| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 06.12.2022 |
GÜLTEKİN UYSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 2023 bütçesi, 2021 kesin hesabıyla ilgili bugün görüşülmekte olan bakanlıklar ve kurumlarla ilgili aleyhte söz almış bulunuyorum.
Öncelikle, bugün yaşanan, hepimizi üzen, Meclisin mehabetine de yakışmayan olay dolayısıyla Trabzon Milletvekilimiz Sayın Hüseyin Örs'e de geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum.
Gönlümüz arzu ederdi ki Mecliste temsil edilen siyasi bir parti olarak, daha evvelki uygulamalarda olduğu gibi, geneli üzerine bir konuşma hakkımız olsun, o değerlendirmeleri yapabilelim; zamanın el verdiği ölçüde önemli gördüğüm meseleleri beraberinde paylaşayım.
Değerli milletvekilleri, insanlık tarihî, toplum hâlinde yaşadığı andan itibaren düzen arayışı içerisinde olmuştur, adil bir düzen arayışı içerisinde olmuştur. Modern siyasi tarihimiz de yönetimlerin kademe kademe sınırlandırılmasının, keyfîliğin kademe kademe sınırlandırılmasının tarihidir. Oysa bugün, iktidara ifade etmek isterim ki, sizin mücadeleniz keyfîliğin alanını genişletmek ve kurumsal hâle getirmektir. Bu, hükmen başında mağlup olduğunuz bir yolculuktur, tarih er ya da geç hükmünü icra edecektir. Milletimizin demokratikleşme talebini, özellikle 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sonrası büyük yıkımlar, büyük felaketler sonrası ortaya çıkmış "yaratıcı yıkım" diye de tabir edebileceğimiz bir iklimde daha fazlasıyla hukuku, daha fazlasıyla demokrasiyi merkeze almamız gerekirken maalesef kendi lehinize çevirerek sınırsız yetki, sıfır denetim mantığı içerisinde bir düzen kurmaya kalktınız. Bugün, yirmi yıllık iktidarınızın neticesinde hukukla, demokrasiyle, adaletle, kalkınmayla ufkunuzu icraatınız ortaya koyuyor. Hani şairin güzel bir sözü var, birinci beytini biliriz "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz." diye, ikinci mısrasında da der ki: "Şahsın görünür rütbeiaklı eserinde." Bugün, geldiğimiz noktada "kuvvetlerin uyumu" diyerek kurulan potalı mekanizmalarla yargıyı, yasamayı, beraberinde yürütmenin maalesef bendesi hâline getirilmiş bir süreci görüyoruz. Bir düşünürün güzel bir sözü var: "Yargıçlara güven yoksa kamu düzeninden bahsedemeyiz." Bugün geldiğimiz noktada maalesef hukuk, Anayasa, kanunlar iktidara uzaklığına yakınlığına, iktidarın lehine ve aleyhine işleyip işlemediğine göre uygulanır hâle getirildi. Bugün bu çöken mekanizma içerisinde maalesef -Büyük Millet Meclisinin burada yazı yazılmış olmasına rağmen- kayıtsız ve şartsız millete ait olan millî egemenliğin üzerinde kayıt da vardır, beraberinde şart da vardır. Bugün "Büyük Millet Meclisini güçlendiriyoruz." diyerek yapılan hiçbir kanunda bireysel olarak, milletvekillerinin, usulü tamamlama işleminin ötesinde maalesef bir artısı, bir etkinliği yoktur. Beraberinde de bugün yargıda yaşadığımız sistematik çöküş... Ne hukuki öngörülebilirliğin ne bürokratik öngörülebilirliğin olmadığı bir Türkiye -kronik yatırım açığı olan ülkeyi- bırakınız yabancı sermayeyi, yerleşik vatandaşlarımızın bile yatırım yapmaktan çekindiği bir ülke hâline gelir.
Evet, biliyoruz, siz inşaat mühendisi değil, yıkım mühendisisiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
GÜLTEKİN UYSAL (Devamla) - Bugün sistemi, ufkunuzla beraber işleyen bir demokrasiyi, işleyen bir hukuk düzenini kurmak da... Maalesef özellikle suçüstü yakalandığınız andan itibaren bütün bunları yadsıdınız.
Bugün Sayın Bakan güzel güzel laflar söyledi, gönlüm ister ki bu ülkenin bir vatandaşı, sorumlu bir bireyi olarak bu söylenenleri kabul edeyim. Meksika sınırı gibi bu ülkede bir sınır çizilmiş, iktidarın tarafındaysanız her şey hakkınız, o taraftaysanız ceza da yok, neredeyse günah bile yok ama muhalefetteyseniz... Maalesef, bugün reformdan bahsedenlere açıkça şunu ifade edebilirim: FETÖ'cülerin size miras bıraktığı hukuksuzluk icat etmekten vazgeçin yeterlidir. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Bunu niçin söylüyorum?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLTEKİN UYSAL (Devamla) - Sayın Başkan, bir iki dakika müsaade ederseniz.
BAŞKAN - Sayın Uysal, bir iki dakika değil, bir selamlama yapın lütfen çünkü bugünkü usulümüz böyle.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Zamanı kullanmak da bir başarıdır Sayın Başkan.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Sayın Başkanım, Sayın Bakana üç dakika verdiniz, Sayın Genel Başkana üç dakikayı...
BAŞKAN - Sayın Topal, benim ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bana öğretmeyin lütfen, yerinize oturun.
GÜLTEKİN UYSAL (Devamla) - İfade etmek istemem ama Sayın Bakanın söylediği bu keyfîliğin ne derece genişlediğini on yıldır sistematik hukuksuzluğa uğrayan bir partinin Genel Başkanı olarak ifade ediyorum. Yarın iktidar değişse genel merkezinizin olduğu alan, sanayi depolama alanı ilan edilse bunu kabul edecek miyiz Sayın Bakan? Mahkemelerden kararlar almış olmamıza rağmen keyfî olarak maalesef sizin partinizin talimatlandırmasıyla bu süreçler buraya kadar uzandı. Her noktada bu itirazımızı dile getirmeye çalıştık ve son söz olarak şunu söylüyorum: Siz maalesef, bir Arap darbımeselinde anlatıldığı gibi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLTEKİN UYSAL (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayın, lütfen, devam edin.
Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Zamanı kullanmak da bir başarı Başkanım.
GÜLTEKİN UYSAL (Devamla) - Fırtınaya yakalanmış, bilirsiniz, ağacın tepesinde dua etmeye başlamış. "Ya Rabbi, sağ salim aşağı inersem 5 kurban..." Biraz inmiş, 4'e düşmüş; biraz inmiş, 3'e; biraz inmiş, 2'ye; ayağı yere basınca "Kurban mafiş." demiş. İşte, sizin de demokrasiyle ilgili, hukukla ilgili maalesef konjonktürel bir program, bir muhalefet ideolojisi olarak gördüğünüzü yaşadığımız süreç göstermiştir. Lehinize işliyorsa demokrasi kabulünüz, lehinize işliyorsa hukuk kabulünüz. Bu vesileyle ifade etmek isterim ki yirmi yılın sonunda söz tükenmiştir, demokrasinin de güzelliği buradadır; sözü bitenler gidecek, sözü olanlar gelecektir.
Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)