ve yeni Anayasa Mahkemesiyle yargıyı siyasallaştırarak tamamen tek adama yani saraya bağlanır; Türkiye'de yargı sorunu AKP tarafından halledilmiştir. Artık Türkiye'de bugün itibarıyla tarafsız ve bağımsız bir yargı yoktur. Hâkimler kararlarını vermeden önce sadece ve sadece saraya bakarlar, sarayın istediği gibi karar verirler. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ALPAY ANTMEN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu arada, işini gücünü doğru düzgün yapan hâkim ve savcılarımızı buradan tenzih ediyorum.
Ve netice... Artık yıl 2020; adalet saraya bağlanmıştır, Türkiye dünyanın sığınmacı kampı hâline getirilmiştir, Türkiye dünyanın uyuşturucu merkezi yapılmıştır, kara para aklama cennetine dönüşmüştür ve Türkiye yoksulluğun kitleselleştiği bir yer hâline gelmiştir, çocuklarımız yatağa aç girmektedir.
YUSUF BEYAZIT (Tokat) - Doğru söylemiyorsun Alpay Bey.
ALPAY ANTMEN (Devamla) - Bütün bu sömürü, vahşi, gerici, karanlık ve ölümcül düzen AKP ve onun siyasallaştırdığı yargı sayesinde olmuştur. Ama umutsuzluğa kapılmayacağız, çok az kaldı, bu karanlık dönem bu yıl kapanıyor çünkü tiranlar, zorbalar, diktatörler hep gider, halk kalır; saraylar, saltanatlar çöker ve bu zulüm biter; o gün, bugün.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)