| Konu: | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 08.12.2022 |
HDP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.
6 yaşındaki çocukların evlendirildiği, istismar edildiği... Bu, toplum için bir vahşettir, siyasetüstü değildir, siyasetin tam merkezidir. Bu vakıflar, bu dernekler, bu tarikatlar siyasal zeminde, siyasal iktidarda bu zemini gördükleri için böyle şeyler yaşanıyor. Bu olay da münferit değildir, ülkenin dört bir tarafında bu durum, bu zulüm, bu vahşet yaşanıyor. Siyasal iktidar ve siyaset buna zemin vermemelidir, maalesef büyük bir zemini vardır. Partimiz bu vahşetin karşısında mücadele etmeye devam edecektir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, tabii ki bizim için önemlidir. Bizim partimizin bünyesinde de dil, kültür, sanat komisyonu vardır. Hem Kürtçe dilinin resmî bir dil olması için hem de ana dilinde eğitim dili olması için büyük bir mücadeleyi yürütüyoruz. Bu cumhuriyetin yüz yıllık tarihinde bir asimilasyon tarihi olduğunu unutmayalım. Cumhuriyetin 2'nci yüzyılına giriliyor. Biz, bu 2'nci yüzyılda ret, inkâr ve asimilasyonu kabul etmeyeceğimizi söylüyoruz. 30 milyon Kürt'ten bahsediliyor; her yerde bu dile bir şiddet uygulanıyor, bu dilin sanatına, kültürüne bir şiddet uygulanıyor. Tabii ki Bakan buradadır, Bakanı da ilgilendiren bir meseledir; bu noktada katkı sunmaları gerekiyor.
21'inci yüzyılın dünyasında, nerede görülmüştür bir dilin, milyonlarca insanın, bir halkın dilinin yasaklandığı, geriletildiği, şiddetin en ağır biçimde uygulandığı değerli arkadaşlar? İşte, biz, bu dil konusunda ısrarcıyız, geri adım atmayacağız. Kürtçe dilini asimilasyonla devre dışı bırakamazsınız.
Bakınız, Cumhurbaşkanı birkaç sene önce Diyarbakır'daydı, geçenlerde de Urfa'daydı. Kürtler için de bir ağıt olan bir şarkıyı, bir eseri söyledi. Ben onun sözlerini burada söyleyeceğim, bu ağıtın hikâyesini de anlatacağım tane tane; bilinsin. Tabii, yanında, Kürtçeden Türkçeye, nasıl makamlarıyla birlikte şarkıları çeviren bir anlayışın olduğunu da biliyoruz. Bakınız, Cumhurbaşkanının olduğu ortamda ne diyor, söz budur: Bingöl "..."(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Türkçe söyle de anlayalım.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - "..."(*)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sayın Başkanım, burası Meclis kürsüsü.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - "..."(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Gelenek hâline getiriyorlar.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - "..."(*) Sözler bunlardır.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, dün burada Haydar Bey gerekeni yaptı, siz de yapın; burası milletin Meclisi.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Söz budur.
Cevdet Bey buradaydı, Cevdet Yılmaz; ben sabah gördüm, şu an burada değil. Meclis Başkan Vekilimiz de Nimetullah Hocamız da Bingöllüdür. Tüm Bingöllüler bu eserin hikâyesini bilirler. Cumhurbaşkanı yeri gelince bu eseri okuyor. Kürtçede bir söz var, ne deniliyor biliyor musunuz buna? "..."(*)
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Bu ne ya! Bu kadar olmaz Başkanım, bu kadar olmaz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Bu doğru değil!
ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Bunu gelenek hâline getiriyorlar. Uyarın lütfen Başkanım.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Sayın Başkan, görevinizi yapın, orada oturmanızın gereğini yapın!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Mesele aynen böyle. Bunun içeriğini, bu eserin içeriğini her partinin kendi milletvekilleri bilirler Kürtçede anlamı nedir.
BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Bu millet ne yapacak daha, Meclis Başkan Vekili yaptı. Daha ne yapacak?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu bir ağıttır, Bingöllüler bilir, bu bir ağıttır, Zeki Yıldız üzerine yazılmış bir ağıttır. Mehmet Hayri Durmuş'la aynı okulda, aynı köylüler... Köyün ismi Kumık. Yani ne yaptığınızı bilin diye söylüyorum. Bu bir PKK'lidir. Bir PKK'li üzerine yazılan ağıttır. Ne yaptığınızı bilin diye söylüyorum. Her şeyi istismar etmeyin. Bu ülkenin gerçekliğidir ama istismar edilmemesi gerekiyor; derin sorunlardır, ağır sorunlardır. İki kelime Kürtçeye tahammülünüz yok. Zihniyet bu, anlayış bu olduğu için alışacaksınız.
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Utan, utan! Terör örgütünü övüyorsun.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - 2'nci yüzyılda Kürtçe bu ülkenin resmî dili o-la-cak-tır! (HDP sıralarından alkışlar) Ana dili de eğitim dili o-la-cak-tır! Hangi parti iktidar olursa olsun olacaktır, bunun mücadelesini vereceğiz. Geçenlerde, İmam Vekilimiz de burada konuştu, kıyamet. Ne oluyor arkadaşlar? Hengâme; bir ses oradan, bir ses buradan. Bunların karşısında duracağız. Bakınız, geçen sene, Urfa Vekilimiz burada bir kelime kullandı. Ne dedi? Bir cümleyle "Demokratik Türkiye, özgür kürdistan." Dedi, 3 oturum ceza aldı, buradan çıkardılar. Binali Yıldırım İstanbul seçimi için Diyarbakır'a gidince ne dedi? "Kürdistan mebusları" dedi, "kürdistan mebusları" dedi. "Bize serbest, size serbest değil." diyor. "Biz bunu istismar ederiz, kullanırız -istismar değil de gerçekliğidir bu ülkenin- biz bunu orada kullanırız, burada kullanırız ama HDP kullanamaz, Kürtler kullanamaz, yanımızda bulunan Kürt kökenliler kullanabilir." Bunu kabul etmiyoruz.
Sayın Kültür Bakanı, bakınız, Kadir Çat Kürtçe konser vermek için Aydın'a gidiyor 20 Eylülde, polisler yanına yaklaşıyor "Kadir Çat, sen siyasi şarkılar, eserler söylemeyeceksin; özellikle de 'Kemal Pir Yoldaş' müziğini söylemeyeceksin." diyor. Sahneye çıkıyor, "Kemal Pir Yoldaş" müziğini de yapıyor, siyasi mesajlarını da veriyor. Konserde sahneden indiği gibi gözaltına alınıyor. 21'inci yüzyıldaki modern ülke anlayışınız budur. Onlarca kez söyledim, ben Bütçe Komisyonunda da anladım, bakınız, bu bir şiddettir hem de asimilasyonun kültürel anlamda nasıl en şiddetli bir şekilde uygulandığının göstergesi. Bakınız, biz Kürt halkı 21'inci yüzyılda bir kültürel soykırım kıskacında olduğumuzu biliyoruz ama artık örgütlü bir Kürt bilinci olduğu için bunun karşısında Türkiye Cumhuriyeti de duramaz, gerçekçi olan da bu değildir, gerçekçi bir politika değildir. Şimdi, arkadaşlarımız da çıkıyor, tabii ki bin yıllık hikâyeden bahsediyor. Artık bu kardeşlik meselesi farklı bir meseleye evrildi. Biz artık net bir şekilde eşit yurttaşlıktan, eşit yurttaşlıktan bahsediyoruz. Meclis Başkan Vekilimiz buradadır. Geçenlerde CHP'li Meclis Başkan Vekili... Tahammül etmek lazım. "Tahammül" de aslında kaba bir terim. Sizin teşvik etmeniz gerekiyor. Eğer Kürtlerle 21'inci yüzyılda bir eşit yurttaşlık temelinde yaşayacaksanız diline, kültürüne, yaşamına, geleneğine göreneğine tahammül edeceksiniz. Beyefendi, ben burada ana dilimden, kültürümden, asimilasyonumdan bahsediyorum, kıyameti koparıyor; bu ülkede 6 yaşındaki çocuklara taciz, tecavüz ediliyor, sesini çıkarmıyor, gıkını çıkarmıyor.
