| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 07.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sadece büyük insanlığın değil, aynı zamanda doğamızın, ağacımızın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam hakkının gözetildiği, ezenin, sömürenin dışlandığı, insanın insana kul olmadığı bir yeni yaşamı kuracağımıza derin inancımla değerli halklarımızı selamlıyorum.
AKP-MHP bloku istiyor ki 2023 bütçe anlatısı Alice Harikalar Diyarı'ndaki masal gibi olsun ama yağma yok, HDP olarak bu kürsüden "Kral çıplak." demeye devam edeceğiz.
Bütçe paketinin biraz yanına yaklaştığımızda kesif bir ölüm kokusu, karın gurultusu, acı ve keder görüyoruz. Bu bütçe, halkın ihtiyaçları için değil, Erdoğan'ın bekası, ekonomik, politik tercihleri için hazırlanmıştır; savaşa, ranta, yandaşa kaynak aktarma bütçesidir. Erdoğan Türkiyesi bir yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar ülkesi olmakla kalmamıştır, koca bir hapishane, işkencehane, tecrit -bazılarına göre- tımarhane şekline dönüşmüştür. Yirmi yılın hikâyesinin spotu, bundan sonra olabileceklerin fragmanı dün bu Mecliste yaşandı. Bir milletvekili, AKP'li vekilin saldırısıyla az kalsın yaşamını yitiriyordu; Kürtçe konuşan bir milletvekilinin mikrofonu kapatıldı; cinsiyetçi küfürler havada uçuştu. HDP'nin değiştirmek istediği, işte, bu şiddete dayanan despotik, cinsiyetçi, yasakçı anlayıştır. İklimi de insanı da koruyacak olan emek, barış, demokrasidir. Emek ve özgürlük ittifakı olarak bunun için mücadele ediyoruz, mutlaka kazanacağız.
Amasra katliamını konuşacağım fakat öncelikle enerji politikalarında kârı maksimize etmeyi birinci hedef olarak gören hiçbir anlayış, bu anlayışla yapılan hiçbir yatırım emeği ve doğayı koruyamaz, ekolojik dengeleri gözetmez; kömür madenlerine olduğu kadar RES'lere, HES'lere, JES'lere bakarsanız da bunu görürsünüz. En verimli topraklara, Ege'de incirin, zeytinin fışkırdığı yerlere bu santrali yapan iktidarın amacı sadece yandaşa kâr devşirmektir. Öte yandan, derelerimiz, zeytinlerimiz HES'lere, JES'lere kurban edilirken vatandaşın elektrik faturası da her ay kabarmaktadır. Her evin ihtiyacı kadar elektrik, ısınma giderlerinin bu bütçeden ücretsiz karşılanmasını talep ettik; önergemiz reddedildi sizin tarafınızdan. Buna karşılık, madenleri yandaşlarınıza peşkeş çekmeye devam ediyorsunuz; nadir kalan kamu kurumlarından TTK Amasra İşletmesine havzanın sadece yüzde 3'ünü tahsis ederken yüzde 97'sini yandaşlara veriyorsunuz. Bakın, işte burada, 42 madencinin katledildiği Amasra maden kazasının neden yaşandığına geliyoruz. Havzada iş sağlığı ve güvenliği politikasını baltalayan böl-parçala-yönet özelleştirme redevans sistemi Amasra'daki katliamın sebeplerinden birincisidir.
301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma kazası Türkiye tarihinin en büyük maden katliamı olmuştur. Soma'dan hangi dersleri çıkardınız Sayın Bakan? Hiç. Çünkü sorun, bilmemek değil; sorun, tercih etmemektir; Amasra katliamının ikinci nedeni de burada yatıyor.
Bilim "Yüzde 100 önlenebilir." demesine rağmen, Erdoğan Soma için ısrarla "Kaza, kader, fıtrat." demişti ve ölümleri normalleştirmişti. Siz, Soma'nın yargıçlarını değiştirip ceza almalarının önünü kestiniz; Soma'nın avukatları Sevgili Selçuk Kozağaçlı'yı ve Can Atalay'ı tutukladınız. Buradan da üçüncü nedene geliyoruz Sayın Bakan: Cezasızlık politikası.
Havalandırmanın yetersiz olduğu, metan gazının sürekli yükseldiği, sensörlerin 355 kere alarm verdiği, tali vantilatörün hasarlı olduğu, ana havalandırma aspiratörünün modernize edilmediği, ATEX sertifikalarının bulunmadığı ortadayken, Sayıştay raporları bunları yazarken Sayıştay raporlarını sümen altı ettiniz Sayın Bakan ve sendika, sarı sendika da sizinle birlikte sustu. İşte, Amasra maden katliamının dördüncü sebebi de burada yatıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - 42 can grizu patlamasında yaşamını yitirdi. Amasra'da tekrar Erdoğan sahneye çıktı ve dedi ki: "Kader planı." Ya, bu kader hep madencilere, işçilere, yoksulların çocukları üstüne mi plan kuruyor? Bu, kader planı değil; bu, sömürü planıdır, yeni katliamlara davetiyedir. Bakın, Amasra'da yaşamını yitiren Mehmet Bulut'un eşi -Sayın Bakan, bakın bu fotoğrafa- "Öldürdüler, cinayet bu, kaza değil; keserler, sansürlerler; siz kesmeyin." diyor. 42 kişiyi siz öldürdünüz Sayın Bakan. Sayıştay "Olacak." dedi, siz "Olursa olsun." dediniz. Onur istifayı gerektiriyor Sayın Bakan, derhâl istifa edin! (HDP sıralarından alkışlar)