| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2013 |
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Elektrik Piyasası Yasa Tasarısı'yla ilgili şahsım adına söz aldım. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Biraz önce konuşan partili arkadaşım da söyledi, Türkiye'nin en önemli konularından bir tanesini bugün görüşmeye başladık, enerji konusu, elektrik konusu ekonomik olarak da, stratejik olarak da çok önemli bir konu ve çok ciddi biçimde üzerinde konuşulması, düşünülmesi gereken yasalardan bir tanesi.
Enerji konusundaki ihtiyaç gittikçe artıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki sanayileşme döneminde, özellikle son yirmi yılda refahın artmasıyla birlikte bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enerji ihtiyacı gittikçe artmakta ve planlanandan daha fazla, daha hızlı artmakta. Bu konuda Türkiye ne yazık ki tamamıyla dışa bağımlı bir durumda. Geçmişte yapılan hatalar, Türkiye'de doğal kaynakların az olması Türkiye'de bugün bu sorunu doğurmuştur.
Bugün, 2011 yılı rakamları itibarıyla, Türkiye, toplam ithal ettiği petrolün yüzde 63'ünü İran ve Rusya'dan, yine doğal gazın yüzde 77'sini sadece İran ve Rusya'dan ithal etmektedir. Şimdi, böyle bir tablo karşısında uyguladığımız enerji politikalarından dolayı yıllar içerisinde yerli kaynaklardan üretilen enerjinin artması gerekirken ne yazık ki çok uzun yıllardan beri uygulanan yanlış politikalardan dolayı bu tersine işlemektedir. 1990 yılında yerli kaynaklardan üretilen enerji yüzde 48,1 iken 2000 yılında yüzde 33'e, 2012 yılında ne yazık ki yüzde 27'ye kadar düşmüştür. Bu konuda, içeride enerji konusunda orta ve uzun vadeli çok doğru yatırımlar, doğru stratejiler, doğru yasalar çıkarmamız gerekirken dışarıda uluslararası ilişkilerde de bu enerji politikamızla paralel politikalar yürütmemiz lazım yani kendi çıkarlarımızı, enerji çıkarlarımızı ön plana koyacak politikalar üretmemiz ve bu politikaları uygulamamız gerekir.
Değerli arkadaşlar, dünyada "enerji güvenliği" kavramı çok ön plana çıkmıştır. Uluslararası genel teamüle göre, uluslararası genel kabul görmüş tanıma göre; enerji güvenliği, öngörülebilen bir süre içerisinde ülkenin, sanayinin, tüketicinin ihtiyacı olan elektriği makul fiyat, en az kesinti ve en az riskle temin edebilmek ve bu politikaları uygulamaktır. Yani, Türkiye'nin de enerji güvenliğini uygulayabilmesi için bu tür politikalara yönlenmesi gerekirdi ama ne yazık ki Türkiye bunda da tam tersi politikalar uygulamakta ve özellikle biraz önce saydığım İran gibi, Rusya gibi ülkeler başta olmak üzere, şimdi Irak'la da aynı şekilde sorun yaşamakta ve dış ilişkilerde çok ciddi biçimde risk almaktadır.
Bundan bir süre önce söylemiştim, komşumuz Suriye'de binbir türlü yalanla şu anda fiilî bir savaşın içerisindeyiz.
Değerli arkadaşlar, bundan on sene önce, on iki sene önce "Irak'ta atom silahları var, kitle imha silahları var." yalanı neyse bugün "Suriye'de Suriye yönetimi halkını katlediyor." da aynı şekilde bir yalandır ve bu yalan üzerine kurulmuş bir stratejiyle Türkiye orada adı konmamış bir savaşın içerisindedir ve bu savaş devam etmektedir. Burnunun ucunu göremeyen, bugünden yarını göremeyen Dışişleri Bakanımız, Esad on beş günde gidecek diyordu, olmadı, bir buçuk ayda gidecek diyordu, olmadı, iki ayda, iki yılda? Şimdi, iki sene geçti hâlâ Esad yönetimi devam ediyor ve bölgeyi yakından bilen, Suriye'yi yakından bilen birisi olarak söyleyeyim ki, ne yazık ki buna üzüleceksiniz, bir iki yıl daha, dört yıl daha gitmeyecek. Çünkü Suriye'de halk yani sizin "Esad katlediyor." dediğiniz halk emperyalizme karşı örgütlenmiş, Kurtuluş Savaşı'nda bizim milislerimiz gibi orada da halk milisleri oluşmuş ve emperyalizmin maşalarını kendi bölgelerinden temizlemekte. Bu enerjiyi bu şekilde?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ayıp, ayıp! Bir katliama bu şekilde arka çıkamazsınız.
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Konuşma, gevezelik yapma. Gevezelik yapma, otur yerine!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bir katliama bu şekilde siz arka çıkamazsınız!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Aynen böyle söylerim. Biz gerçekleri söylüyoruz.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ayıp, ayıp!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Ayıp sana!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bu halkı kim katlediyor!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Ayıp emperyalizmin maşalığını yapanlara, taşeronluğunu yapanlara.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bu halkı kim katlediyor!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Fazla gevezelik yapma oradan!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Burası Suriye'nin parlamentosu değil! Ayıp!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - İstersen sonra dışarıda konuşuruz, oradan gevezelik yapma!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geveze sensin!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Otur yerine!
BAŞKAN - Sayın Özgümüş, lütfen?
Sayın Metiner, lütfen?
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Soytarı!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Katliamcı sen, soytarı sensin!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Şuraya gelsene bir!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Geleyim!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Gel!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Gel, sen gel!
BAŞKAN - Aa, yapmayın!
(Ümit Özgümüş ile Mehmet Metiner'in AK PARTİ sıraları önünde birbirlerinin üzerine yürümesi)
BAŞKAN - Sayın Özgümüş? Sayın Özgümüş, lütfen?
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Öldürürüm lan seni! Hıyarağa!
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Hıyar sensin lan çakal!
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Bak, orada gene kalabalığı bulunca konuşmaya başladın.