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Hay, sana yazıklar olsun!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Niye? Bir düşman politikası, bir Kürtçe düşmanlığı yürütüyor. (MHP sıralarından "Yazıklar olsun!" sesleri)
Ben burada yumuşak yumuşak, böyle, tane tane tane anlatmaya çalışıyorum çünkü derin...
DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Anlamıyoruz ki. Anlamadığımız dilden konuşuyorsun.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - İnternete girip anlayabilirsiniz, internete bakın, anlayabilirsiniz. (MHP sıralarından gürültüler)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Hadi oradan be! Terbiyesiz herif! İnternete girip de anlayacakmışız.
BAŞKAN - Genel Kurula hitap edelim lütfen.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ben, bakınız...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Kime yol gösteriyorsun sen?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Tercüman var.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Terbiyesiz adam!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Okumayacağım, tercümesini ben yapmayacağım.
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - "İnternete gir, ondan sonra bak." Terbiyesiz adam!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Terbiyesiz sizsiniz!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Terbiyesiz adamsın sen!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Terbiyesiz sensin!
ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Doğru konuş lan! Doğru konuş!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Terbiyesiz sensin!
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Terbiyesiz herif!
BAŞKAN - Genel Kurula...
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Başkan, makamı Kürtçe olan eserler...
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sen efelenmeye devam et oradan.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Tehdit mi ediyorsun Bülbül?
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Tehdit ediyor Sayın Başkan.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Tehdit mi ediyorsunuz?
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Hayır, tehditlere cevap veriyorum.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Öyle mi? Ha, doğru, yakışır, yakışır!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakınız, makamı Kürtçe olan eserler 1925 yılında cumhuriyet tarafından bölgeye gönderiliyor. Bir heyet gidiyor, Adana'ya uğruyor, Adana'dan Antep'e, Antep'ten Diyarbakır'a, Urfa'ya; oradaki büyük çoğunluğu Kürtçe olan eserleri Türkçeye çeviriyorlar, makam aynı, makam orijinali, Türkçeye çevriliyor. Orada ne deniliyor? Diyarbakır ağzı, Antep ağzı, Urfa ağzı. Ya, orijinalini söylersin, çevirini de yaparsın. Tabii ki diller arasında değerler, kültürler çevrilecek, yararlanılacak, faydalanılacak, bütünleştirilecek ama bir asimilasyon meselesine döndüğü için heyetler gidiyor, bu müzikleri çeviriyor ve bunun da orijinalini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Öcalan.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sömürgeci bir zihniyettir bu.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu anlayış sakat bir anlayıştır. Bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir. Su akar, yatağını bulur, yolunu bulur.
Şimdi, buna harcadığınız enerjiyi birliğe, demokrasiye, insani değerlere verseydiniz şu an bu ülke bambaşka olurdu, farklılıklarıyla bir bütünlük içinde yaşardı. Farklılıkları zenginlik olarak görmediğiniz için, Cumhurbaşkanın da sürekli söylediği bizim de her defasında eleştirdiğimiz "Tek, tek, tek, tek..." Dünyada böyle bir şey yok. Biz de her şeye rağmen çok, çok, çok diyoruz, farklılıklar diyoruz, halkımızı selamlıyoruz, halkımızı demokrasi değerlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz; ırkçı, faşist, tekçi anlayışı da protesto ediyoruz.
Saygılar. (HDP sıralarından alkışlar)